Milliyet Blog İzmir Toplantısı 2008

Mustafa Mumcu'nun hastalığıyla ilgili bloglarının arkasından böyle bir organizasyon yapmasına şaşırmıştım ilk önceleri. Henüz iyileşmediğini düşünüyordum açıkçası. Fakat Pınar hanımla birlikte organize ediyoruz deyince tüm yükün onda olmadığını anladım. Zaten Adem Çalışkan'da vardı işin içinde, Bursa'dan yetişirdi nasıl olsa...

Fakat toplantıdan yaklaşık bir hafta önce sevgili ağabeyim İlyas Bayram'ın ani bir şekilde kardeşini kaybetmesi hepimizi üzdü. Onun gelemeyecek olması diğer toplantımıza da katılamadığı için çok üzücüydü.

Daha sonra Hilmi Bubanın eşinin hastalık haberi hepimizi üzmüştü. Nedime annenin dizlerinden rahatsızlığı ameliyata girmesini gerektiriyordu ve Hilmi buba bu sebepten toplantıya katılmayacağını söyleyince üzüntümüz artmıştı.

Toplantıdan bir gün önce ise Bursa'dan gelen acı haberle sarsıldık. Değerli dostum Milliyet Blog Bursa temsilcisi Adem Çalışkan'ın dedesi vefat etmişti. Bu durumda maalesef o ve Bursa ekibide toplantıya katılamayacaklardı. Toplantı tüm aksiliklere karşı 30 Kasım günü gerçekleşti.

İzmir sonbaharın tüm güzelliğiyle karşılamıştı tüm blogçuları. Hava gerçekten mükemmeldi. Eşimin hazırladığı börek ve mercimek köftelerini alıp yola çıkmıştım. Aslında biraz heyecanlıydım.

2008 Milliyet Blog Yakışıklısı seçildiğim için Mustafa Mumcu bana sertifika ve pasta töreni yapacağını belirtmişti. Eşimin o saatlerde önceden planlı işleri olduğu için ilerleyen saatlerde aramıza katılacak olmasından ben tek başıma koyuldum yola.

Toplantı yapılan yere ulaştığımda oldukça kalabalık bir grupla karşılaştım. Uzun masanın en başından başlayarak herkesle tek tek merabalaştık. Diğer toplantıların aksine gibi kimseyi tanımıyordum. O kadar çok yeni yazar vardı ki aramızda sanki yanlış toplantıya gitmiş gibiydim. Sonrasında birde baktım ki Milliyet Blog Yakışıklısını tanıyıp alkışlarla karşılayanlarda vardı arka sıralarda. Daha önceki toplantılarda tanışıklığımız olan blogçularla daha samimi bir şekilde selamlaştık desem yanlış olmaz sanırım.

Sevgili Zeynep Pınar Zora hanımefendi ev sahibi olarak ayakta karşıladı beni sağ olsun. Yanında pek yazı yazmayan fakat diğer toplantıda tanıştığımız Seda hanımda vardı. İkisininde bu toplantıda emekleri o kadar çok ki anlatılmaz sadece teşekkür edilir.

Değerli ağabeyim Mustafa Mumcu meğer bizim kahve içtiğimiz yerin yan tarafındaki dükkanı kiralamış. Evdeki bütün takım takravatı oraya taşımış. Hemen beni içeriye çağırıp benim için özel yaptığı sertifikayı gösterdi. Ellerine sağlık gerçekten çok güzel olmuş. Benim için uğraşmış, emek vermiş gerçekten çok sevindim. Sevilmek kadar güzel bir şey olabilir mi ?

Dikkat ederseniz her toplantılarda lokomotif kişilere ya da öncü kişilere ihtiyaç vardır. Birbirlerini tanımayan insanlar bir noktaya gelir takılırlar. İşte o noktada söylediğim insanlar devreye girer ve toplantının neşeli bir şekilde devam etmesini sağlarlar. İnsanlar arasında köprüler kurarlar. Biz bunu diğer toplantılarımızda yaşamıştık. Mustafa Mumcu, Adem Çalışkan, İzmir Mavilim, Hilmi Polat, Gülgün hanım ve İlyas Bayram bu köprüleri iyi kurabilen kişiler olarak öne çıkmıştı. Bu toplantıda ise gerek hastalıklar gerekse devamsızlıklar köprüleri oluşturmaya engel olmaya yetmiş gibiydi.

