- Kategori
- Haber
Meryem Özsöğüt

MERYEM ÖZSÖĞÜT
-“Özgürlük”
-“Demokrasi”
-“İnsan Hakları”
-Ülke gündeminde hiçbir dönemde olmadığı ölçüde yer tuttu.
-Tartışıldı.
-Ve halen tartışılmaya devam ediyor.
-Diyebiliriz ki insanlık tarihinin en önemli kazanımlarıdır Özgürlük, Demokrasi ve İnsan Hakları kavramları.
-Ne var ki ülkemiz gerçeğinde bu gibi kavramlar, daha çok türban meselesine indirgenmiş olup ve bu eksen üzerinde tartışılır hale gelmiştir.
-Peki, gerçek böyle midir?
-Ülkemizde yaşanan olaylara baktığımızda, çok daha farklı gerçeklerle yüzleşmek olasıdır.
-“Sendikal haklar”
-“Grev ve toplu sözleşme”
-“Düşüncenin ve ifadenin örgütlenebilmesi”
-“Yurttaşların tüm olanaklardan eşit bir şekilde faydalanması”
-Bu kavramlar dile getirildiğinde özgürlük, demokrasi ve insan haklarına yönelik tahammülsüzlükte derhal kendisini göstermektedir.
-Alın size somut bir örnek
-Meryem Özsöğüt!
-Sağlık ve Sosyal Emekçiler Sendikasının (SES) Genel Hukuk Sekreteri.
-8 Ocak 2008 tarihinde sabaha karşı evi polis tarafından basılarak gözaltına alınıyor.
-Ve o tarihten beri tutuklu bulunuyor Meryem Özsöğüt.
-Çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderiliyor.
-İlginç olan ise her hangi bir delil ve belgeye dayanmaksızın.
-Meryem Özsöğüt’ün tutukluluk halinin sona ermesi için bir takım girişim ve itirazlarda bulunulmuş.
-Ne var ki Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi itirazları reddetmiş.
-Meryem Özsöğüt neden tutuklanmış?
-Anlatalım.
-Kevser Mızrak!
-Tarih 10 Aralık 2007.
-Saat 19.11 suları.
-Ankara’nın Kurtuluş semtinde polis tarafından bir eve operasyon düzenleniyor.
-Ve içeride bulunanlara teslim ol çağrısında bulunuluyor.
-Sonrası malum.
-Çatışma sonrasında evde bulunan Kevser Mızrak ölü olarak ele geçiriliyor.
-Bu durum yıllardan beridir ki yargısız infaz olarak nitelendirilir.
-İşte Meryem Özsöğüt’te Kevser Mızrak’a yönelik yapılan yargısız infazı protesto etmek için bir basın açıklamasına katılıyor.
-Gözaltına alınma gerekçesi, katılmış olduğu basın açıklaması.
-Ve bu sebepten ötürü Meryem Özsöğüt’ün örgüt üyesi olduğu ileri sürülüyor.
-Peki, Meryem Özsöğüt’ün örgüt üyesi olduğuna dair herhangi bir delil ve belge var mı?
-Veya herhangi bir hukuk dışı operasyonu protesto etmek, örgüt üyesi olduğuna dair bir delil mi teşkil etmektedir?
-Garip bir durum.
-Biliyoruz ki ülkemizde her dönem yargısız infazlar tartışılmıştır.
-Çünkü
-Bir hücre evine operasyon düzenlendiğinde, evin içerisinde bulunan militanlar sağ olarak ele geçirilebilir.
-Ölü olarak ele geçirildiği anda bu durum anlaşılabilir olmaktan çıkmaktadır.
-Ve bu gibi operasyonların sonucunda, Türkiye, pek de kendisini savunamaz hale gelmektedir.
-Etrafı sarılı bir örgüt evi.
-Yeme ve içme gibi her türlü zorunlu ihtiyaç maddelerinin girişi ve çıkış yasak edilir.
-Sonuç olarak etrafı sarılı bir hücre evinden, herhangi bir çatışma olmaksızın, içeridekiler sağ olarak yakalanır.
-Aslında durumun özetidir bu.
-Ve ülkede her aydın, bu gibi operasyonlar sonucunda yaşanan ölümleri perotesto eder.
-Ve bunun adı da konmuştur.
-“Yargısız İnfaz”
-İşte bu durumu protesto eden Meryem Özsöğüt, hiçbir delil ve belgeye dayanmaksızın, örgüt üyesi suçlaması ile tutuklanmıştır.
-Şu anda Sincan Kapalı Cezaevinde tutukluluk hali devam etmekte.
-SES’in girişimi ile uluslar arası bir örgüt olan PSI ( Kamu Hizmetleri Enternasyonali) tarafından Özsöğüt’ün serbest bırakılmasına yönelik sanal ortamda bir imza kampanyası başlatılmış.
-Ve toplanan imzalar Çalıma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e gönderilecek.
-Şu anda ilgili mektup, dünyanın dört bir yanından emekçiler tarafından imzalanmakta.
-Bakalım sonuç ne olacak.