Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Anadolu Mesleki Eğitim Derneği

http://blog.milliyet.com.tr/anadolumed

02 Ekim '14

 
Kategori
Mesleki Eğitim
 

Mesleki eğitimde sorunlar- 1

Mesleki eğitimde sorunlar- 1
 

Verimliliğin temeli, doğru malzemeyi, insanı, hizmeti, aracı doğru zamanda doğru yönetimle birleştirerek; mümkün olan en az hata payı ile üretim yapmaktır. Meslek seçiminde yapılan, bilimsel olduğu iddia edilen test teknikleri, yetenek sınavları, akademik sınavlar ile kişilere uygun meslek dalları tespit edilmesinin mümkün olduğu iddia ediliyor. Ancak bazen-çoğu zaman insanların meslek seçiminin ciddi araştırmalar yapılmadan seçilmesi, kişide ileride, gelecek yaşamında hoşnutsuzluğa sebep olabilirken, birçoğumuzda olduğu gibi para kazanarak, nafakanın kazanıldığı, beklentilerin maddi ihtiyaçları karşılamak adına yapıldığı ve yapılan işin, insanın ruhuna, gönlüne nüfuz edemediği, mutlu edemediğini gözlemliyoruz. Yıllarca, eğitimini aldığı halde mesleğini yapmayan, isteyerek yapmayan bir sürü örnek bulmak mümkün. Yapılan her yanlış eğitim, uygulama kişi ve toplum için bir maliyete, birey için ise ciddi zaman kaybı neden olmaktadır.

Eğitim-öğretim, mesleki eğitim konularında birçok fikir ortaya sürülmüştür. Bu fikirlerin bazıları uygulanmıştır. Bu fikirlerin bazıları ise belki de hiç söylenmemiş, yazılmamış dahi olabilir. Söylenmemiş, yazılmamış, savunulmamış fikir dünyanın en iyi fikri bile olsa hiçtir. Biz kapasitemiz gereği dünyanın en değerli fikrinin bize ait olduğunu iddia edecek ukalalıkta değiliz. Böyle bir iddiada bulunmaktan ziyade böyle olsa ne olur? Daha iyi olabilir mi? sorularına cevap arıyoruz. Mesleki eğitimde ise, daha kalifiye daha derli toplu elemanların yetiştirilmesi için ne yapılabilir dernek olarak, mesleki eğitimin içinde kişiler olarak sorunumuz. Zira biz inanıyoruz ki, okulu bitirenler kalifiye olursa iş bulabilir. Meslek eğitiminde önemli sorunlar bulunmaktadır. Bu sorunlar; Nüfus artış hızının düşmesi, öğrenci merkezli sorunlar, aile merkezli sorunlar, öğretmen merkezli sorunlar, okul merkezli sorunlar, kamu (bakanlık) merkezli sorunlar, uluslar arası iş piyasasındaki sorunlar ve yerel iş piyasası merkezli sorunlar olmak üzere gruplandırılabilir. Sorunlara sondan başlarsak işveren merkezli sorunlarda, işverenin ihtiyacı değişkendir. Dinamiktir, netice itibariyle işveren az paraya daha fazla çalıştırabileceği elemanlar arar. Dolayısıyla eleman arzının çok olmasını, ihtiyacı oranında seçim yapabilmeyi ister. Ücretler, çalışma saatleri, iş güvencesi gibi konularda mümkün olan en az maliyetle sorunun çözülmesini bekler. İş piyasasına işçi arzı azsa işçi maaşları artar, artan maaşlar maliyetleri artırır. İç ve dış pazarlara satılan malların fiyatları artar. İhracat kapasitesi düşer. Bu yüzden mevcut sistemde işveren kar edemezse işletme kapanır. İşçi işsiz kalır. Uluslar arası piyasaya mal satmanın kuralı ise, ülkenin politik gücü, üretilen malın kalitesinin yüksekliği ve de fiyatının rakiplere karşı düşük olmasıdır. Eğer bilgiye dayalı, daha teknolojik, daha ucuz mal ve hizmet üretemezseniz, rakiplerinizle rekabet edemezsiniz. İşletmeleriniz bu durumda zarar görür. İşçiniz ve işvereniniz sıkıntıya düşer.

