Muğla basın gecesi kutlandı...

Karabağlar Keyfoturağı. Çınar ağaçlarının gövdesi tamamen kendi yalnızlığını yaşıyor. Gövdesi dokunmuş yalnızlığına, yapraksız ve dalsız. Yanı başındaki çınarın gökyüzüne uzanan dallarında kavuşmuş dallarıyla gövdesine. Yanı başındaki çınar da öyle. Öyle sessiz, öyle yalnız, öylesine hışırtılı, öyle serin. Rüzgar esiyordu, tatlı.

Çınarlarının gölgesinde serinledik o akşam. Kuytu bir bahçede. Seyretti, gözlerim çınarların söyleşisini. Gökyüzüne uzanmış dalları, dallarında kalınlaşan gövdesini.. Gökyüzünü kucaklamış dalları, gövdesi ile yeryüzünü. Yıllarını sallar durur, dallarıyla. Yapraklarını yeşertir, her bahar.

Rüzgar vardı o akşam, rüzgar salladıkça yapraklarını seslerini çıkartıyor, çınar ağacı. Yapraklarının hışırtısı bir melodiyi andırıyordu o akşam, rüzgar yanaklarımı yalıyordu gecede.

Böyle bir yaylada başladı Gece. Bu “Gece”. Özel bir geceydi. Hem özel, hem tarihi, hem siyasi. Siyasi nedendi? 24 Temmuz bize Lozan’ın belgelerini uçuruyor rüzgarla, o akşam. Tarihi ve siyasi dir ki, Basından Sansürün Kaldırılışının yıldönümüdür, o akşam.

Basından sansür kalkmış, o dönemde.

2010 lu yıllar Basında sansür var, bugüne gelinmiş.

Adı kalmış neredeyse bu günün. “Basından Sansürün Kaldırılışının Yıldönümü". Ne kutlanacak belli değil. Her “gün ve haftanın” anlamını ve özünü yitirdiği gibi.

Ancak o akşam kutlanacak olan belliydi.

Muğla Gazeteciler Cemiyeti yıl boyunca koşan, çalışan emek veren yerel yazılı ve görsel basın gazetecilerini ve program yapımcılarını gönderdikleri konularına ve dallarına göre ödüllendirecek ve toplumsal kaynaşmayı ve bütünleşmeyi, uzlaşmayı sağlayacaktır.

Öyle değil midir basın emekçilerinin toplumsal dayanışmayı ve bütünleştirmeyi katkı sağlayan çalışmaları. Takdire layıktır. Onlar kamuoyunu aydınlatmak için durmadan koşarlar.

Muğla Basın Gecesi yine çevreden katılan dostlarıyla ve ilçe basın temsilcileriyle muhteşem geçti. Program gecenin ilerleyen saatlerine dek sürdü. Bu yıl jürinin onur ödülleri de vardı.

Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ünal (Türkeş) ağabeyden biraz söz edelim. O bulunduğu topluma ve ülkesine gerek tarihi, gerek siyasi, gerekse de basın ve araştırmacı kimliğiyle topluma yararlı olmuş bir isimdir. O kentini ve ülkesini gerçek seven biridir. Muğla Gazeteciler Cemiyetini ve Muğla Basınını uzlaşma ve bütünleşme ile kucaklamış bir isimdir.

Yaptıklarını görmek, düşüncelerini anlamak gereklidir. O tarihin içinden süzerek geçmektedir.

24 Temmuz Basın Gecesi o düşünceyle kucaklanmış bir tarihi gecenin adıdır. Elbette tarihin kazıdığı bu olayları gelecek nesiller okuyacaklar, öğreneceklerdir. İşte bırakılan geleceğe bu demokratik olgular ve sonuçlardır.

Demokrasi örneği verilen bir geceydi hayırlı, uğurlu olsun.

Geceye CHP Muğla Milletvekili Fevzi Topuz ve AKP Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır, AKP İl Başkanı Gültekin Akça CHP il ve ilçe Başkanları Bahattin Gümüş, Erol Kutlay, Muğla Belediye Başkanı, Muğla Vali yardımcımız ve Muğla Üniversitesinden Prof. Nurettin beyefendi, ve Şadan Gökovalı hocam katıldılar.

Daha nice dostlar oradaydı. Bana layık görülen ödülümden dolayı Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığına ve Yönetim Kuruluna, Jüri Üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum.

Not: Yazımı hazırlarken Yerkesik’e gelen misafirlerim, geçen yıl Fethiye Ölüdeniz’de tanıştığım çok kıymetli öğretmenler Sema Bato hanımefendi ile eşi Metin Bato beyefendi ve Küçük kızları Ceren Bato ziyaretime geldiler , sevindim. Fethiye’de görev yapıyorlar eğitime katkıda bulunuyorlar. Gönül dostlarıma bir güzel dostlar katıldı, mutluyum bu akşam.