- Kategori
- Siyaset
Mersin, Mezitli CHP’den muhteşem kaynaşma gecesi...

CHP Mersin Mezitli İlçe Örgütü; 3. Dayanışma ve Kaynaşma gecesi, Paris Düğün Salonu’nda gerçekleştirildi.
Partililerin yoğun katılımı ile yapılan etkinliğe CHP Mezitli İlçe Başkanı Ulaş Yılmaz ev sahipliği yaparken, katılımcılar arasında Mersin Milletvekilleri Aytuğ Atıcı, Ali Rıza Öztürk, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, Mezitli Belediye Başkanı Uğur Yıldırım, CHP İl Başkan Adayı Mehmet Faruk Akar( Arap Faruk), Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel de yer aldı.
CHP Mezitli İlçe Başkanı Ulaş Yılmaz, yeni Anayasaya vurgu yaparak, “Yeni Anayasanın tamamlandığı ses kayıtlarıyla belli olmuştur. Karşı Devrim tamamlanmıştır. Yeni Anayasa denilen şeyle bunun alt yapısı da tamamlanmış olacaktır. Bize düşen görev, bölücü, gerici ve emek düşmanı bir Anayasanın dayatılması ihtimaline karşı uyanık olmaktır. Gerekiyorsa da ne pahasına olursa olsun engel olmaktır. Şurası iyi bilinmelidir ki, Türkiye’nin bölünme sürecine teslim olanlar, iktidarda kalamazlar” dedi.
Yılmaz konuşmasında şu ifadelere yer verdi, “Ülkemizin ve bölgemizin gündemi öylesine baş döndürücü bir hızla değişiyor ki; yaşadığımız her zaman diliminde, huzurumuz yeniden bozuluyor, dengelerimiz allak bullak oluyor, toplum olarak anlaşılamaz bir ruh hali içine düştük. Reflekslerimizi tamamen yitirdik, bizi bize düşman ettiniz. Üniversiteler bölündü, bilim bölündü, sendikalar, işçiler, emekçiler bölündü. Sermaye bölündü, şehirler, mahalleler bölündü, millet bölündü, bayramlar bölündü. Anadolu paramparça. Kültürü yıkıyorsun, heykeli yıkıyorsun, tiyatroyu yıkıyorsun. Sanatı, sanatçıyı yıkıyorsun. Memurları sadakaya muhtaç ettin. Dinimizi aldın elimizden, çocuklarımızı alıyorsun dizimizin dibinden kan ve gözyaşı ile kazanılmış, bizim olan ne varsa satıyorsun, yıkıyorsun. Bir gün Muhalefet liderine, ertesi gün aydınlara, sonra tiyatroculara; yetmedi köşe yazarlarına sataşan, bağıran, aşağılayan gazetesinden işinden kovduran bir başbakansın. Kin, nefret ve intikam duygularıyla ülkemizi yöneten bir Başbakanı kesinlikle hak etmiyoruz. Çünkü bizim harcımız Horasan erenleridir. Bizim harcımızı karanlar Yunustur, Mevlana’dır, Hünkar hacı Bektaş Veli’dir. Bu halk ne istibada da, ne işgalciler, ne de ara rejim dönemlerine boyun eğmiştir.
Çünkü yolumuzu aydınlatan Kemalizm; geçmişin bekçiliği değil, geleceğin öncülüğüdür. Türkiye bağımsızlığını kaybettikçe, emekçiler de haklarını kaybediyor. Sistemin içine hapsolmuş, sistemden beslenen sarı sendikaların maskesi düştü. Şanlı Tekel direnişi ve arkasından örgütlenen sendikal güç birliği AKP’yi korkut. Ve nihayet sendikaları böldüler, 1 Mayısları böldüler. Ve arkasından yeni bir dip dalgası gelişti. 1 Milyona yakın emekçi Taksim’de buluştu, faşizme karşı yumruk salladı. Geldiğimiz noktada, Oslo’da PKK ile yapılan görüşmelerle yeni anayasanın tamamlandığı ses kayıtlarıyla belli olmuştur. Karşı devrim tamamlanmıştır. Yeni anayasa denilen şeyle, bunun alt yapısı da tamamlanmış olacaktır. Bize düşen görev; bölücü, gerici ve emek düşmanı bir dayatılması ihtimaline karşı uyanık olmaktır. Gerekiyorsa da ne pahasına olursa olsun engel olmaktır. Şurası iyi bilinmelidir ki; Türkiye’nin bölünme sürecine teslim olanlar, iktidarda kalamazlar. Tek çıkış yolu, bıçak kemiğe dayanmadan; olabildiğince ve örgütlü bir biçimde sesimizi yükseltmektir.”
Kaynak: Yeni Güney Gazetesi-Mersin