Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '12

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Mihriban'ın şairi A.Rahim Karakoç Hakk'a yürüdü

Mihriban'ın şairi A.Rahim Karakoç Hakk'a yürüdü
 

A.Rahim Karakoç ( 07 Nisan 1932 - 7 Haziran 2012 )


Dillere destan bir türkü vardı adı Mihriban… Şairi Kahramanmaraşlı Abdurrahim Karakoç’tu. A.Rahim Karakoç şair bir ailenin çocuğu idi. Dedesi ve babası da şairdi. Bahattin Karakoç, Osman Karakoç ve Ertuğrul Karakoç’la kardeş idiler. A.Rahim Karakoç’u 1964’ler de yayımlanan “Hasan’a Mektuplar” şiirler kitabıyla tanıdık.

Bu şiir kitabıyla Anadolu şairler kervanına katıldı. Ve kısa zamanda çarpıcı hicivleriyle şairler arasında bir odak noktası oldu. Şiirlerinin bir yerinde “Mektup yazdım Hasan’a / Ha Hasan’a ha sana “ diyordu. İmalı, hicivli ve taşlamalı şiirleri vardı. Hece ölçüsü ve kafiye bulmakta usta idi. Halkımızın sağlığı konusunda taşlamalı şiirler yazdı. Sosyal ve toplumsal şiirlerinde bir hayli usta idi. Tohtur Beğ adını taşıyan şiirinde:

 

   Avrat yeğin sayrı, benim karnım aç

   Keyif için gelmedik bura tohtur Beğ

   Fukara harcından yaz da bir ilaç

   Olsun derdimize çare tohtur Beğ!

***

Sosyal ve toplumsal konularda her zaman içinde yaşadığı toplumun dertlerine ve sorunlarına çare arıyor ve tercümanı oluyordu. Halkımızın adalet kuruluşlarından da neler çektiklerini yine Hâkim Beğ başlıklı şiirinde şöylece dile getiriyordu şair

Karakoç:

Gene tehir etme üç beğ! ay öteye

Bu davâ dedemden kaldı Hâkim Beğ!

Otuz yılda, babam düştü peşine,

Siz sağolun o da öldü Hâkim

***

Kırk yıl önce; yani babam ölünce,

Kadılıklar hâkimliğe dönünce,

Mirasçılar tarla, takım bölünce,

İrezillik beni buldu hâkim beğ.

***

Yaşım yetmiş iki, usandım gel-git;

Bini buldu burda yediğim zılgıt.

Eğer diyeceksen: 'bana ne, öl git!'

Oğlumun bir oğlu oldu hâkim beğ.

***
Sekiz evlek tarla, bir geverlik su,

Yüz yılda höküme bağlanmaz mı bu?

Kazanmasam da hu, kazansam da hu!

Canım ta burnuma geldi hâkim beğ.

***

Onun şiirlerinde eleştiri vardı, yergi vardı. Ama bunları efendice yazıyordu. Halkın sade, anlaşılır ve kimi zamanda mahalli Türkçesini kullanıyordu. Şiirlerinde edebi sanatın her türlü işlevini, şiirini bulmak mümkündü.

Prof.Dr. Sadık Kemal Tural Bey A.Rahim Karakoç’un şiirleri için şunları vurguluyor bir yazısında: “ Abdurrahim Karakoç hemen hemen bütün şiirlerinde, ahengi, şiiri ören kelimelerdeki aliterasyon assonaslarında arar. Bilindiği gibi aliterasyon mısradaki ünsüz( sessiz konson )’lerin, assonas ünlü ( sesli vokal)’lerin doğurduğu iç ahenk unsurlarıdır. Bu şiirde durakların verdiği ritmik ahenk yanında aliterasyon ve asonans zenginliği bulunmaktadır.  Onun şiirlerinde vuzuh esastır. Ancak, heyecanı tebliğ maksadıyla kullanılmış edebi sanatlar vardır. “ diye yazıyor ( 1 ).

A.Rahim Karakoç bir halk şairi ve hem de bir aydın yazar olarak Anadolu halkının, devletinden, hükümetinden, gazetecisinden, milletvekilinden, doktorundan hâkimlerine kadar gördüğü eksikleri şiirlerinde gür bir sesle dile getirir ve içinde yaşadığı toplumun tercümanı olur. Kimi zaman da bir destan şairidir.

“Hasan’a Mektuplar” adını taşıyan şiirinde şunları usta bir ozan edasıyla dile getiriyor. Örnek olarak bir iki dörtlük sunmak istiyorum:   

Çok oku, çok düşün çok şeyler anla

Aha bu mektubu alınca Hasan!