Devlet, bakanlık temelli sorunlarda ise, işler genel olarak algılandığından, eğitimde sorunların görülmesi, karar vericilerin ikna edilmesi ve politik meseleler zaman alacağından, kamu görevlilerinin arasındaki iletişim engellerinden dolayı, sorunlara doğru teşhis koyma kabiliyetindeki doğru kişilerin bakanlık kadrolarında olup olmaması, okullara ayrılan kaynak yetersizliği, öğretmenlerin mesleki gelişimi ile iş piyasasının ihtiyaçlarının geç farkına varılmasına neden olabilir. Bu durumda da sorunların büyümesine, çözümün gecikmesine, belki de hiç anlaşılmamasına neden olur. Okulların bütçeden aldıkları paylar, okulların doğru planlanamaması, okul işletme ilişkilerindeki algılama farklılıkları, donanım ve fiziki mekân eksikliği, imalata yönelik doğru malzemenin seçilememesi, kaynakların sınırlı olması mesleki eğitimi yaralayan diğer bir sorunlar yumağı olarak durmaktadır. Öğretmenler üniversitelerden mezun olduktan sonra öğrendikleri bilgiler teknik anlamda yıllar geçtikçe güncelliğini yitirmektedir. Hizmet içi olarak tasarlanan eğitimler kişilere eşit, objektif ve ihtiyaçlarına cevap verir nitelikte olmalıdır. Mesleki eğitime çocuğunu yönlendiren aileler, çoğu zaman meslek seçimi konusunda yeterli bilgi sahibi değildir. Genel olarak, bir an önce iş hayatına yönlendirmek gayesindedirler. Çocuklarını mesleki eğitime yönlendirirken çoğunlukla, eş dost akraba tavsiyesine göre yönlendirme yapılmaktadır. Bu durumda el melekeleri bakımından yeterli olmamasına rağmen, ticaret meslek lisesinde çok daha başarılı olması mümkün görünen öğrenciler endüstri meslek liselerine yönlendirebilmektedirler. Mesleki eğitime yönlendirilen öğrenciler; akademik başarıları genelde en düşük düzeyde olan gençlerdir. Bu yapılarından dolayı bedenle yapılan işlerden keyif alırken, teorik eğitimlerden çoğunlukla sıkılmaktadırlar. Öğrencilerin yapısından kaynaklanan özel durumdan dolayı hem fazla seçim şansları yoktur, hem de teorik eğitimden sıkılmaktadırlar. Pratik becerileri kâfi gelse dahi pratik beceri doğru teorik donanımla çok daha üst seviyelere çıkarılabilirken teorik eğitimi reddedenler göreceli olarak daha başarısız olmakta, bu durum da meslekten soğumaya, mesleğiyle alakasız işlerde çalışmaya yönlendirilmesine neden olmaktadır.

Öğrencilere mesleki rehberlik profesyonel uzmanlarca verilmediğinden, doğru meslek seçimi şanslarına kalmaktadır. Ailelerin büyük kentlere göçmeleri ve büyük kentlerde çocuk sayısını sınırlandırmaları, evlilik yaşının yükselmesi çocuk sayısının azalmasıyla aileler çocuklarını daha hafif işlere yönlendirmeyi seçmektedir. Bu sorunlara ilave olarak merkezi olarak planlama da önemli bir sorundur. Mesleki okulların, bölgelerin ihtiyaçlarına, ülkenin en az on yıllık ihtiyaç duyacağı kalifiye eleman sayısına göre planlanması, bakanlıkların birbirleri ile iş piyasası aktörleri ile irtibat halinde olmaları doğru planlamayı sağlayacaktır.

Eğitimde zaman, enerji kaybı da tıpkı diğer israflar gibi net bir israftır. Maliyetlerinin zamanla anlaşılabileceği, ancak zararları gidermenin geç olacağı bir maliyet. İş içinde insan var. Vatan var. Ne diyor ünlü bir sanayi grubumuz.” Meslek Lisesi Memleket Meselesi.”

    İlhan Aydın

Teknik Öğretmen

 
Toplam blog
: 29
: 206
Kayıt tarihi
: 20.08.13
 
 

Anadolu Mesleki Eğitim Derneği mesleki eğitimde yeni fikirlerini, düşüncelerini, eleştirilerini v..