Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Muhteşem meselemiz

Şu sıralar Türkiye gündemindeki başlıca konularımız neler?  Kadına şiddet, Muhteşemin akıbeti, Engellilerin sorunları diyebiliriz.   

Elbet taraf ve mağdurlar medya aracılığıyla mümkün mertebe şikayet ve cevap haklarını kullanıyor, yer ve zamanına göre durumu anlatan açıklama yada gösterilerde bulunuyorlar.

Dikkat çeken ise – iyi sonuç alınabilen vakalar olsa da- genellikle haklı olanın değil de daha yüksek ses çıkaranın öne çıkması.  Öyle ki konular ne kadar önem arz ederse etsin, zayiat ne olursa olsun bir süre bunlar konuşulup yazıldıktan sonra gün geliyor mesele zamanın elinde unutulup rafa kalkıyor;  biz de daha taze olaylarla oyalanmaya başlıyoruz.  Bu debelenme hali ta ki benzer bir örnek daha yaşanıp bizi –niyeyse- hayrete düşürene dek devam ediyor!  Halbuki bir önceki karede olayın tıpkısı başka isimlerle ve başka şehirlerde yaşanmıştı.

Bugün TV’de gördüğü ve ülkenin bir ucundaki olayın yarın kendi başına gelmeyeceğinden herkes ne kadar da emin.  Bir meslek grubu diğer bir meslek grubunun meselesine katkı vermiyor hemen hiçbir zeminde.  Bir eczacı potansiyel bir engelli değil mi?  Bir doktor potansiyel bir şiddet mağduru olmadı mı olamaz mı?  Dizi oyuncusu potansiyel bir şehit yakını değil mi? Örnekler çoğaltılabilir ama durum gerçekten “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” cıların çoklukta olduğunu anlatıyor.   

Ya da neden mesela erkekler -özellikle kız evlat babaları- kadına şiddete karşı birlik olup ses çıkarmıyor düşünülmeli.  Yoksa "haklı şiddet" gibi içinden geçirdiği gerekçeler mi var herkesin?  Senin evladının başına gelmez mi kesinlikle?

Rakip kanalda çok izlenen dizinin yayınına son verilebileceği ihtimali karşı kanaldakinin şansını artıracağını düşündürtüyor; herhangi bir ifade duymuyoruz o taraftan.  Herkes önünden yemeye devam ediyor.

Medeniyet; empati yapabilmek ve tepkisellik ister.

Örnekse; bu haftanın başında Hollanda’da bir maç hakeminin verdiği karar yüzünden taammüden öldürülmesi ülkede maçların iptaline neden oldu, insanlar sokaklara döküldü failleri protesto için.  Kimler vardı biliyor musunuz TV’deki görüntülerde protestocular arasında; hani hepimizin apartman komşusu olabilecek teyzeler, öğrenci yaşta çocuklar, iş güç sahibi kadınlar, erkekler hepsi de kendi işiyle uğraşıyla ilgili olmadığı halde oraya olayı protesto için akın etmişler öfkelerini ifade ediyorlardı.  Aynı gün bizdeki engelli basketbol maçında olaylar çıktı ki eh spor gündeminin biraz hareketlenmesine neden oldu ve fakat tepkiler birkaç cılız “cık cık, ayıp olmuyor mu?”nun ötesine geçemedi maalesef.

Asıl marifet sizinle alakasız, karşıt hatta menfaati ortak olmayan kişi ve meslek gruplarının başına bir şey geldiğinde nerede durduğunuz, ne söylediğinizdir.

Yoksa istemediğiniz, “Allah korusun” dan öte bir şey dilemediğiniz mesele bir gün başınıza geldiğinde yanınızda ilaç için kimseler olmayacaktır.

 
Toplam blog
: 17
: 180
Kayıt tarihi
: 02.11.12
 
 

Turizm eğitimini tamamladıktan sonra lojistik, eğitim, otomotiv gibi değişen sektörlerde çalıştım..