Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '22

 
Kategori
Eğitim
 

Mesleki Teknik Eğitim-8

 

Bir konuda problemleri tanımadan, anlamadan o problemlerin nedenlerini bilmeden o problemlere gerçekçi çözüm üretmek mümkün değildir.  Üretildiği sanılan her çözüm kendisi de bir problemse problemler yumağına dönen sistemler daha da çözülmez hale gelebilir.

PROBLEM 1.

Meslek lisesini tercih eden ya da mesleki eğitim devam eden öğrencilerin özgüvenli, kendilerini bilen, kendi bilinçli tercihleriyle bu seçimi yapmaları önemlidir. Ancak o yaşlarda öğrencilerin kendilerini yeteri kadar tanımamaları önemlidir. Olgunluk düzeylerinin yetkin olmasıyla, yeterli bilgiyle seçim yapabilmeleri önemlidir. Bu problem en önemli problemlerden biridir.  Çünkü çoğu öğrenci neyi neden seçtiğinden habersiz seçim yapmaktadır.

PROBLEM 2.

Meslek lisesi ya da mesleğe geçişi ne kadar överseniz, genel yapısı itibariyle karma eğitim olmaması nedeniyle birçok öğrenci tarafından tercih edilmemektedir. Tercih edenler ise karşı cins konusunda hayatlarının ileriki dönemlerinde sorun yaşamaktadır.  Karşı cins belli yaş ve imkânlar da iyileşince kişilerin kendilerini başka mecralarda da gerçekleştirme isteği kızışır bu da kişisel verimi düşürmekte, büyüyebilecek bir iş bebek aşamasında ölmektedir. Öte yandan mesleğe ve zanaat işiyle uğraşanlar belli zamanlarda övülseler de “sanayi bir ceza olarak” hafızalarda hala kötü bir imgedir.

PROBLEM 3.

Mesleki Eğitim yapan okullar bu işi işverenin işine yarayan teknik elemanlar yetiştirmek üzere yapmaktadır. Bir ülkede, bölgede, şehirde istihdam alanları ve staj imkânları ne denli genişse öğrenci o denli daha fazla ve farklı şeyleri pratik olarak görme imkânına sahip olacaktır. Meslek okulları bölgesel ihtiyaçlara da cevap verecek şekilde, bölgesel imkânları kamu- özel karma bir şekilde kullanarak gelişecek, bölgesel işyerlerini büyütecek şekilde tasarlanmalıdır. Bölgeden nüfus sürekli olarak başka bölgelere göç ediyorsa, bölgede büyüme imkânı yoksa orada nitelikli elemanların iş bulabilmeleri gerçekçi bakış açısı olmaz.

PROBLEM 4.

Meslek Eğitiminde görev alan öğretmen kadrosu, öğretim elemanları arasında uzmanlaşma olmalıdır. Bir meslek alanında eğitim alan öğretmenden örneğin elektrik-elektronik branşı için elektrik öğretmenini ele alalım; bu öğretmenin anlatacağı dersler alt alta yazıldığında bu dersleri hakkıyla ne Türkiye’de ne de dünyada tam anlamıyla anlatacak bir eğitici olabileceği düşünülüyorsa bu büyük bir yanılgı olur. Kesinlikle öğretmenler için “sürekli eğitim merkezleri” açılmalı, teknolojik gelişmeler, uygulamalar bu yüksek teknoloji ile bölge ya da merkezlerde açılan eğitim merkezlerinde gerçek uygulama ve gerçek uzmanlarla, kesinlikle eğitim durumuna bakılmaksızın işi bilen, yapan uygulayan teknik personel eşliğinde eğitimler planlanmalıdır.

PROBLEM 5.

Okul sayısı çok olmakla birlikte altyapı donanımları birbiriyle uyumlu değildir. Bu donanımlar Tüm Türkiye’nin ortak zenginliği olduğundan bu altyapıların tam zamanlı kullanılması gerekirken, yaz tatilinde kullanılmayan binlerce takım tezgâhı, laboratuvar akşam saatlerinde de atıl kalmaktadır.

 

PROBLEM 6.

Öğretmen öğrencinin yetişmediğinin farkındadır, öğrenci kendinin yetişmediğinin farkındadır. Kâğıt üzerinde ise işler son derece mükemmel görünmektedir. Gerçek ise aslında böyle değildir!

