- Kategori
- Tarih
MİT'in 80. yılı
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Emre Taner, kurumun 80. yılı nedeniyle yaptığı açıklamada ilginç noktalara değindi. Bunları temel 4 başlığa daraltalım...
Ulus-devletler için kritik dönem gelmekte
Çok çok doğru ama bir eksik küçük ayrıntı var: AB örneğinde olduğu gibi, ulus-devletler bayraklarını, paralarını, hatta anayasalarını gönüllü olarak tarihe gömebilmekte. Tabii bunun için geçerli bir nedenleri var: 1500-2000 arasındaki 500 yıllık savaş süreci.
Keza Türkiye, AB’ye başvurarak, aynı yola baş koyduğunu 20 yıldır öne sürüyor. Bu durumda MİT, Türkiye’nin parçalanmasına mı, AB’ye girişe mi karşı çıkıyor belli olmuyor.
Tehditler iyi algılanmalı
Doğru deniyor da, siz hiç şimdiye dek, ABD’in Türkiye için tehlikelerini anlatan bir andaç duydunuz mu?
Bekle-gör-tavır al tutumu yanlıştır
Bu tumu hep yanlıştır. Yanlış olduğu PKK ve Kuzey Irak sorunlarından bellidir. Ancak bir sorun daha var: 1950-2000 arasındaki pasif iç ve dış siyaseti, aktif öngörülü fütürolog yetişmesini engellemiştir, çünkü yetişecekler hapse atılmıştır.
Güçlü bir istihbarata ihtiyaç var
Tam durumdan görev çıkarma alaturka fırsatçılığı. Hemen kendilerini göreve çağırıyoruz ve ABD’nin Suriye ve İran’a saldırma tarihlerini 1 ay hassasiyetle öngörmelerini rica ediyoruz.
Toparlarsak:
Geç kalınmış bir doğruya intikal. Tanzimat’tan beridir gördük ki geç intikalin hiçbir işlevi yok. Düşmanlarımızın işine yarıyor ama kendimizin değil...
Anti-emperyalist biri olarak açıkseçik belirtiyorum ki eğer Türkiye emperyalist olmazsa, parçalanacaktır. Bunun sorumluluğu da tümüyle kendisindedir ama parçalanan bir Türkiye 500 milyon kişiyi kana ve gözyaşına boğacağı için, yeğlenen bir yol olmasa gerektir.
MİT bu durumu 80. yılında intikal etti. Biz de Cumhuriyet 100. yılına varmadan intikal edelim.