Moskovalı aslanlara armağan olsun

UEFA Kupası 1. tur ikinci maçında Sion ile karşılaşan Galatasaray, ilk yarıyı 3-0 önde tamamladı.

Ve gooooooooooooooooooooollllll... Dakika 22, gol Ümit Karaaaaaannn... Lincoln ceza sahası ön çizgisi üzerinden hemen solundaki Ümit Karan'a pasını verdi, Ümit Karan bekletmeden vuruşunu yaptı ve kaleci Vailati'nin sol tarafından topu filelere gönderdi... Galatasaray 1-0 FC Sion...

Ve ikinci goooooooooooooooolllll... Dakika 29, gol yine Ümit Karan... Orta sahadan yapılan ortayı Hakan Şükür indirdi, Ümit Karan ceza sahasının sağından bekletmeden vurdu ve Sion filelerini ikinci kez havalandırdı... Galatasaray 2-0 FC Sion...

Maçın spiker'i gol çoşkusunu doya doya yaşadı belki, ama bu kadar abartması da beni baydı! Yani Galatasaray taraftarına bu yapılmamalıydı, sanki karşısında beraberliklere bayram eden başka bir takımın taraftarına anlatıyordu maçı.

Ve üçüncü goooooooooooooooooooooooooolllllll... Dakika 36, gol Lincoooooolllllnnnn... Lincoln sol kanattan kendisinin getirdiği topla ceza sahası ön çizgisine kadar geldi, sol çaprazdan vuruşunu yaptı ve harika bir gol attı... Galatasaray 3-0 FC Sion...

Bu kadar abartıdan sonra maçın da maçı izlemenin de zevki kalmadı doğrusu. Ve ben, son iki golü görememe pahasına da olsa maçın sonucunu beklemeden kalktım.

Spiker'in coşkusu ve duygusallığı tabi ki hoş bir şey ama böylesine sıradan maçlarda bari sakin olmayı becerebilseler. Sanki biz bu maçların yabancısıyız, sanki biz bu sonuçlara açız, sanki biz bu kadarla her şeyi unutacağız, sanki daha büyük hedeflerden vaz geçeceğiz, sanki biz başkalarıyız!

Yok arkadaş, bunlar bizi kesmez. Bizi büyük başarılara alıştıranlar, böyle küçük şeylerle hiç kandıramazlar. Biz Galatasaraylıyız...

Ne zaman ki Avrupa arenasında bir final daha oynarsak işte o zaman maçı da 90 dakika izlerim, avaz avaz bağırsın isterse spiker'i de dinlerim, SÖZ...