Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '11

 
Kategori
Blog
 

Milliyet Blog Yazarları İzmir Buluşması...

Milliyet Blog Yazarları İzmir Buluşması...
 

MB İzmir Buluşması...


Önce -Günceler- yazdık...Sonra duygularımızı şiirlere; öfkelerimizi eleştirilerimize yansıttık... Yazmayı, bölüşmeyi öğrendik...  

Burada ismini sayamadığım binlerce güzel ve üretken insanı tanımak ne güzel bir duygu...  

Siyasetçilerin kirlettiği dünyanın gönül pasını silmeye çalışan dostlarıma selam olsun... 

Ülkemin iletişim sıkıntısı çektiği;gerçek insani değerlerimizin üstüne -karabasan yorganları -örtmeye çalışanlara fırsat vermeyeceğiz...  

Yıllar önce yitirilen dostluklara, insani değerlere üzülen erdemli, aydın kişiler , değişik bloglarda duygularını yazarken MBde yolları tesadüfen kesişenler, ilk kez yazmayı deneyenler , bu çatıda kendilerini mutlu hissetmeye başladılar.  

MB, binlerce dostluğun oluşmasına vesile oldu...  

6 iken 60...  

60 iken 600...  

600 iken 6000 oluyoruz...  

Çoban yıldızları tanık...Her sabah yeni bir dirilişle uyanıyoruz...Rengarenk düşünceler akıp giderken , düşünce şimşekleri birbirine çarparken oluşan yüksek gerilimler zihinsel trafoları patlatıyor...Ortalığı renkli maytaplar aydınlatıyor.  

Asumanda serbest gezinen binlerce yıldız, yeni bir samanyolu oluşturmak üzere MB Galaksisinde buluştular.  

Adı sanal olsa da MB yazarları bu hayali dostlukları gerçeğe dönüştürmeyi başardılar.  

MB , altı yıldır, gittikçe desibeli artan harika bir sinerji oluşturuyor...Oluşan sinerji, fizik kanunlarına da uyarak patlamalara yol açıyor...  

Volkanik insani patlamalar...Akan renkli lavlar dostlukları yapıştırmaya başladı...  

Sevgi, dostluk patlamaları...  

Bu güzelim insani erdemlerle dopdolu olan enerji , ülke sathında değişik alanlarda sevgi çiçeklerinin oluşmasını sağlıyor.  

İnsani değerlerin ve sevginin kenti İzmir , Tarihi Konak ve Kemeraltı çevresinde yeni bir MB Buluşmasına daha tanık oldu...  

Benim için bir siftahtı..Daha önceki İzmir Buluşmalarına katılamamıştım.  

Arkadaşım , gerçek dost , İlyas Bayramın bu çağrısına mutlaka katılmaya karar vermiştim.Kısmet oldu...Birçok dostla bir araya gelip saatlerin su gibi aktığı tadı damağımda kalan bir buluşmanın zevkine erdik..  

İzmir Çarşı Kafede , çocuklar gibi şendik... 

O gün dev gibi bir dostluğu pekiştirdik.... 

Muzaffer Cellek Ustanın kendisini tanımak ve imzalayarak verdiği Ört Ki Ölem isimli kitabını almak çok güzeldi.  

Gitar eşliğinde, Muzaffer Ağabeyin muhteşem sesinden İspanyol tiradları dinlemek harikaydı...  

Delikanlı gönüllü olmak neymiş gördük...  

Fotoğraflardaki görüntüler kimini ihtiyar;kimini çocuk gibi gösterse de...Hangi yaşa gelseniz de...Beliniz bükülse de...  

Saçlarınız, dişleriniz dökülse de...İçinizdeki çocuk yaşıyorsa siz çok şanslısınız...  

Günümüzün çocukları da toplansın...Sevgilerini, eşyalarını, oyuncaklarını bölüşsünler...  

17 yaşında içi geçmiş bir ihtiyar olmaktansa, 90 yaşında neşeli bir genç olmayı yeğlerim... 

 

 

Yaşam , elimizin altından kayıp giden bir deniz anası gibi midir ?..

Kayarken yakan...

Yoksa bir yaz gecesi ışıklarla kayıp giden yıldız kümesi mi ?..

İçimizi burkan...

Yıllarca biriktirdiğin dostun, bir cümleyle yok oluşu mudur ?..

Hep vicdan azabıyla kıvrandığımız bir tiyatro sahnesi...

Azap veren bir aşk masalının bittiği, solgun bahçelerde...

Sevgilinin yanağından kayıp giden bir göz yaşı mıdır ?..

Hiç gülmeden geçen günlere, dönüp hüzünlü bir bakış mıdır ?..

Yoksa bize armağan edilen bir cennet bahçesi midir ?..

Kıymetini bilmeden soldurduğumuz...

Bir çocuğun gamzeleri arasına sıkışmış gülücükler midir ?..

Farketmediğimiz...

Yaşadığımız bir yığın son pişmanlıklar mıdır ?..

* * * * * * * * * * * *


''Eğer yeniden başlayabilseydim yaşamaya

İkincisinde daha çok hata yapardım.

Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım

Neşeli olurdum ilkinde olmadığım kadar.

Çok az şeyi ciddiyetle yapardım.

Temizlik sorun bile olmazdı asla.

Daha çok riske girerdim.

Seyahat ederdim daha fazla.

Daha çok güneş doğuşu izler,

Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.

Görmediğim birçok yere giderdim.

Dondurma yerdim doyasıya, daha az bezelye.

Gerçek sorunlarım olurdu hayalî olanların yerine.

Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardan olurdum.

Farkında mısınız bilmem yaşam budur zaten.

Anlar, sadece anlar...

Siz de "an"ı yaşayın.

Hiçbir yere, yanına,

termometre, su, şemsiye ve paraşüt

almadan gitmeyen insanlardandım ben...

Yeniden başlayabilseydim,

ilkbaharda pabucumu fırlatır, atardım.

Ve sonbahar bitene dek yürürdüm çıplak ayakla.

Bilinmeyen yollar keşfeder,

güneşin tadına varır, çocuklarla oynardım,

bir şansım daha olsaydı eğer...

Ama işte, 85' imdeyim ve biliyorum...

Ölüyorum...''

''Jorge Luis Borges ''  

..........  

MB Buluşmalarının devam etmesi sevgi ırmağının daha da çoşarak akmasını sağlayacak...  

Irmak akıp giderken ayrık otları da alivyonlarla beslenip güzelleşecek...  

Güneşin doğuşunu daha çok izleyeceğiz...  

İlkbaharda pabucumuzu dama atalım...İçimizdeki çocuğu öldürmeyelim...  

Safları sıklaştıralım...MB toplantıları düzenleyerek ellerini taşın altına koyan tüm arkadaşlarımız kutsal bir işe imza atıyorlar...  

Yurttaşlarımızda yok olmuş olan dayanışma ruhunu yaşatmaya çalışıyorlar...  

Yeni buluşmalarda dayanışmalarımızı güçlendirmek ve güzellikleri bölüşmek üzere ...  

Biliriz ki...  

Yaşam bir rüya...Anı yaşamak çok güzel...  

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..