Modern Okuyucular - 2

Güzel İnsanlar Durağı

            Modern okuyucuların bu serisinde sizi güzel insanlarla tanıştıracağım. Edebiyatı, sanatı ve kitaplara aşkla yaklaşan, seven ve sevdiğini arayan insanları. Bu güzel kalpli insanlar endemik türdedir. Öyle her yerde karşılaşamazsınız ama hayatınızın bir zamanında illa ki görmüşsünüzdür. Onlar çocuk kütüphanelerine kitap bağışlayan, sokakta gördüğü hayvanın başını okşayan, çocukla çocuk olabilen ama ne toplumdan ne de sevdiklerinden istediği karşılığı alamayan gönlü biraz kırık insanlardır. Bu tür insanlar için kitaplar bir kaçış rotasıdır. Ruhun ve kalbin o manevi gıdasından biraz tadıp rahatlamak isterler. Okuduğu kitapalar klasik ağırlıklı, duygusal dünyası kadar zekasını da tatmin edecek düzeyde olur. Ülkemizde bu tür kişiler Türk klasiklerine, şair, romancı ve edebiyatçılara bayılır. Mutlaka kütüphanelerinin içinde bir Nazım Hikmet, Cemal Süreya, Can Yücel, Oğuz Atay, Ahmet Hamdi Tanpınar, Sabahattin Ali, Cevat Şakir Kabağaçlı veya Orhan Veli gibi Türk Edebiyatına imzasını atmış nice güzel insan bulunur.

            Edebiyatın hoş yanlarından biri yaşamayı istediğiniz şeyi size sunması. Kaderin çizgisinde sırlarla dolu yerinize, geleceğe ilerlerken kendinize ufak tefek bir dünya kurabiliyorsunuz. Özellikle iyisiyle kötüsüyle geçmişindeki acıları, mutlu günleri, kötü günleri kabullenmiş bu insanlar öyküden, şiire birçok türde kitaplar okumayı tercih edebiliyor. Bazen felsefenin dip akıntılarında neden yaşadığını, niçin yaşadığını, neyin güzel neyin daha güzel olduğunu sorgulayan bu insanların hayata karşı pozitif bakış açısı beni kıskandırıyor.

            Onlar; metroda yaşlı teyzelere yol veren delikanlı, bir amcanın karşıdan karşıya geçmesi için eline tutan genç bir kız, evinin balkonundan mahalleyi bir gözcü gibi izleyen amca, evinde çocuklarını geçindirmeye çalışan bir kadın, odasında hala tuttuğu takımın atkısı olan fanatik bir futbol düşkünü adam olarak karşınıza çıkabilir. Belki bindiğiniz bir takside, girdiğiniz bir dükkanda, balıkçı kasabasında küçük bir kamp yerinde esnaf olarak denk gelebilirsiniz onlara. Bu güzel insanlar benim en sevdiğim okuyucu kitlesidir. Şiir kitabımın okuyucuları arasında en çok rastladığım bu güzide topluluktan insanları gördükçe yazma zevkim biraz daha artıyor. Bunlar öyle insanlar ki görünce; sizin benim bu hayat hakkında umutlarımı yeşertmeye ne hakkınız var, diyorsunuz.

            Küstürmeyin hayata bu insanları, efendiliklerini enayilik, pozitif görüşlerini aptallık sanmayın. Tasmasından kurtulmuş av hayvanları gibi karakterlerine, kişiliklerine saldırmayın. Empati, alçak gönüllülük yoksa siz de hiç yanlarına yaklaşmayın. Ama bir dakika! Siz bu insanlara yaklaşın, yaklaşın belki bir parça insanlık öğrenirsiniz.

            Sevgiyle kalın...

            Emre ERDEN

            04/08/19

 To be tabi ki continued...