Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '11

 
Kategori
Blog
 

Milliyet Blog’da değişimin sancıları

Milliyet Blog’da değişimin sancıları
 

Milliyetin Blog’un yeniden yapılanması ve site tasarımında değişim ihtiyacını kuvvetle hissediyorum.

Milliyet Blog 5 senedir internet dünyasında. Etkileşimli yapısı sayesinde güçlü bir iletişim platformu haline geldi. Burası temalı bir blog sitesi…güncelden yemek tarifine kadar her konuda kategorilere ayrılmış. Bilgi sahibi olduğumuz, ilgilendiğimiz konularda yazarak kendimizi ifade edebilme olanağımız var. Üye sayımız bugün itibari ile 6681. Binlerce içerik üretilmiş, milyonlarca yorum yazılmış, ciddi bir blog arşivine sahibiz.

Kimi zaman yazılarımızla ses getirmiş, geleneksel medyanın sınırlarını zorlamışız. Ses getirememiş olsak bile ne düşündüğümüzü, ne hissettiğimizi yazmışız, okunmuşuz. Milliyet internet sitesinde yer almış, google aramalarında bulunmuşuz.Güçlü bir medya kurulşunun blog yapılanması içinde yer almakla övünmüşüz.

Kullanım kolaylığı sayesinde, çok fazla bigisayar tecrübesi olmayanlar dahi yazılarını kolaylıkla oluşturabilmiş ve yayınlamış. Yazım deneyimi için de iyi bir eğitici olmuş, kendimizi bu konuda geliştirebilmişiz.

Kısaca kendimizi yazarak ifade etmişiz, ediyoruz. İyi yazanı, yazamayanı diyerek eleştirmeye de gerek yok zira herkes kendince bir şeyler yazıyor, okunan okunuyor, az okunan da nasıl daha fazla okunabileceği konusunda deneyim sahibi oluyor.

Gelelim asıl konuya;

Bugünlerde Milliyet Blog ile ilgili olarak bir konuda sizin de fikirkerinizi almak istiyorum. Sizler de aynı şeyi düşünüyor musunuz, merak ediyorum.

Milliyet Blog’un 5 senedir var olan yapısı yani blog yapılanması ve site tasarımının değişim zamanı gelmedi mi?

Son bir yıldır site hareketliliğinde gözle görülür br düşüş var. Günlük yazı sayıları düştü, aktif olarak yazı yazanlar azaldı, yorumlar seyrekleşti. Ben şahsen bu durumdan olumsuz etkileniyorum ve fazla yazı yazmak için hevesim kalmadı. Bir de buna vakit darlığı eklenince ayda 3-4 yazıyı bile zor yazabiliyorum. Bundan dolayı da sıkıntı duyuyorum, yazmak istediğim halde bir şey beni itiyor. Sanırım sizler de zaman zaman aynı şeyleri düşünmüşsünüzdür.

Halbuki daha hareketli, daha dinamik bir blog şeklimiz olsa biraz daha bir hevesle yazı yazabiliriz diye düşünüyorum. Oynayamayan gelin yerim dar dermiş örneği gibi bir hissiyat değil bu. Milliyetin Blog’un yeniden yapılanması ve site tasarımında değişim ihtiyacını kuvvetle hissediyorum.

Dünyadaki benzer blog yapılanmalarına bakıyorum, son yıllarda blog tasarımlarındaki trendleri inceliyorum, görüyorum ki artık Milliyet Blog’un şekli çok demode kalmış. Sadece düşüncemi daha netleştirmek anlamında bir örnek vermek istiyorum, Guardian’ın blog yapılanması. Bunun gibi daha pek çok medya kuruluşunun blog siteleri var ve tasarımları çok daha dinamik, çok daha etkileşimli (interaktif). Türkiye’de de son yıllarda benzer örneklerde blog yapılanmaları hız kazandı.

Birden fazla yazarlı, temalı bloglar artık dergi görünümünde… sanki baskı bir derginin sayfalarını okuyormuş gibisiniz. Sadelik söz konusu, Facebook, Twitter gibi sosyal ağlarla bağlantıları daha bir güçlü ve görünür, okunma sayıları yok, dolayısı ile tıklanma gerilimi yaşamıyorsunuz. Ne bileyim sanki her şey size daha bir küresel platformdaymış hissi veriyor.

Milliyet Blog’un da değişim zamanı geldi ve geçiyor, sanırım bu tip bir değişimi site yöneticileri de düşünüyor ya da yeni bir yapılanma aşaması hali hazırda sürüyor, ancak biz üyeler bu konuda her hangi bir bilgi sahibi değiliz.

Eğer ki böyle bir değişim üzerinde halen uğraşılıyorsa, MB yönetimi bize e-posta yoluya kısa bir bilgilendirme yaparsa onu da bu yazımın altında paylaşmak isterim.

Bu konuda sizler de düşüncelerinizle katkıda bulunursanız sevinirim, en azında bir değişim ihtiyacı hissediyor musunuz? Yönetime fikirlerimizi iletmiş oluruz.

Mutlu bir hafta sonu diliyorum…

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..