- Kategori
- Tarih
Monako Prensesi Grace Kelly

Monako Prensesi Grace Kelly
(Grace Patricia Kelly)
(d. 12 Kasım1929, ö. 14 Eylül1982),
Akademi Ödülü sahibi ABD'li sinema ve tiyatro oyuncusu
Ben Monoco’ya gittim. Grace Kelly, heryerdeydi…
Bir tatilimizde, yıllar önce Monoca’ya gitmiştik. Grece Kelly, uzun zaman önce hayatını kaybettiği halde, her yerde vardı. Tiyatrolara, müzelere ve bir çok yerlere adı verilmişti. Onun güzelleştirdiği; dünyaya ünlü yaptığı ülkesi zaten inanılmaz bir yerdi. Çok beğenmiştik. O minnacık ülkenin nasıl bu kadar ünlü olduğuna da şaşırmıştık. Belki çok güzeldi, belki çok enterasandı ama kendinden umulmayacak kadar ünlüydü. Bunun sebebinin orada anlaşılır hali ünlü oyuncunun oraya gelmesi, Prensle evlenmesi, Kraliçe olduğu dönemlerde, ülkesine ve halkına çok bağlı ve iyi bir insan olmasının yanı sıra iyi şeyleri yapmış olmasındaydı.
O sayılan bir Prenses olmasının yanı sıra çok da sevilen biriydi. Eşiyle hep âşık olarak yaşamışlardı. Onlar birbirlerini çok seviyorlardı, ikiside hayatlarını yitirene kadar da hep öyle kalacaklardı…
O ayrıca çok iyi bir anneydi. Çocuklarına çok düşkündü…
Bütün bunları yazdıktan sonra birazda bu güzel prensesin kim olduğuna, nasıl Grece Kelly oluşuna bakalım.
Zengin bir babanın kızı, Babası İrlanda asıllıydı, aynı zamanda kürek yarışlarında Olimpiyat madalyaları kazanmıştı. Amcası Pulitzer ödülü alan ünlü bir yazardı.
Bu aile için sanat uzak olan bir olay değildi. Bu dünya güzeli genç kızda sanatı seçmişti. American Academy of Dramatic Arts’a kaydolmuştu… Bir sorun olmuştu sadece. Ailesi sanata ne kadar hoş bakarsa da baksın kızlarının oyuncu olmasını istemiyorlardı. Grace, çok güzeldi. Işık gibiydi, oyuncu olamayacaksa fotomodel olacaktı. Öylede yaptı, güzelliği, zerafeti çoktan Hollywood’un dikkatini çekmişti.
Sonunda oyuncu oldu ve ilk filmini 22 yaşında çekti. Rol aldığı filmleri şöyle aktarmam gerekiyor.
İlk filmi; 1951 yapımı “Fourteen Hours”du.
Hemen ardından kariyerini taçlandıran ve onu Hollywood'un en sevilen aktrisleri arasına sokacak olan “High Noon” geldi.
Başrollerini Gary Cooper ile birlikte paylaştığı bu filmden sonra Kelly ile Cooper arasında aşk dedikoduları çıktı.
Oyuncu, dönemin en popüler isimlerinden Clark Gableve Ava Gardner'la Mogambo isimli filmde bir araya geldi ve filmdeki performansıyla sinema kariyerinin henüz üçüncü yılında en iyi kadın oyuncu dalında oskara aday oldu.
Tabloid gazeteler bu kez Kelly ve Gable aşkını manşetlerinden düşürmüyordu ve Kelly yıllar sonra Mogambo filminin çekimleri sırasında başlayan bu aşkı “Afrika’nın ortasında bir çadırda Clark Gable ile yalnızsanız başka ne olabilirdi ki” diyerek doğrulayacaktı.
Aktrisin istikrarlı yükselişi soğuk sarışınlara olan takıntısıyla ünlü yönetmen Alfred Hitchcock filmleriyle devam ediyordu.
Hitchcock'un “Dial M for Murder”, “Rear Window” ve “To Catch a Thief” isimli filmlerinde başrolde izleyici karşısına çıkan Kelly, kariyerinin en önemli ödülüne nihayet kavuşacaktı.
Bing Crosby ile oldukça başarılı bir ikili oluşturdukları “The Country Girl” filmindeki performansıyla en iyi kadın oyuncu dalında oscar ödülünü kucakladığında yıl 1955'ti.
Aynı yıl, The Swan filminde bir prensesi canlandıracak olan Kelly, Cannes film festivaline davetli oyunculardan biriydi.
Bu festival ünlü oyuncunun hayatının dönüm nokatalarından biri olan bir tanışmaya vesile olacaktı. (alıntı)
Burada büyük aşkı Monako Prensi Rainer le tanıştı. Prens ona âşık olmuştu…
Aşk nelere kadirdir. Genç ve çok güzel Oskarlı yıldız, aşkı için sinemayı, şöhreti, Amerika’yı bırakmıştı.
Yüzyılın düğünü diye adlandırılacak olan düğünle dünyanın en güzel gelinlerinden biri olmuştu. O artık bir prenses, bir kraliçeydi. Düğünle ilgili bir yazıyı aktarıyorum.
Düğün öncesi Monako sarayı baştanbaşa yenilendi ve Grace Kelly ailesi, hizmetiçileri ve köpeğiyle 18 Nisan1956' da lüks bir transatlantikle Monako'ya gitti.
Basının ve Kelly'nin hayranlarının büyük ilgi gösterdiği düğün töreni için 20.000 kişi sokaklara dökülmüştü.
Dünya televizyonlarından naklen verilen tören olay oldu.
Aktrisin gelinliği MGM stüdyolarının Oscar ödüllü kostümcüsü Helen Rose tarafından tasarlanmıştı.
Düğün sonrası çift, Rainer'ın yatıyla 7 hafta sürecek balayına çıktılar.
Dedikodulara göre Prens Rainer’ın Grace Kelly’yi kendisine eş olarak seçmesindeki en önemli faktörler, Kelly’nin Katolik olması ve çocuklara aşırı düşkünlüğüydü.
Ayrıca güzelliği, iyi bir aileden gelişi ve yıpranmamış şöhreti de aktrisi uygun bir gelin yapmıştı.
Monako prensesi olduktan sonra tahtını üç çocukla taçlandıran Kelly, ikisi kız olmak üzere 3 çocuk dünyaya getirdi.
1957'de Prenses Caroline,
1958'de Prens II. Albert,
1965'te Prenses Stéphanie doğdu. (alıntı)
Bütün masallar güzel bitmiyordu.
Bu masalda güzel bitmeyecekti.
1982 senesinde; 52 yaşındayken kızı Stephanie'nin kullandığı arabayla kaza olacak ve Greace Kelly hayatını kaybedecekti.
Monoka yasa bürünmüştü. Sadece ülkesi değil, dünya bu güzel prensesin ölümüne üzülmüştü. Bir büyük aşk sona ermişti. Cenaze töreni onbinlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti. Prens Rainer eşini hiç unutmadı. Başka birini sevmedi ve evlenmedi. 2005 yılında hayatını kaybettiğinde de eşinin yanına gömüldü…
Hayat ne garip…
Dünya bir sinema, oyuncular gelecek, rollerini oynayacaklar ve gidecekler. Ya da tiyatroda sahne açılacak ve kapanacak… Bazıları böyle hatırlanacak, bazılarının kim olduğu, nerede nasıl doğduğu, neler yaptığı hiç bilinmeyecek.
Hayat ne garip…
Nazan Şara Şatana
https://twitter.com/#!/nazansarasatana
http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552