- Kategori
- Yoga / Meditasyon
Metabolizmayı hızlandırmak için...

"Öğretmenim merhaba. Bugün ilk defa bir yoga dersine katıldım. Daha önceleri 'pilates' ve 'tae bo' gibi grup derslerine katılmıştım ama bugünkü ders benim ilk yoga deneyimimdi. Aktif spor yapmama, bol su içmeme ve protein ağırlıklı beslenmeme rağmen metabolizmam çok yavaş. Yoganın faydalı olabileceğini duydum. Sizce ne tarz bir yoga yapmalıyım?"
Geçen hafta grup dersimin sonunda karşılaştığım bir soruydu bu. Bir an donup kaldım. Metabolizmayı hızlandırmak için derin nefes almak ve akış yoga tarzları faydalı olabilirdi. Ancak bu sadece bir tahmindi. Bu konuyu derinlemesine araştırmam gerekiyordu. Öğrenciye de aynen bunu söyledim. "Ben bu konuyu bir araştırayım. Size yanlış bir bilgi vermek istemem. Nefes çalışmalarının ve hızlı yoga tarzlarının faydalı olabileceğini düşünüyorum. Bugünkü burgulara odaklı dersin de faydalı olabileceğine inanıyorum. Siz bana e-mail adresinizi verin. Ben iyice araştırdıktan sonra size haber vereceğim."
Evet, öğrenmenin yaşı yoktu.
O akşam eve geldiğimde çok geç olmuştu. Araştırma bir sonraki güne kaldı. Metabolizma neydi? Önce bu konuya eğilmem gerekiyordu. Metabolizma, canlıda yaşamın sürdürülmesi sırasında oluşan tüm kimyasal tepkimelerdir. Bu kimyasal tepkimeler bedene enerji verir. Metabolizmayı, endokrin sistemi, özellikle de tiroidi, düzenler. Yoga, endokrin sistemini canlandırır ve güçlendirir ve böylece metabolizma da canlanır. Metabolizma canlanınca da, beden daha çok kalori yakar. Burgular ve bedene baskı yapan yoga asanaları, endokrin sistemini ve karın bölgesini harekete geçirir, dolaşımı hızlandırır ve o bölgelerdeki toksinlerin atılmasını yardımcı olur. Endokrinden bahsettiğimiz için, tiroid bezlerini çalıştıran yoga asanaları da metabolizmayı hızlandırabilir.
Sindirim sistemi, karaciğer, pankreas ve böbrekler, metabolizmanın çalışmasını düzenleyen temel organlardır. Eğer bu organlar düzgün bir şekilde çalışmıyorsa, o zaman metabolizma sorunları yaşabiliriz. Yine bu sebeplerden dolayı, eğer metabolizmamız iyi çalışmıyorsa, kabızlık ve hazımsızlık giderici asanalara yönlenmeliyiz. Burgular, arkaya eğilmeler ve ters duruşlara yönelik bir yoga çalışması metabolizmamızı hızlandırabilir. Yoga çalışmasının başında bedeni "surya namaskara" (güneşe selam) serileriyle ısıtmak da metabolizmayı harekete geçirebilir.
Nefes çalışmalarının metabolizmaya faydasına gelince... Metabolizmayı, bedenin oksijen kullanma ve yakma oranı şeklinde de tanımlayabiliriz. Ayrıca metabolizmadan bahsedince bedenimizdeki kasların, organların ve bağların gücü ve dayanıklılığından da bahsetmemiz gerekir. İyi bir antreman sonrasında, metabolizma hızımız artar ve hızlı metabolizma sayesinde iri kaslar oksijeni daha etkili bir şekilde kullanır ve böylece beden daha fazla kalori yakar. Bazı "pranayama" (nefes) çalışmaları da metabolizmayı hızlandırır. Derin nefes almak, bedende oksijen miktarını arttırır. "Pranayama" çalışmaları, sığ nefes almanızı engeller ve böylece de beden oksijenle dolar. "Kapalabhati pranayama" (kafatası parlatan nefes tekniği), "bhastrika pranayama" (körük nefesi) ve "ujjayi pranayama" (kahraman nefesi) bedenin ısıtır ve canlandırır ve metabolizmayı hızlandırır. Ayrıca, pranamayik soluma sırasında, akciğerler tüm kapasite çalışır ve bu da parasempatik sinir sistemini harekete geçirirek hormonal bozuklukları düzeltir.