Bir sürü aramıza yeni katılımlar olduğu halde bir çoğuyla tanışma imkanı bulamamamızı ben buna bağlıyorum. Oysa ne kadar değerli yazarlar gelmiş toplantımıza hepsini sonradan öğrendim. Tüm bu olumsuzluklara rağmen aramıza katılan İlyas Bayram ve Hilmi Polat beni ençok sevindirenler arasındaydı. Hilmi buba katıldığı dakikadan gidene kadar zaten öncü konumuna geçmiş ve toplantımızı ateşlemişti. Onun şiirleri hepimizi mest etti. Aynı şekilde Mustafa Mumcu'nun sesinden Agora Meyhanesini'de dinlemek keyfimize keyif kattı. Mustafa ağabey bloğunda bu şiirin şairininde geleceğini yazmıştı. Sevgili Onur Şenli gelmiş, tokalaşmışız ama tanıştırılmamışız. Buna çok üzüldüm doğrusu. Oysa Agora Meyhanesinin hikayesinide dinleyecektik kendisinden.

Her toplantıya katılan, kızlarından biri İzmir'de olmasına rağmen benimle hiç denk gelmeyen bugüne kadar tanışamadığımız Neşe Evrim'i görüp tanımak benim için büyük mutluluk oldu. Yazılarında ki sıcaklığı kendisindede görünce muhabbetimiz arttı. Bizim toplantımızında neşe kaynağı oldu. Onu tanıma şerefine nail olduğum için çok mutluyum. Gösterdiği sıcaklık için ayrıca teşekkür ederim.

Bir sürpriz konuk niteliğinde aramıza katılan Cansın Erol hanımefendiyi tanımakta benim için ayrıcalıktı. Tüm şiirlerini takip ediyor ve yorum yazıyordum ilk başlarda. Fakat hep harika yazmaktan yorulduğum için artık yorum yazmayı bırakmıştım kendisine. Çünkü gerçekten o güzelim şiirlere başka yorum yapılamaz. Aynı zamanda birde yanında getirdiği cd'lerden takdim etti bana çok teşekkür ediyorum kendisine.

Ankara'dan gelen Arif Öğütçü'yü yazmazsam olmaz. Blog sayfasında ki resminden daha sıcak biri olduğunu söylemeliyim ilk önce. Resmini bence değiştirmelisin Arif ağabey. Tanışma fırsatı bulduğum için çok memnun oldum. İzmir'e geldiğinde görüşme fırsatı bulursak ne mutlu...

Tüm yazarları yazmaya kalkarsam sayfalar yetmez bana. Fakat Alyoşa rumuzlu hâlâmı yazmam şart. Onun da mb'de birinci yıldönümü olduğu için bir pasta almış gelmiş. Sağolsun Mustafa Mumcu ağabeyimde 2008 yakışıklısının şerefine bir pasta alınca pastalar iki tane oldu. Güzel bir pasta töreniyle hem benim yakışıklılığı hemde Alyoşa'nın birinci yıldönümünü bir arada kutlamış olduk. Bu da toplantımıza ayrı bir lezzet katmış oldu. Pastadan sonra Alyoşa bizlere sayın Cansın Erol'un doğumgününde ona yazdığı güzel şiiride okuyarak büyük alkış aldı.

Oğuz Tümbaş ağabeyimizi bir gördüm bir kaybettim. Yazısından öğrendim meğer yanındaki arkadaşları şair Abdullah Neyzar Karahan ve Veli Başak'mış. Tanışmak nasip olmadı, çok üzüldüm doğrusu. Sayın Yalçın Benlican'da aramızdaydı. Kendi sesiyle güzel bir şiirinide okudu bizlere sağ olsun. Şahin ve Ferda Karadeniz'in masalarına kısa süre konuk oldum sağolsunlar çok sıcak davrandılar. Onlarla tanışmakta bir şerefti benim için. Daha kimler yoktu ki ... Sayfama alamadıklarım lütfen kusura bakmasınlar. O kadar değerli insanlar vardı ki tanımayıpta buradan haklarında yanlış kelimeler kullanmaktan çekiniyorum.

Bu arada Ahmet Üstündağ'ın yaptığı yakma Atatürk resmini görmeliydiniz. Harikaydı ellerine sağlık. Beni yanlız bırakmayan Robert Meisel'e ve değerli eşi Alev hanıma şükranlarımı sunuyorum. Diğer toplantılardan tanıştığımız değerli hocam Özden Hanım, Ali Açıköz, Hatice Gürbüz, Demet Bakır, Tijen Bağırgan, Tansel Çam ve Nilüfer hanımada sonsuz sevgiler. Eğer sizlerle ilgilenemediysem lütfen beni affedin kusuruma bakmayın efendim.

Yazıyı artık bitirmezsem sanırım kimse okumayacak. Tüm blogçulara güzel bir masa hazırladıkları ve toplantımıza katıldıkları için çok teşekkür ediyorum. Mustafa Mumcu, Pınar hanım ve Seda hanımın özverilerine ayrıca teşekkür ediyorum. Herşey çok güzeldi. Her şey gönlünüzce olsun. Bir daha ki İzmir toplantısında buluşmak üzere hoşçakalınız. Sevgilerimle.

03.Aralık.2008

Murat GÜLCEK

2008 MB Yakışıklısı