MHP-BDP gerilimi ve AKP

Sert ve soğuk havasıyla meşhur kış mevsimi adeta kendisini siyasette de göstereceğe benziyor.

Özellikle seçimlere atı ay kala var olan ortamın gerginleşeceğini söyleyebiliriz.

Bu arada Adalet ve Kalkınma Partisi’nin olası seçimlerde kesin galip havası yakalaması ile birlikte özellikle baraj seviyesinde oy toplayacağı beklenen Milliyetçi Hareket Partisi ve Güneydoğu Bölgesi’ndeki oylarını Adalet ve Kalkınma Partisi’ne kaptırmak istemeyen Barış ve Demokrasi Partisi’nin son hamleleriyle siyasi ortamın tansiyonunu çıkartıcı söylemlere kalkışmasını beklemek olasılıklar arasında.

Aslında Milliyetçi Hareket Partisi ve Barış ve Demokrasi Partisi’nin sertleştirecekleri olası söylemleri birbirlerinin değirmenine su taşıyabilecek bir hususiyete bürünebileceğini de söylemek herhalde yanlış olmaz.

Siyasetin bu iki zıt kutbu bu zaviyeden hadiselere baktığımızda bir tahterevallinin iki yaramaz çocuğu gibi de görünmekte.

Böyle bir ortamda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve aynı zamanda milliyetçi siyasetin potansiyellerinden istifade eden Adalet ve Kalkınma Partisi’ni de ziyadesiyle rahatsız etmesi çok doğaldır.

Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın referandum propagandaları sırasında eski ülkücülerden destek istemesi ve Kürt Açılımı kapsamında, Kürtçe TV, Anadilde Eğitim Projeleri ve Diyarbakır’a yönelik Ahmet Kaya söylemi ve biraz da trajikomik olan Diyarbakır Cezaevini’ni yıkıp daha “iyi” ve “modern” bir cezaevi vaadi bu potansiyelleri fırsata dönüştürme gayretlerinin bir tezahürüdür.

Netice İtibariyle; Barış ve Demokrasi Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi arasında var olacak tahterevalli siyaseti iki parti arasında kutupların sıklaşmasına yol açacağından bu partinin aleyhine değil, söz konusu iki partinin tabanından kayda değer bir oy sağlayan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin başını ağrıtabilecek bir gelişme özelliğine bürünebilme olasılığıdır.