Belli başlı hangi asana gruplarının ve nefes çalışmalarının metabolizmayı canlandıracağından bahsettikten sonra, metabolizmayı hızlandırmak için bir yoga akışını örnek vermek iyi olur diye düşünüyorum. Yoga çalışmasına, kısa bir meditasyon ile başlayabilirsiniz. Meditasyon sonrasında, nefes farkındalığını arttırmak ve bedeni daha fazla oksijenlendirmek için dikkatinizi nefes alış verişlerinize verebilirsiniz. Öncelikle nefesinizi nitelendirmeyi deneyenilirsiniz. "Nefesiniz rahat, uzun, huzurlu ve geniş mi yoksa sığ, kısa ve kesik kesik mi?" Eğer nefesleriniz kısa kısa ve sığ ise, nefeslerinizi uzatmak için nefes alış ve verişlerinizi saymalısınız. Örneğin, üç sayıda (kesintisiz) nefes almalı ve üç sayıda vermelisiniz. Bu sayı size kısa geldiyse, dört ya da beş sayıda nefes alıp vermeyi deneyebilirsiniz. Nefesinizi rahatlattıktan sonra, nefesinizin bedeninizin nerelerinde olduğunu farketmelisiniz. Nefesiniz burun deliklerinden girdikten ve soluk borusundan aşağı doğru indikten sonra, nerelere ulaştı? Sadece akciğerlerin üstünde mi kaldı yoksa aşağılara kadar indi mi? Ya da nefesinizi akciğerlerin arkasına kadar yollayabildiniz mi? Nefes karnınıza kadar ulaştı ve karnınız her nefes aldığınızda şişti ve her nefes verdiğinizde indi mi? Belki de her nefes aldığınızda hem karnınızı hem de göğüs kafesinizi şişirip her nefes verişinizde de karnınızı ve göğüs kafesinizi indiriyorsunuzdur? Yani "pranayamik soluma" dediğimiz soluma yapıyorsunuzdur. Akciğer tam kapasite çalışıyordur ve böylece de beden oksijenleniyor ve metabolizma canlanıyordur.
Nefes farkındalığından sonra bedeni "surya namaskara" serileriyle ısıtabilirsiniz. En az beş kere "surya namaskara A" yapıp ardından da beş kere "surya namaskara B" yapabilirsiniz. Beden iyice ısındıktan sonra "virabhadrasana I" (birinci savaşçı), "virabhadrasana II" (ikinci savaşçı), "trikonasana" (üçgen), "ashva sanchalanasana" (yüksek hamle), "anjaneyasana" (alçak hamle), "garudasana" (kartal) gibi ayaktaki asanalarla metabolizmayı hızlandırabiliriz. "Ashva sanchalanasana", "anjaneyasana" ve "utkatasana" (sandalye) duruşlarında burgu yaparak endokrin sistemini ve karın bölgesini harekete geçirebiliriz.
Beden iyice ısındıktan sonra arkaya eğilmeler ile akciğerleri açabilir ve oksijeni arttırabiliriz. "Setu bandhasana" (yarım köprü), "urdhva dhanurasana" (köprü), "salambhasana" (çekirge), "dhanurasana" (yay), "bhujangasana" (kobra) ve "ustrasana" (deve) duruşlarını örnek olarak verebiliriz. "Ustrasana" ve "urdhva dhanurasana" duruşları hormonal bozukluklara da iyi geldiği için tiroid bezlerini de uyarır ve metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olur.
Bu noktada ters duruşlar ile beye daha fazla kan yollamak ve toksinleri temizlemek gerekir. "Sirsasana" (baş duruşu), "adho mukha vrksasana" (kol duruşu), "halasana" (saban) ve "sarvangasana" (omuz duruşu) bunlara örnek olarak verilebilir. "Halasana", karın bölgesini ve tiroid bezlerini uyarırken, "sarvangasana" tiroid bezlerini, prostatı ve karındaki organları uyarır.
"Savasana" (derin gevşeme ve dinlenme pozisyonu) öncesinde, "kapalabhati pranayama", "ujjayi pranayama" ya da "bhastrika pranayama" ile bedeni iyice canlandırabilirsiniz.
Nefes çalışması sonrası ve "savasana" öncesi çalışmanızı meditasyon ile tamamlayabilirsiniz. Meditasyon, farkındalığınızı arttırır, stresi azaltır ve sizi sakinleştirir. "Savasana" ile de yoga çalışmanızın sonunda hem bedeninizi hem de zihninizi sakinleştip dinginleştirebilirsiniz.
O akşam, öğrencinin karşısında donup kaldıktan sonra daha öğrenmem gereken çok şey olduğunu farkettim. Araştırmalarımın sonunda ise kendimi iyi hissettim çünkü öğrenciye yanlış bir bilgi vermemiştim. O an verebileceğim en doğru cevabı vermiştim. Metabolizmayı hızlandırmak için "vinyasa yoga" (akış yogası) yapabileceğini, nefes çalışmalarına yönlenebileceğini ve "burgu"larla karın bölgesini canlandırabileceğinden bahsetmiştim. Hatta o derste, burgulara yönelmiştik. "Bu dersin size faydalı olacağını düşünüyorum" demiştim. İçgüdülerimde yanılmamıştım. O gün bir kere daha farkettim. Yoga, uçsuz bucaksız bir dünyaydı ve bu dünyada herkes için bir şeyler vardı. Yoga dünyasında her derde deva vardı. Yeter ki faydalanmasını bilelim...