Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Moderrn yaşamda sanatçı: Bu coğrafyada yaşayanların neden idolleri yoktur?

Moderrn yaşamda sanatçı: Bu coğrafyada yaşayanların neden idolleri yoktur?
 

O kadar güçlü benlik yapılarına ve değişik alanlarda o kadar çok yüzeysel bilgi sahibiyiz ki, hangi alanda olursa olsun işini çok iyi yapan ve yıldızlaşmış birini kabullenmekte güçlük çekiyoruz. Sanki, bazı imkanlar size verilse en az onun kadar yıldız, onun kadar başarılı olabileceğimize ve o işi ondan daha iyi yapabileceğimize inanıyoruz.

Amerikan kültürünün dayandığı başarı prensiplerinden biri, bireysel başarıların ön plana çıkartılması kahramanın idolleştirilmesi ve idolden yeni yıldız ve başarı alternatifleri üretilmesine dayanır. Öyle ki, başarılı olmuş bir yıldızın kullandığı strateji çok daha güçlü strateji grupları tarafından incelenir ve yeni yıldız yaratmakta kullanılır.

Böylece kendini sürekli yenileyen ve örnek olan bu sistem toplumsal değişimin ve gelişimin de aynı zamanda motoru, dinamizmi olur. Yıldızın çevresinde oluşturulan endüstriden başta ülke ekonomisi olmak üzere herkes faydalanabilir.

Yaşadığımız coğrafyada durum tam tersi özellikler göstermektedir. Tiyatroda, konserde veya bir sergide, performansta en ön sıralardan yer alıp sahnedeki olan biteni ve sanatçıyı takmadığını hissettirmeye çalışan tipler bu tür bir “coğrafyasal” küçük düşünce ve yetişme kalıbının sonucudur. “Buraya kadar geldim, ama seni takmıyorum” verilmeye çalışılan ana mesajdır.

Bu durum kelimelerimize bile yansımıştır. Zaten çok dar olan Türkçe kelime dağarcığında “Sanatçı” dendi mi, dansözünden şarkıcısına, uvertüründen türkücüsüne herkesi kapsamaktadır. Oysa türkücü, şarkıcı, dansöz çok farklı iş ve mesleklerdir. Doğru kelime bu çalışmanın içinde olanlara sözlükte verilen tanımla çağırmaktır.

Bu genelleme aynı zamanda toptan düşmanlık ve çatışmayı da kolaylaştırmaktadır. “Ne olacak canım, sanatçı değil mi! ne yapsa normaldir.” Denir. Bu doğru değildir. Sanatçı faaliyetlerinin ve davranışlarının sorumluluğunun toplamı nedeniyle sanatçı denmeyi hak eden kişidir.

Bu konuda Türkçe ifade yetersizliği, tembellik gibi bir çok nedenle yeterince yıldız ve idol yaratamıyoruz. Bu boşlukta ortaya çıkan görüntü de sonuç olarak göze batıyor, herkesin dikkatini çekiyor. TV programlarının rating ve izlenme kaygısı ortalığı toza dumana katıyor. BU toz duman arasında gerçekler ve sözcükler güme gidiyor.

İngilizce de sanatçıyı tanımlayan sözcükler aynı zamanda bu işin ayrımını da yaparlar. artist, performer, craftsman, artificer, long-haired..

TDK Sözlükte sanatçı için “Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan, eser veren kimse, sanat adamı, sanat eri, sanatkâr.” Dedikten sonra devam ediyor. “Sinema, tiyatro, müzik vb. sanat eserlerini oynayan, yorumlayan, uygulayan kimse:”

Örnek olarak HaldunTaner’den: "Türk tiyatrosunun en önde gelen kadın sanatçıları arasında yerini alıverdi.” Cümlesini veriyor.

Bu konudaki bozulmanın Haldun Taner'e kadar geri gittiğini görüyoruz. Tiyatronun önde gelen kadın oyuncularından biri yerine “Kadın sanatçı” diyerek bozulmanın başlangıcını oluşturuyor.

Bir kez daha ele alırsak

Sahnede türkü söyleyen kişi: Türkücü
Sahnede şarkı söyleyen kişi: şarkıcı
Sahnede dans eden kişi: dansöz, dansçı, modern dansçı vb.
Tiyatro da oyunu oynayan kişi: Tiyatro oyuncusu
Sinemada rol alan: Sinema Oyuncusu
Yukarıdaki tanımlar “Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan eser veren kimse olan sanatçı” dan diğerlerini ayırmamızı sağlar.

Elbette alanında çığır açmış, yaratıcılığı ve performansıyla bir yerlere gelmiş kişiler bir süre sonra sanatçı olarak adlandırılmaya başlanabilir. Unutmamak lazım ki, sahnede gerçekleştirilen bir performanstır.

 
Toplam blog
: 202
: 994
Kayıt tarihi
: 29.06.07
 
 

Sosyal medya danışmanı, grafik tasarımcı.  ..