Milletvekili yemini de kaldırılsın...

Dünün ve bugünün çocukları 80 yıldır okullarımızda and içtiler…

Çocuklar büyüdüler, vali oldular, milletvekili oldular, bakan oldular, başbakan oldular cumhurbaşkanı oldular…

Ne kadar doğru, ne kadar çalışkan, ülkelerini ne kadar sevdiklerini, Atatürk ilkelerine de ne kadar bağlı olduklarını hep beraber gördük ve görmeye de devam ediyoruz…

Yalancılık, dolandırıcılık, hırsızlık had safhadaysa, Türklüğümüz sorgulanıyorsa, Atatürk’ün yolundan gidilmiyorsa, demek ki; andımızın bir faydası olmamış… Bir ölçüde boş yere and içmişiz…

Milletvekillerimiz de, 89 yıldır Türkiye Büyük Millet Meclisinde and içiyorlar- yemin ediyorlar… Daha önceki yazılarımda, Öğrenci andının tarihçesi ve geçirdiği evreler üzerinde bir yazı yazmıştım...Şimdi de: Milletvekili yemin metni,  tarihi süreç içinde ne gibi değişimler yaşadı, kısaca bir göz atalım...

1921 Anayasamızda milletvekili yemini yoktu… Cumhuriyet dönemimizin ilk Anayasası olan

1924 Anayasamızın 16. maddesine göre, milletvekillerinin yemini şu şekildeydi:

"Vatan ve Milletin saadet ve selâmetine ve milletin bilâ kaydü şart hâkimiyetine mugayir bir gaye takip etmeyeceğime ve Cumhuriyet esaslarına sadakatten ayrılmayacağıma vallahi."

Daha sonra 1928 yılında yapılan bir değişiklikle bu yemin metninden “vallahi çıkarıldı. Yemin metni şöyle oldu:

"Vatan ve milletin saadet ve selâmetine ve milletin bilâ kaydüşart hâkimiyetine mugayir bir gaye takip etmeyeceğime ve cumhuriyet esaslarına sadakatten ayrılmayacağıma namusum üzerine söz veririm."

1961 Anayasası'nda milletvekili yemini 77. maddede düzenlendi. "Andiçme" başlığını taşıyan bu maddede de kısa bir metinle yetinildi.

MADDE 77 -Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri görevlerine başlarken şöyle and içerler:
"Devletin bağımsızlığını, vatanın ve milletin bütünlüğünü koruyacağıma; Milletin kayıtsız şartsız egemenliğine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine bağlı kalacağıma ve halkın mutluluğu için çalışacağıma namusum üzerine söz veririm."

Günümüzde milletvekilleri, 12 Eylül Anayasasıyla (1983 Anayasası)  yemin ediyorlar. Yemin metni şöyle :  
''Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.''

Milletvekilleri kürsüde bu yemini ediyorlar ama bugün vatanın ve milletin bütünlüğü tehlikedeyse,  Laik Cumhuriyet kavramının içi boşaltılıyorsa, Atatürk ilke inkılâplarına uyulmuyorsa demek ki namusu ve şerefi üzerine bu konuda yemin eden milletvekilleri, yeminin gereğini yerine getirmiyorlar… Yeminlerini tutmuyorlar…

O halde milletvekilleri de boş yere yemin ediyorlar, yeminleriyle halkı kandırıyorlar veya inanmadıkları yemin metninle yemin ederek kişiliklerini ortaya koyuyorlar…

Öğrenci andı kaldırılıyorsa, milletvekili andı – yemini de- kaldırılsın… Böylece ikiyüzlülükten, yalancılıktan, şekilcilikten, takiyyeden kurtulalım…