Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '10

 
Kategori
Güncel
 

Moskova'da Kadınlar...

Moskova'da Kadınlar...
 

Pembe taksi(Pink Taxi) fikrini Moskova'da hayata geçiren OLGA Fomina/http://www.intependet.co.uk


Dünyanın her yerinde olduğu gibi çileli varlıklar; yine her zaman olduğu gibi hem cinsi: En büyük rakibi…

Felaketinin mutsuzluğunun nedeni; kadının kadına ettikleri…

Kocaların orta yaş krizine girmeleri, genç güzel bir sevgili bulup evi terk edip gitmeleri…

Babasız kalan çocuklar: Karınları aç olduğu için ağlayanlar.

Anne çalışmak çocuklarının karnını doyurmak zorunda…

Moskova; soğuk Moskova acımasız…

Büyük metropollere has umursamaz maskesi var.

Moskova’nın elinden ne gelir? Paris’i mi örnek alsın?

İnsanlardır şehirlerin ısısını şefkatini arttıran; insan kendini çoktan kaybetmiş ve arayıp bulmaktan çoktan vazgeçmiş.

Olga Fomina: Yüz üstü bırakılmış sayısız kadınlardan bir tanesi…

Yılmadan çalışmış ve kendi işini kurmayı başarmış.

Onun kurduğu iş yerinde çalışanların tümü kadınlar…

Pembe Taksi(Pink Taxi) sadece kadınlara hizmet veriyor.

Sürücüler ve müşteriler Havva’nın kızları…

Sürücüler emniyetli bir ekmek kapısı buldukları için; müşteriler ise günün her saatinde: Kaçırılmaktan, gasp edilmekten, tecavüze uğrama korkusu yaşamadan varacakları yere rahatça ulaşmanın mutluluğunu yaşıyorlar.

Moskovalı “Pink Taxi” Avrupa’da öyle bir ün salmış ki…

Uli Gaukels Moskova’ya giderek bu konuyla ilgili bir belgesel film hazırlamış.

Oyuncular: Bu hayatı bizzat yaşayanlar.

Zehir gibi şoförler.

Uli Gaukels’in anlattığına göre: Zengin, kocalı müşterilerle; kocasız sürücülerin arasında yol boyunca süren konuşmaların başlıca konusu: Erkekler!

Elde tutabilmenin; onları hemcinsten korumanın; evine sadık çalışkan olanları, bulmanın yolları, püf noktaları…

Hayati tavsiyeler; yemek tarifleri gibi değiş tokuş ediliyor.

Faydası oluyor mu bilinmez…

Sinema dönüşü düşünceler: Aldılar beni götürdüler.

8 Martın kapısına bıraktılar.

Kapı kapalıydı çünkü bugün henüz Mart ayının beşi…

Ben yine de yazılı olarak ulaşmaya çalışacağım.

Soracağım.

Kadınlardan sorumlu Mart ayının sekizine…

Oğlunu gelininle paylaşmak istemeyen Hanım anaya…

Sevdiği erkeğin anasını en büyük engel gören geline…

İstemeden, isteyerek hemcinsinin yavuklusunu; kapan kadına…

Neden?

8 Martın anlamı ne?

Mart ayına yüklenmek niye?

Onun bir görevi var zaten…

Kapıdan baktırmak; kazma kürek yaktırmak…

5. Mart 2010 Cuma

Alev Meisel Berlin’den

 
Toplam blog
: 584
: 853
Kayıt tarihi
: 01.03.07
 
 

Dinleyenin olmadığı yerde anlatmanın önemi! Nasıl YAZAN oldum. 'Yalnız doğar, yalnız göçer' eskile..