Doğru zaman

Şimdi şu an nerede olmak isterdiniz? Elbette istediğin yerde. İstediğin kişiyle ve istediğin şeyleri yapabileceğin yerde.

Ama herkes farklı bir cevap verecektir bu soruya. Kimbilir ne kadar az kişi gerçekte olmak istediği yerdedir. Şanslı olan sayısı pek az...

Bizler nedense hep daha fazlasını istemekle ömrümüzü çürütüp dururuz... Kimileri de elindekilerin değerini bilmemektedir ısrarla ve avuçlarının arasından kayıp gitmesine seyirci kalır. Enikonu dünya işte...

Bize verilen bir çok şeyin tesadüfler zinciri ile oluştuğuna inanıyorum çok zaman. Dünyaya geliş sebebimiz aileyi, yaşadığımız şehri, cinsiyetimizi, aklımız başımıza gelene kadar bir çok şeyi, farkederek seçme şansımız olmuyor. Olamıyor...

Tesadüfler üzerine kurulu bir temel atılıyor törenlerle... Peki bu temelin üzerine çıkacağımız katlar, yani yaşantımızın geri kalan kısmını sağlama almak için vereceğimiz çabalar yerine ulaşabiliyor mu? Ulaşıyorsa ne kadarı?

Böyle isyan noktasına geliyor, bir çok şeyden şikayetçi oluyorsak demek oluyor ki tesadüflerle başladığımız hayat yolculuğumuz bir çoğumuza acımasız davranıyor, haksızlık yapıyor sanki...

Tabi kadercilikle alakası yok bunun, sadece benim fikrim. Çözüm arıyorum kendi çapımda ama henüz bulamadım.

Toplumun ortalamasına uyarak alnımıza ne yazıldıysa onu görüyor ve yaşıyoruz demekten başka şey gelmiyor elimden. Ama zoruma gidiyor bazen, çünkü şanslılar ve şanssızlar diye bölünmüşken bu ülke lütfen daha fazla bölünmesine izin vermeyelim...