Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Haziran '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Misafir Umduğunu Değil, Bulduğunu Yer

Misafir Umduğunu Değil, Bulduğunu Yer
 

Bulunam ikramlar


Bir zamanlar köyün birinde çok kuraklık olur. Köylüler bu yıl açlıktan kırılırız, diye yakınırlar. Oradan geçen Bektaşi dervişini görünce, yağmur yağdırması için yardim isterler. Köylülerin üzüntüsünü gören Bektaşi, bir tas su ister ve gelen su ile gömleğini ıslayıp bir taşın üstüne serer. Az sonra kara bulutlar çöker şarıl şarıl yağmur yağmaya baslar. Bunu gören köylüler:

- Sen Evliyalar Evliyasısın, deyip, ayağına kapanırlar.

Bektaşi:

- Bu işin evliyalığımla bir ilgisi yok, bu günlerde yukarıda ki ile aram biraz açık, gömleğim kurumasın, diye yağdırıyor yağmuru.

Sizin de olmuştur mutlaka. Bir olay için önceden titizlikle hazırlanırsınız, en ince ayrıntısına kadar düşünüp her şeyi ayarlarsınız ve gerçekleşmesi için beklemeye başlarsınız. Ama tam vakit geldiğinde önceden ayarlayamadığınız bazı sürprizler karşınıza çıkar böyle,

Birkaç kez arkadaş toplantılarımda hava muhalefeti ile karşılaştım. Geçen hafta 3 yıldan beri ayarlanamayan bir "ev tebriği" toplantısı için bir grup arkadaş bana gelecekti. Hep bir şeyler engel oldu ve 3-4 aydır arkadaşlar, sana mayıs sonunda gelelim ve balkonda oturup etrafı seyrede seyrede çayımızı içelim, dediler.

Ben de tüm haftasonunu temizlik ve hazırlık yaparak geçirdim. Ev görmeye gelineceği için her yer pırıl pırıl olsun istedim. Pencereler, kapılar, yerler en ücra köşeler silindi tek tek.Gerçi ev eskimişti bile 3 yıl olmuştu taşınalı, ilk zamanlardaki albenisi kalmamıştı. Her zaman temizlik yapılıyordu, ama bu kadar inceden değil... sadece görünen yerler...

Neyse pazartesi sabahı, hava pırıl pırıl. İşlerimi programıma uygun şekilde bitirip beklemeye başladım. Saat 3'te misafirler geldi. Hal hatır sorma eylemi bitti ve ikramlara sıra geldi. Çay demlenirken aniden hava bozmaya başladı. Oysa ben her iki balkonu yıkayıp masaları hazırlamıştım bile.

Gök gürültüsü, fırtına, toz duman her yer. Kapılar ve pencereler çarpmaya başladı. Neye uğradığını şaşırdı bizim misafirler...Pencerelerden gelen rüzgarın ıslık sesleri bile onları tedirgin etti. Havada uçuşan kağıt ve naylon poşetleri izleyerek çaylarını yudumladılar. Biz bu manzaralara alışıktık, ama onlara göre korkunç bir şeydi. Saat 5 olmadan kalkalım artık demeye başladılar. Kapıdan arabalarına ulaşmaları sırasında bile yağmur ve rüzgar onları zorladı. Ne hayallerle gelmişlerdi oysaki, balkonda oturup salıncakta sallanarak çay içmek varken.

Valla benim suçum yok1 Bu günü ayarlayan onlardı, bana kalan sadece yorgunluk, hala kollarımın ağrısı geçmedi. Ertesi gün aynı işler yeniden tekrarlandı. Benim yukarıdaki ile aram hep iyidir, demek ki arkadaşlarımın arasında arası iyi olmayan vardı. Neyse bu da anlatılacak bir anı olarak kaldı.

Sağlıcakla kalın, havası güzel günler dilerim...

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..