Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '12

 
Kategori
TV Programları
 

Muhteşem Yüzyıl- Ebussuud Efendi ve Tuncel Kurtiz

Muhteşem Yüzyıl- Ebussuud Efendi ve Tuncel Kurtiz
 

Tuncel Kurtiz bütün ihtişamı ile can verecek Ebussud Efendiye


Tuncel Kurtiz, oyun gücü ile seyredenin aklını başından alıp, beyaz perdeyi yırtıp hemencecik yanı başından oyunu seyretmemizi sağlayan bir oyuncu. Muhteşem Yüzyılın fragmanına da aynı haşmetle geldi. Beyaz camı yırttı ve evimizin başköşesine oturdu bile. Bakalım oyun gücü ile bizi nerelere alıp götürecek? Doğrusu bu gösteri benim için şölen tadında olacak. Tuncel Kurtiz, Muhteşem Yüzyılda Ebussuud Efendiyi canlandırmak için rol aldı ve bence bütün vakarı ile de bunu başaracak. Pargalı dahil pek çok karakterin hayata veda etmesine sebep de olacak. O ekranda ihtişamı ile görülmeden ben bir perde alayım istedim. Haydi gelin bakalım! Kimmiş bu Ebussud Efendi. Hakkında pek çok yazı ve karşıt görüş var mümkün mertebe önce okuduklarımı paylaşacağım. Arada sırada araya girişlerimi mazur görün ne de olsa ben bir gevezeyim.

Ebu-s suud Efendi, Kanuni sultan Süleyman ve 2. Selim döneminin Şeyhülislamıdır. Bir din alimidir. Mehmet Ebu-s suud Efendi, Ebussuud nam-ı diğer Hoca Çelebi 30 Aralık 1490 yılında İskilip’de doğmuştur. Musullu bir ailenin çocuğudur. Köken olarak İmadiyeli olduğu içindir ki ‘’ İmadi’’ olarak da tanınır. Babası İskilipli Şeyh Yavsi lakaplı Şeyh Muhiddin Mehmet Efendi’dir. İslam Alimi olan babası tarafından yetiştirilmeye başladı. Anne tarafından Alim Ali Kuşçu’nun torunudur. 2. Beyazid’in dikkatini çekmeyi başaran Ebussuud Efendi, Çelebi unvanını da bu sayede aldı. Ünlü Alim Şeyhülislam Kemalpaşazade (İbn Kemal) tarafından kamil sınıfına ermesi için rahle-i tedrisata alınıp ‘’kemal’’ oldu.

Göreve İstanbul kadılığı ile başladı. Daha sonra Bursa kadılığına geçti. 1537 yılında Rumeli Kazaskeri görevini yerine getirdi. 1. Süleyman 1545 yılında Ebussuud Efendiyi Şeyhülislam görevine getirdi. Padişah tarafından gördüğü saygı yüzünden 2. Selim’in zamanında da bu görevi sürdürdü. Kanuni Sultan Süleyman ve Sarı Selim dönemlerinde kesintisiz yaklaşık 30 yıl şeyhülislam olarak görevini sürdürdü. Osmanlı döneminde en uzun süreli şeyhülislam görevini yapan kişi unvanını da korumuştur. Fiziki olarak zayıf, uzun boylu, uzun sakallı, nur yüzlü, heybetli biri olarak tasvir edilir. Aklınızda nasıl canlandı bilmem, ama beyaz camda Tuncel Kurtiz olarak gelecek karşımıza. Karar verebildiniz mi?  Sizin aklınıza yansıyan görüntü örtüştü mü?

Verdiği fetvalarla Osmanlı İmparatorluğunu önemli kararlarına imza atmıştır. Fetvalarının bazıları yazarak belki de bu şahsı biraz daha yakından tanıyabiliriz. Yezidilere karşı planlanan hareketi ve Kıbrıs’ın fethini destekleyerek dinsel bir hareket olarak görülmesine fetva vermiştir. Fetvaları arasında Hayal-i Zul yani Karagöz oyununu ibret olsun diye seyredilebileceği konusunda fetva da vermiştir. Hatta ‘’ kömür derecesinde kavrulan maddelerin içiminin haram’’ olduğunu söyleyerek kahve içimini de yasaklatmıştır.

