Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '11

 
Kategori
Blog
 

Milliyet Blog ve Basın-Yayın Etiği

Milliyet Blog ve Basın-Yayın Etiği
 

Baver Ergun'un objektifinden


 

I. Bölüm 

Milliyet Blok ve Basın-Yayın etiği 

Yıldız Sarayı Çadırcı Köşkü’nde yapılacağı Sayın Yılmaz Çetingöz tarafından duyurulan ve Milliyet Blok Haftalık Bülteninde yer alan bahar toplantısı, gerçekten de tam bir bahar havasında geçti. Bulunduğumuz ortamın doğal konumu ve güzel hava, katılanların neşesini ve mutluluğunu daha da pekiştirdi. Saat 9’da başlayıp 13.00’te sınırlanan kahvaltı programı, 15.00’e kadar uzadı. Zorunlu nedenler olmasa kimsenin yerinden kalkacağı yoktu. Yıldız Parkı’nın Boğaz’a hâkim konumdaki Tarihi mekânı, Katılımı yoğun olmasa da, güzel ve keyifli bir kahvaltı yapmaya, mutlu ve huzurlu bir gün geçirmeye elverişliydi. 

Saat 9.54’te Köşk’e vardığımda Sayın Yılmaz Çetingöz ve Sabiha Rana ile ta İzmir’den kalkıp ikinci kez çağrımıza uyan Ayşen Kura’yı kahvaltı yaparken buldum. Ayşen Kura hanımefendiyi katlandığı fedakârlıktan dolayı buradan bir kez daha kutluyor, şükranlarımızı bildiriyorum. Büfedeki yiyecek seçeneklerinden tercihlerimi yaptıktan sonra, ben de kahvaltı masasına oturdum. Ardımdan Sayın Kadri Kanpak, Baver Ergun ve Kerim KorKut Beylerin gelişiyle müdavim ekip tamamlanmış oldu. Çok hoş bir sohbet ve tartışma ortamı oluştu. Bir yandan kahvaltımızı yaparken, sohbetin ve kahkahanın dozunu kaçırdığımız anlar da oldu. Çevrenin ve garsonların yoğun ilgisi ve dikkati, bizim masadaydı. 

Arkadaşlar, hazırladığım konuşmayı benden kahvaltı masasında dinlemek istediler. Ben de, biraz sonra bilgilerinize arz edeceğim aşağıdaki konuşma metnini, onlara okudum. Okurken bir türlü ayarlayamadığım gün görmemiş ses tonumu, yanımda oturan Baver Ergun Bey’in uyarısıyla kısmaya çalıştım. Böylece, yan masalardan katılan dileyici kitleme, Milliyet Bloğun tanıtımını da yapmış oldum. 

Sunumdan sonra daha da koyulaşan sohbete, Sayın Kerim KorKut’un yeni ve ilginç siyasi model teorileri damgasını vurdu. Çeşitli konular üzerine yoğun bir beyin fırtınası başlattık. Farklılaşan konular sohbet birliğini bozar gibi olduysa da, erken uyarılarla haremlik selâmlığa dönüşmesine izin vermedik. 

Mekândan ilk ayrılan, beş parmağında beş marifet olan ve o günkü anılarımızı çektiği profesyonel resimlerle ölümsüzleştiren, Baver Ergun kardeşimize teşekkür borçluyuz. Sayın Sabiha Rana ve Ayşen Kura’nın tam da gitmek üzere oldukları anda, hiç beklemedik, aklımızdan dahi geçmeyecek sürpriz bir gelişme oldu. Daha önce yüz yüze tanışmadığımız Arife Durtlu, Şükran Demirtaş ve Macide Kahraman hanımefendiler bizlerle tanışmaya geldiler. Bizleri çok mutlu eden ve yaklaşık bir saat süren bu ziyarette onlarla tanışmış olmak, günün en önemli kazancı olmuştur. Sabiha Rana’yı Milliyet Blok’tan tanıyan bu hanım arkadaşlar, içten gelen samimi sıcaklıklarıyla Sayın Rana’yı sarılıp kucakladılar. Toplantılardan beklenen amaç da, yeni dostların kazanılması ve samimi dostlukların kurulması değil mi? Zaten Milliyet Blok içinde bu uygulamayı yapabilsek, bütün sorunları rahatlıkla çözmüş olacağız. Ziyaretçilerimizin en büyük kayıpları ise, resimlerimizi çeken Baver Bey’in erken ayrılmak zorunda olması nedeniyle fotoğraf karelerine girememiş olmaları ve kendisiyle tanışamamış olmaları yanında, şu anda takdirlerinize sunduğum 3 bölümden oluşan canlı performansımı kaçırmalarıydı. 

Konuşma metni: 

Merhabalar değerli arkadaşlarım,  

İlke birliği içinde olduğum siz değerli arkadaşlarımın ricasını yerine getirmek için huzurunuzdayım. Grubumuza hitap etme gibi çok önemli bir görevi bana verdiğiniz için hepinize teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Yemekli toplantılarda söze fazla gerek olmadığı kanaatindeyim. Sunumumu el verdiğince kısa tutmaya çalışacağım. 

Bunca sene hep huzurda, yani topluluk önünde olan bir kişi olarak çok rahat olmam gerekirken, şu anda sorgulayan, irdeleyen, aklın ve bilimin süzgecinden geçiren, bilgili ve donanımlı Milliyet Blok yazarlar grubunun karşısında olduğumu hissetmek, beni cidden heyecanlandırıyor. Eğer heyecanıma yenik düşer de hata yaparsam, peşinen affını rica ediyorum. 

Kahvaltının formatına uygun, fazla uzun ve sıkıcı olmayan bir konu belirlemeye çalıştım. Grubumuzun ortak işi olan yazma ile ilgili, bizlerin de içinde yer alacağımız bir sunum hazırladım. Takdir, siz saygıdeğer arkadaşlarımın engin deneyim ve birikimine kalmıştır. 

Bugün itibariyle 6758’e ulaşan Milliyet Blok yazar sayısının, katılanlar çoğaldıkça kendi aralarında kaynayan cadı kazanının fokurdadığını size tarif etmeme gerek yok. Herkesin birbirini üzdüğü, yersiz sataşmalar, hafife almalar, kişilikleri küçük düşürücü suçlamalar yazarlık ve gazetecilik mesleğini icra eden kişilere değil, sıradan insanlara bile yakışmıyor. Ortak kimliğimizin belirleyicisi olan Milliyet Blok yazarı oluşumuzla, neyi paylaşamadığımızı hâlâ anlamış değilim. Bir yarış içinde olalım ama bu yarış hedefinde iyi, güzel, evrensel olan değerlere ulaşma yarışı olsun. Doğru ve sağlıklı fikirler, estetik güzellikler, gönüllere sevgi ve şefkat yükleyen duyarlı yazılar, şiirler olsun. Kin, nefret ve şiddet çağrıştıran davranış biçimleri olmasın. Kullanacağımız sözcükleri özenle seçip, okuyanları pozitif yönde motive edelim ki, şiddet içeren bir tepki olarak bize geri dönmesin. 

 

.......devam edecek 

İstanbul, 16 Mayıs 2011 

 

 
Toplam blog
: 72
: 1140
Kayıt tarihi
: 09.12.07
 
 

Rize merkez ilçeye bağlı Yiğitler Köyünde doğdum. Lise bitinceye kadar ilk gençlik yıllarımı geçird..