3 gün önce Zaman gazetesinde "Muayene Katkı Payı Devletin Gelir Kapısı Oldu" diye ilginç bir haber vardı. Gereksiz yere hastaneye gidilmesini önlemek amacıyla getirilen muayene katkı payı, devlet için büyük bir gelir kapısına dönüşmüş. Geçen yıl hastalardan 2 milyar 132 milyon TL muayene parası alınmış. Bu ücret; devlet hastanelerinde 5, özel hastanelerde ise 12 TL olarak alınıyor. Vatandaştan alınan muayene katılım ücretileri, bütçenin önemli yüklerinden birini oluşturan sağlık harcamalarına da önemli ölçüde destek sağlıyormuş. 45 milyar TL'yi bulan sağlık harcamalarının 2.1 milyarlık kısmı bu şekilde geri alınıyormuş. Tedavi ve muayene için sağlık kuruluşlarına başvuranların vatandaşlık numarası üzerine kaydedilen ücretler eczanelerde ilaç alırken tahsil ediliyor.
Şimdi bu para gerçekten çok büyük bir meblağ. Örneğin 1,5 Milyon TL'ye bu ülkede okul yapılabiliyor. Hadi Hastane'nin kaba inşaatı bunun 10 katı olsun. 15 Milyon TL'ye orta büyüklükte bir hastanenin kaba inşaatı halledilse, bu kadar büyük bir para ile bütün Türkiye'deki illere devasa hastaneler yapılır. Örneğin Başbakan'ın hayali olan "Şehir Hastaneleri" bu yolla çok çabuk şekilde yapılabilir.
Yani halktan gelen paralar doğrudan halka gider. Hastaneler daha sonraki yıllarda, daha modern tıbbi tedavi cihazları ile donatılır. Ülke sağlık alanında en ileri ülkelerden biri haline gelebilir. Örneğin Diş Sağlığı konusunda, Sağlık Personelinin eğitimi konusunda ülkede sıkıntılar var, bunlar çok kısa sürelerde çözülebilir. Bu metodu, eğitimde, adalette, sporda vbg. halka yararı olan pek çok alanda en etkin bir şekilde uygulamak lazım. Ülke olarak daima daha büyük, daha geniş fiziki imkanlara kavuşmamız lazım. Örneğin geçenlerde Anadolu yakasında dünyanın en büyük adliye binası açıldı. Gerçi bir takım sorunlar dile getirildi ama önemli değil, zamanla bunlar çözülür. Önemli olan bunu yapabilmek. Yine İstanbul'da yapılması düşünülen 3. havaalanı dünyanın en büyük havaalanı olacakmış. Bu gibi büyük projeleri, bu gibi büyük düşünceleri hayata geçirmek lazım. Yeni nesiller bunları görecek ki örnek alarak daha iyisini, daha detaylısını yapabilsinler ve kendi özgüvenlerini kazansınlar. Geleceğe karşı hep, yüksek özgüven içinde, olumlu bir tutum içinde olmak lazım.
Tabii burada vergi veriyoruz, onlar ne oluyor diye de haklı olarak sorulabilir. Bunu hem halkımızın sorması hem de politikacıların yanıtlaması lazım. Önemli olan hesap sorulabilir ve hesap verilebilir bir demokratik ortamın olması ve bunun şeffaf bir şekilde meydanda olmasıdır. Örneğin eskiden bu muayene ve ilaç katkı payları ödenmiyordu, şimdi duyulan ihtiyaç nedeniyle demek ki alınıyor ama alınıyorsa da çarçur edilmemeli, yine daha iyi bir şekilde halkın hizmetine dönmelidir.