İtibarı Osmanlı topraklarını aşmış, İslam alemine yayılmıştır. Ahlaklı ve faziletli biri olarak nam salmıştır. Girdiği meclislerde kimse konuşmaz, o nu dinleyerek feyz almaya çalışırlardı. Sadece döneminde değil günümüzde bile eserleri oldukça değerli görülmektedir. İslam Alimliği ile kişiliğinin altı çizilmektedir. Dünyaya gelen 2 oğlunu da kendisi hayatta iken kaybetmiş evlat acısı yaşayan biri olduğunu da hatırlatalım. 23 ağustos 1574 yılında ölümü ile zamanını padişahı Sarı Selim’i de tar-u mar etmiştir.

Tefsir, hukuk, edebiyat, tıp ve akadi konularında yazdığı 22 eser ve çeşitli ekler vardır. Akadi, akide: gönülden bağlanan, düğümlü, sağlam anlamına gelir. Akadi, İslam felsefesinde inanılması farz olan hususlar, iman esasları, temel kurallar ve hükümler için kullanılan bir terimdir. Yüzyıllardır irşadü’l- Aklu’s- Selim Mezay’l- Kitabül’l Kerim adlı tefsiri alanında bir başyapıttır 

İslama aykırı her sorunda karşılarına dimdik çıkarak engel olmuştur. Haktan yana olduğu ile de bir hikaye ile anlatmak isterim. Kanuni Sultan Süleyman, Has bahçede gezerken ağaçlardan birinin yapraklarının karıncalar tarafından istila edilerek zarar verildiğini görmüş. Bu ağacı karıncadan kurtarmak istemiş. Akıl hocası Ebussud Efendi’yi odasında ziyaret etmiş. Fakat Hoca Çelebi odasında yoktur. Kanuni Sultan Süleyman da bir kağıda not yazmış

Meyve ağaçlarını sarınca karınca

Günah var mı karıncayı kırınca?

Notu Hoca Çelebi’nin rahlesinin üzerine bırakmış. Ama hoca efendiden bir cevap gelmedi. Kanuni, Hoca Çelebi’nin odasına tekrar gitti. Rahlenin üzerine bıraktığı nota bir başka not iliştirilmişti.

Yarın Hakk’ın divanına çıkınca

Süleyman’dan hakkın alır karınca

Diyerek canlıya değer vermek gerektiğinin altını çizmiştir.

Şimdi Ebussud Efendiye bir başka cepheden bakalım. Fetvalarından birinde ‘’Alevilerin canları, malları, namusları size haladir’’ buyurmaktadır. Bir diğerinde ‘’ Alevilerin okla, mızrakla, bıçakla kestikleri murdardır, yenilmez’’ buyurmaktadır. ‘’İçinde şeytan var!’’ Diyerek Anadolu’da sazı yasaklatmıştır. Alevilere ‘’Kızılbaş’’ demeyi de ilk o buyurmuştur. Müslüman mezhepleri arasındaki bu savaşı anlamış değilim. Çok keskin fetvalar bunlar. Ama bir taraftan da Balkanlar'daki Hıristiyan halkın zorla Müslümanlaştırılmasına da o karşı çıkmıştır. Ne yaman bir çelişki…

Eğer dikkat edilirse Ebussuud aslında bir ad değil bir lakaptır. Anlamı ise ‘’Suudların Babası’’ demektir. Suudlar ise Arabistan’da katı Müslümanlığı benimseyen Müslüman sınıfının ismidir. Vel hasıl-ı kelam katı tavırda dini inancı olması sebebi iledir ki bazı durumlarda çelişkili davranışlar ve söylemlerde bulunmuştur. Bunu ölçmek tabiî ki bana düşmez sadece fikrimi paylaştım. Sizce Ebussuud ekrana hangi karakteri ile gelecek?  Gerçekte hangi karakter içerisinde? Yorumlamak ister misiniz?

Hayatta çelişkiler içerisinde kalmamanız dileği ile…… 

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..