Manalar iplikten incedir amma,

Kelimeler biraz kalınca Hasan!

***

Kök saldı bahçede ayrık otları

Yemler pay edildi sattık atları

Biz kovalım derken baştan bitleri

Sülükler yapıştı, kalınca Hasan!

***

Süt dolu göğümü çalarız taşa

Kutsal görevimiz “ sağ ol, çok yaşa”!

Mülkte hakikati aramak boşa!

Tüm suçlular güçlü olunca Hasan!

A.Rahim Karakoç 7 Nisan 1932 de Kahramanmaraş’ın ekin özü ( Cela ) köyünde dünyaya geldi. İlkokulu Ekinözünde bitirmişti.( 1944 ) .Daha sonra tahsiline devam edemedi. Kendi kendini yetiştirdi. İlk şiiri Elbistan’da çıkan Engizek Gazetesinde yayımlandı.( 1955 ). Daha sonra Fedai, Devlet, Töre, Bizim Ocak gibi dergilerde yazdı. Son zamanlarda Akit Gazetesinde günlük yazılar yazıyordu. Eserlerinden bazıları şunlardır:

Hasan’a Mektuplar ( 1964 ), Hatay Bülteni ( Hasan’a Mektuplarla birlikte, 1967 ), El Kulakta ( 1969 ), Haberler Bülteni  ( 1969 ), Vur Emri ( 1972 ), Bütün Şiirleri ( 1973 ), Kan Yazısı (1977 ), Suları Islatamadım ( 1980 ), Şiirler ( 1981 ),  Dosta Doğru ( 1984 ), Beşinci Mevsim ( 1986 ), Gök Çekimi ( 1991 ),  Akıl Karaya Vurdu ( ‘1994 ), ve deneme olarak; Düşünce Yazıları ‘ 1990), Çobandan Mektuplar (1996) kitap kitapları yayımlanmıştır.

Ünlü şair A.Rahim Karakoç’u 80 yaşında iken 7 Haziran 2012'de ( saa t 13.15 'te ) Te  öbür dünyaya gönderdik. Şairin dediği gibi “Haziran’da ölmek zor “. Birlik ve beraberlikten yana idi, sağlam bir dik duruşu vardı. Yalancıya, talancıya ve vurguncuya taviz vermezdi. Bu vatana sevdalıydı.

Yaklaşık bir buçuk aydan buyana A.Rahim Karakoç Gazi Üniversitesi Hastanesinde tedavi görüyordu.  Akciyer Enfeksiyonu vardı. Bu hastalığa maalesef yenik düştü. Vefatı dolayısıyla Kardeşi Osman Karakoç basına şöyle bilgi veriyor: A.Rahim Karakoıç’un9 vefatı memleketiolan Kahramanmaraş’ta ve doğup büyüdüğü Ekinözü ilçesinde büyük üzüntüyle karşılandı.

Ünlü şairin vasiyeti konusunda: Abim memleketimizin her yeri aynıdır. Orası da Müslüman toprağı, burası da. Onun için ben nerede ölürsem beni oraya defnediniz. Biz sanatçı değililiz, milletvekili değiliz, Onun için arkamdan alkış vesaire istemiyorum”diye vasiyet etmişti. Vasiyeti üzerine Ankara’da Taceddin Dergahı’nda gömülmesini istiyorudu. Biz de öyle arzuladık.  8 Haziran 2012 Cuma günü  Cuma namazından sonra dualarla toprağa verildi.

Sözün özü, Türk edebiyatında ayrı bir yeri olan A.Rahim Karakoç’u öbür âleme uğurladık. Başta Karakoç ailesi olmak üzere tüm sevenlerinin başı sağolsun ve şair A. Rahim Karakoç’a Allah’tan  rahmet diliyorum. Sözümü onun ünlenen ve türkülere, şarkılara mal olan ve dilden dile dolaşan ünlü MİHRİBAN şiiriyle bağlamak istiyorum.

MİHRİBAN

 Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamıştın, çözülmüyor Mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban

***
Yar, deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kâğıda yazılmıyor Mihriban

***

Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor Mihriban

***

Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk değince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut çizilmiyor Mihriban

***

Boşa bağlanmış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım kara bahtım tahammülüne
Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban

***

Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi gamı
Bir kördüğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor Mihriban…

Abdurrahim KARAKOÇ

1-       Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları

               Ansiklopedisi / İhsan IŞIK, Elvan Yayınları cilt 5.s: 2007-  Ankara.2006

 

 

                        

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..