- Kategori
- Kitap
Mihenk Taşı

Mihenk Taşı - Edith Wharton
Mihenk Taşı, saplantılı ve iddialı bir aşkın kabul edilmezliklerle dolu halinin derin bir ifadesi. Aşkta korkmanın, gerçeklerden kaçmanın ve dürüstlükten ödün vermenin maliyetini ortaya koyuyor ve gözlerimizin içine bakıp, “Korkusuzca sevin, ” diyen Bayan Aubyn’in, aşkındaki korkularını kendisinden nasıl da uzağa taşıyabildiğini gösteriyor. Glennard, hayranlık olunacak çekiliciliğiyle, iki farklı kadında izler bırakırken, yaşamının dersini de Aubyn sayesinde Alexa’dan alıyor: Bir kadını en mutlu eden şey, sahip olduklarını sevdiği insana verebilmenin huzurudur.
"Alexa ona doğru yürüdü ve çekingen bir şekilde elini onunkinin üstüne koydu. Glennard başını eğmişti ama hareket etmedi. Hiç konuşmadan yanında oturdu ama sessizlikleri artık yağmur bulutları kadar verimliydi, birbirlerini anlıyorlardı.
Sonunda Glennard başını kaldırdı. “Bilmiyorum, ” dedi, “Benim yaptığım tapınakta nasıl iyi ruhlar yaşayabilir; ama sen ordasın, bu da bana yeterli. Tuhaf, ” diye devam etti, bir an durakladıktan sonra, “Her zaman benim için en iyisini istemişti ve şimdi, sonunda onun sayesinde başıma gelebilecek en iyi şey geldi. O olmasaydı seni tanıyamazdım, onun sayesinde seni buldum. Bazen bu her şeyi zorlaştırıyor, biliyor musun? Kendime katlanamıyorum o zaman. Yüzleşmek zorunda olduğum en zor şeyin bu olduğunu göremiyor musun? Bazen, eğer anlamamış olsaydın bu yükü daha iyi taşıyabilirdim diye düşünüyorum. Onun her şeyini aldım, her şeyini… Bana olan güvenini bile, en azından bunu ona bırakabilirdim! Onun her şeyini aldım, onu aldattım, yağmaladım, mahvettim… O ise karşılığında bana seni verdi!”
Karısının sesi onu durdurdu. “Beni sana vermedi, seni kendine verdi.” Acımayla ona doğru eğildi. “Görmüyor musun, ” diye devam etti, Glennard’ın gözleri ona kenetlenmişken, “Bu, onun sana verdiği, kaçamayacağın bir hediye, beraat etmek istediğin suç. Görmüyor musun, sen daha önce onun düşündüğü adam değildin ve mucizevi bir şekilde şimdi seni sevdiği adama dönüştürdü? Bu, bir kadın için uğrunda acı çekmeye, uğrunda ölmeye değer bir şey. Bu, s sana vermek isteyeceği bir hediye!”
“Ah, ” diye inledi Glennard, “Ben ona ne verdim ki?”
“Vermenin mutluluğunu, ” dedi Alexa."
Edith Wharton (1862-1937) yazdığı kırktan fazla kitapla, Amerikan Edebiyatı’nın en önemli ve en saygın bayan yazarlarındandır. Edebiyat alanındaki başarısının yanında desen ve resimleri ile de ün kazanmış olan yazarın, 1921’de aldığı Pulitzer Edebiyat Ödülü de, bir kadına verilen ilk Pulitzer olma özelliğini taşıdığından ayrıca önemlidir. Modern anlatımı ile aristokratik ilişkileri konu edip eleştiren yazarın en önemli ve en çok okunan eseri Masumiyet Çağı’dır.