Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '12

 
Kategori
Futbol
 

Milyonluk ruhsuzlar

Bir gün önce şampiyonluğun en büyük adayı herkesin açık ara şampiyon olur dediği G.Saray Orduda 3 puanı ve namağlup ünvanını kaybetmiş. Kasımpaşa maçını kazanarak hem rakiple puan farkını 1'e inecek hem de rakibine karşı psikolojik üstünlük elde edeceksin. Camianın üzerindeki karabulutları dağıtmak ve UEFA ligi maçı öncesi moral depolamak da cabası. Fenerbahçeli futbolcular seronomiden sonra sahanın ortasında bir araya gelip bu maçı alacağız der gibi bir görüntüde verince tamam dedim bugün futbol oynayacağız. Rakibin teknik direktörü görevden alınmış ama yeni hoca adayıda tribünde. Yani herşey Fenerbahçe lehine gelişmiş iş artık futbolcuların ayaklarında. Maç başlıyor ama top yine Volkan'a gelmiş ve Volkan ağır ağır hareketlerle topu atacak boş bir arkadaşını arıyor ve surat ifadesi sanki maçta 3-0 geride gibi. İşte maçın bütün teknik analizi burada bitiyor çünkü koca 45 dakikada tek şut, tek korner ve tek orta ile oynayan Fenerbahçe hem tribündeki hem de TV karşısında takımlarını seyreden taraftarını kanser etmeye devam ediyor. Alex artık her maçta jübile maçı gibi oynuyor. Bugüne kadar verdiğin hizmetler için teşekkür ederiz Alex ama artık yeter oynamak istemiyorsan çık hocana söyle ben oynamak istemiyorum de yok oynamak istiyor da oynayamıyorsan o zaman da çık beni oynatma hocam hazır değilim de. Trabzon maçının en kötüsü Stoch'a Aykut Hoca bir şans daha vermiş ama o ayağının tersi ile tepiyor yine sahada yokları oynuyor. Meireless maşallah takıma o kadar çabuk adapte oldu ki anlamak mümkün değil. Ne top almak için defansa geliyor ne de orta sahada pres yapıyor. 

Bütün takım sanki Aykut Kocaman'ın gitmesi için elbirliği ile sabote ediyorlardı. Meireless, Stoch, Kuyt, Yobo, Krasiç, Sow hepside Avrupa'nın 5 büyük liginin en üst düzey takımlarından gelmiş en az 5 milyon euro bonservis bedeli ödenerek takıma kazandırılmış isimler. Hepsi de yılda en az 2 milyon euro kazanıyorlar. Gökhan, Egemen, H.Ali, Topal, Topuz, Volkan A Milli takımın vazgeçilmezleri. Hangisini Avrupanın ilk 5 liginde bir takıma koysan ilk 11 de direkt oynar. Ama hepsi bir arada takım olmamak için direniyorlar sanki. Koca 45 dakikada 3 pas yapamıyorlar. Volkan topu atacak arkadaşını bulamıyor dikiyor havaya. Gökhan taç atacak kimse boşa kaçmıyor. Yani diyelim ki Aykut Kocaman teknik taktik hiçbir şey bilmiyor. Hepsi milyonluk olan bu futbolcular bu kadar kötü oynuyorsa bu takımın başına Morinho'yu getirsen hiç bir şey değişmez. 

İkinci yarıda Alex ve Stoch'un yerine Caner ve Kuyt giriyor. Takım biraz kıpırdanır gibi oluyor ama bu seferde defansda amatör takımların yapmayacağı hatalar yapılıyor. Kasımpaşa pozsiyon üstüne pozsiyona giriyor ve Uche 3. denemesinde kaleyi buluyor. Uche araya kaçarken Egemen seyrediyor. 4 dakika sonra yine araya atılan bir topta bütün defans seyredince Mönchengladbach maçına 4 gün kala Hüseyin Kala skoru ilan etti.

Bu takımı ne Uğur Meleke'nin dediği gibi Sow ile Uche'nin yer değiştirmesi, ne de Ediz Sarıpınar'ın kafaya taktığı Aykut Kocaman'ın istifası kurtarır. Bu takımı yine düzlüğe çıkaracak olan bu futbolcular ve Aykut Kocamandır. Ama ilk önce artık takımdan kendini soyutlamış Alex'in mümkünse takımla ilşikisi kesilmeli ve bu sorun kökünden kazınmalıdır. Şimdi Alexistler diyecekler ki Marsiya maçında 2-0 iken Alex çıktı maç 2-2 bitti, Kasımpaşa maçında da 0-0 iken Alex çıktı 2-0 kaybettik. Ama işin aslının öyle olmadığı Alex gönderilince anlaşılacaktır. Çünkü Alex artık bu takımın bir organı olmaktan çıkmış bir kanserli hücreye dönüşmüştür. Bu hücre kesilip aılırsa bütün vücudu kurtaracağız yoksa hastayı tamamen kaybedeceğiz. 

 
Toplam blog
: 227
: 240
Kayıt tarihi
: 01.02.09
 
 

1972 Antalya doğumluyum. Elektronik Teknikeri olarak bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Evli v..