PROBLEM 7.

İşyerleri halen öğrenciye çırağa ucuz işgücü olarak bakmakta, çoğu işveren vasıfsız işleri için (yer süpürme, çay yapma da dahil ) öğrenci isterken aslında öğrencinin kişisel gelişimine dair çoğu usta ya da ustabaşının misyonu yoktur. En nihayetinde kendisinin zam döneminde anlaşıp anlaşamayacağı kesin olmayan işyerinde öğrencilerin eğitimini misyon edinen ve onlarla ciddi anlamda uğraşan pek az sayıda profesyonel işyeri vardır.

PROBLEM 8.

İşveren az maaşla çalıştırabileceği eleman derdindedir. Bunda ekonomik koşullar önemli olmakla beraber dünya pazarında yarışan firmaların alt ekipleri şeklinde milli bilinç yerine birbiriyle çatışan, rakibini yok eden düzende ilerleyen sistemin de bunda payı büyüktür. Türkiye’den bir firmanın küresel bir firma olması güç olduğundan, büyüyenler rakipler veya global ekonomik yapılar tarafından yutulmaktadır. Bu da doğumu gerçekleşen buzağının süt ineği olduğunda sütü başkalarıyla paylaşmak ya da rakiplere teslim etmek (zorunlu satış da olabilir) demektir.

PROBLEM 9.

Yerli ve Milli ifadelerinin laftan ibaret kalmaması için organize sanayi bölgelerinin sadece küresel şirketlerin işçileri değil de belirlenen dal ve alanlarda organize sanayi bölgesindeki şirketlerin birbirlerini destekleyecek şekilde ortak ürünler üretmeye odaklanması,

PROBLEM 10.

Kararlı Değişkenlik: Basın ve yayın organlarının katılımıyla yapılan ve devrim niteliğinde bir “olay” olarak sunulan ve altyapısı olmayan birçok fikir daha fikir aşamasındayken bir süre sonra unutulur, yerini devrim niteliğinde başka bir fikre bırakır. Daha önce iyi denilen şey bir süre sonra nasıl kötü olmuştur bunu kimse sormaz. Artık sistemin içinde olanlar sadece bir şeyden emindirler, iyi diye getirilen her fikir, her sistem alkışlarla geldiği gibi yuhalanarak birkaç sene sonra çöpe gidecektir.

PROBLEM 11.

Eğitim Sistemi Üzerindeki siyaset etkisi; elbette hesap verenler kendilerini yaşatacak sistemi inşa etmekte özgürdür. Burada esas olan kriter işin ehline verilmesi şeklinde olmalıdır. İyi şoför olmayan birini şoför yapabilirsiniz, şoför kötüyse işe geç kalır, arabayı duvara vurur ancak binlerce, milyonlarca insanın kaderini değiştirecek kararları alanlar hatasız ya da en az hata yaparak işlerini yapmak zorundadırlar.

PROBLEM 12

Bölgeler arasındaki imkânlara ulaşmada eşitsizlik. Hiçbir insan doğduğu yeri, annesini, babasını, memleketini, doğum çevresini seçemez. Her ülke için geçerli olan bu kural, mevzu bir ülke olunca daha özel bir durum içerir.  Bölgesel farklılıklar ve eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına dair yapılacak en doğru adım, problemi kabul etmektir.  Eşitsizliklerin körüklenerek ucuz işgücünü daha da zor duruma düşürülen insanlar sayesinde karşılamak tüm dünyanın hatta en fazla da modern dünyanın uyguladığı bir uygulama olmakla beraber insani ve vicdanlı değildir.

PROBLEM 13.

Sürekli sayısal verilerle ihtiyaçları bir otomasyon dâhilinde yönetmek günümüz şartlarında daha da mümkündür. Hatta veriler doğru yüklendiyse bazıları için sır olan bilgiler işin uzmanı olanlara tek tuş uzaklığındadır. İhtiyaç fazlası her üretim, buna teknik personel de dâhil pazarda değeri düşen bir duruma düşer. Bu durumda kişiye yatırım yapanların emekleri de boşa gider. Bu durum yapılanların yanlışlığından değil, fazla üretimden dolayı arz talep dengesinin korunmamasından kaynaklanır. Yüz nüfusa sahip köyde on berber olsa, her biri bu durumda en fazla kendi koyununu kırkar.

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..