- Kategori
- Gündelik Yaşam
Metres, Persepolis ve Kadınlar Günü

Kadınlar günümüzü çeşitli etkinliklerle kutluyoruz!
Dün Fransız Kültür'e gittim. Film izlemek için.
Metres ve Persepolis. Metres filmini beğenmedim. Şehvet ve tutkunun kolkola girdiği içi boş pornovari bir film olarak geldi bana. Ardından persepolise girdim. İşte bu filmi herkese tavsiye ederim.
Fransız kültüre giderken yolda yaşları yetmişe dayanmış bir kadın gurubu ellerinde kırmızı karanfillerle gülümseyerek etrafına bakıyorlardı. Sanki çok büyük bir şey yapıyormuşçasına, bir devrim gerçekleştiriyor gibi gururlu. Bana ise eline avutulmak için elma şekeri verilmiş, küçük kız çocuklarını anımsattılar.
Dünya kadınlar günüymüş. Dünyada kimin hakları eksikse, ona bir gün veriliyor avutulmak istenircesine. İşçi günü, aids hastalığı günü, sevgililer günü… Neden erkekler günü yok. Çünkü her gün onların günü. Kadınlara da bir gün avutulmak için verilmiş. Ve bugün bir fabrikada işçi kadınların grev yaparken katledildikleri gün olduğu düşünülürse, bugün tüm kadınlara kutlama yaptırılarak alay mı ediliyor ne?
Hayvanları katledip, kürklerinin kadınlara statü sembolü olarak dayatılıp giydirilmesinden, kadınların porno filmlerde oynatılmasından, kadınların fuhuş sektörüne sokularak, uyuşturucu sektöründe kullanılmasından, sonra da kadınlara ikinci sınıf insan gibi davranılmasından nefret ediyorum. Kadınlara sadece seks objesi olarak bakanlardan, üreme ve ürettiklerine bakmaktan ibaret olan hayatın dayatılmasından nefret ediyorum. Kadının baştan çıkaran, günah aleti olarak görülmesinden nefret ediyorum.
Bilmiyorum ileri mi gidiyorum? Ama o kadar kararmışım ki, yüreğim sanki zift tenekesinin içine düşmüş gibi.
Kadınların günleri, yemek kitabı verilerek ödüllendiriliyor. “Sen mutfaktan çıkma, sürekli yemek yap” dercesine. Başka herhangi bir kitap neden verilmiyor ya da bir sinemaya neden bedava giremiyorlar?
Kadınlar Günü'nü kutlamıyorum ve kaldırılmasını istiyorum! Ben avutulmak istemiyorum!