Muhteşem Yüzyıl- Muhteşem Süleyman/ Bu kez Opera Sahnesinde ve Mimar Sinan

Heyecanla kurulup ekranın karşısına; çekilen palaları, celladlara verilen canları ‘’tiz kelesi urula!’’buyruklarını hünkarımızın ağzından duymaya başlayacağımız bölümlerle karşımıza çıkıyor sevilen dizi. Daha önce dizideki gerçek karakterlerin hayatlarını bir bir yazmıştım. Bu yüzdendir ki tekrar tarihi gözler önüne sermek istemedim. Siz beğendiniz mi? Deniz Çakır nasıl oynuyor? Bana sanki ‘’Ferhunde’’ tekrar sahne aldı gibi geldi. Asıl bu haber sizin çok hoşunuza gidecek sanırım, yazdım sandım ama yazı dosyamın arasına sıkışıp kalmış bir haber buldum. Aralık ayından bir haber aslında; Suskunlar, dizisinin Takoz İrfan’ı Mehmet Özgür‘ün Muhteşem Yüzyıl dizisine katılacağı idea edildi. ’Burada Laf Çok’ programına konuk olan Özgür, merak edilen soruyu canlı yayında yanıtladı.

Mehmet Özgür, Mesut Yar’ın sorduğu “Sakalla imtihanın ne zaman bitecek” sorusuna “Çok bitecek gibi gözükmüyor. Kıl, tüy para ediyor bugünlerde. Suskunlar’dan sonra hep sakallı, bıyıklı işler geliyor. Değerlendiriyoruz. Muhteşem Yüzyıl’dan net bir teklif yok şu anda ama önümüzdeki günlerde belli olacak” dedi. 'Burada Laf Çok' programına konuk olan Özgür, merak edilen soruyu canlı yayında yanıtladı. Özgür, Mesut Yar'ın sorduğu "Sakalla imtihanın ne zaman bitecek" sorusuna "Çok bitecek gibi gözükmüyor. Kıl, tüy para ediyor bugünlerde. Suskunlar'dan sonra hep sakallı, bıyıklı işler geliyor. Değerlendiriyoruz. Muhteşem Yüzyıl'dan net bir teklif yok şu anda ama önümüzdeki günlerde belli olacak" dedi. Haydi hayırlısı! Özgür karşımıza ‘’Mimar Sinan’’ olarak gelecek, bu rolün yakışanı olduğunu sanıyorum. Koca Sinan, Mehmet Özgür’ün canlandırması ile ekrana gelirse inanın Muhteşem Yüzyıl, muhteşem bir ivme daha kazanacak.

Ama ülkemde bir padişah sevdası hüküm sürer ki sormayın gitsin. Asıl bir tanesi bana gerçekten zevk ve heyecan verdi. O da ‘’Muhteşem Süleyman’’ sahnelerde bizlerle buluşuyor. Çok heyecan veren bir durumdur ki;"Muhteşem" lakabıyla anılan, Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatı, Türk opera tarihinin en görkemli yapımlarından biri olarak sunulacak. Beklenen opera işte karşımıza çıkıyor. Belki böyle görkemli bir eser sahneye konduğu için heyecanlandırırken, diğer taraftan gene ağır eleştirilere maruz kalacak!

Senem Yazıcı - Dünya tarihine damgasını vurmuş ve Batı dünyasında başarılarına duyulan hayranlık dolayısıyla "Muhteşem" lakabıyla anılan, Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatı, Türk Opera tarihinin en görkemli yapımlarından biri olarak yeni yılda sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

Zaman gittikçe daralıyor! 15 Ocak 2013 de ‘’Perde’’ diyecek olan eser umarım dizisinin başına gelenleri yaşamaz.  Çünkü nedense bazılarımız kendi tarihlerini sahne ve ekranda görmek istiyorlar. İzmir Devlet Opera ve Balesi (İZDOB), 2012-2013 sezonunun en büyük yapımı olduğu belirtilen "Muhteşem Süleyman" operası için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Tevfik Akbaşlı'nın 6 yılda tamamladığı "Muhteşem Süleyman" operası, Mehmet Balkan yönetiminde, 250 kişilik koro, solist, bale ve orkestra kadrosuyla 15 Ocak akşamı, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde sanatseverlerle buluşacak. Operayı sahneye koyan yönetmen Mehmet Balkan, "Muhteşem Süleyman" operasını, hazırlıkları ve aynı adı taşıyan televizyon dizisi çerçevesinde yaşanan tartışmaların yansımalarını anlattı. Prömiyer öncesi çalışmalarının hızlandığını, tansiyonun yükseldiğini ifade eden Balkan; "Çok heyecan verici, devasa bir proje! En iyi şekilde izleyiciyle buluşturacağımıza inanıyorum" dedi. Ortaya çıkartmaya çalıştıkları eserin, gerçekten çok büyük bir proje olduğunu anlatan Balkan, sahneye konulan eserde kadro artıkça, yönetmenin üzerindeki baskı ve sorumluluğun da artığına işaret etti. Balkan, yönetmen olarak koro, solistler, bale ekibi ve orkestranın koordinasyonunu sağlamaya çalıştığını, bunun yanı sıra sahnenin ardında ise kostüm, dekor ve ışık için hummalı bir çalışma yürütüldüğünü söyledi. Devlet Opera ve Balesi'nin, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın da desteğiyle Türk bestecilerin eserlerine repertuarlarda daha çok yer vermesinin, yeni eserler yazılmasına vesile olduğunu dile getiren Balkan, Tevfik Akbaşlı'nın yazdığı operanın çok güzel olduğunu, izleyenlerin büyük keyif alacağını tahmin ettiklerini kaydetti.

 Dizide Muhteşem Süleyman’ı canlandıran Halit Ergenç'i yakından tanıdığını, ses tonunu ve oyunculuğunu çok beğendiğini belirten Balkan, bu dizinin kostümlerinin de İzmir Devlet Opera ve Balesi'nde görev yapan Serdar Başbuğ tarafından tasarlandığını söyledi.
 Balkan, tartışmalara konu olan diziyi, aynı konuyu ele alan eseri sahneleyecek olması nedeniyle bir bütün olarak takip etmediğini dile getirerek, şunları kaydetti: "Diziyi ilk sezonunda zaman zaman izliyordum, seyrettiğim dönemde çok etkileyici bir ‘’Pargalı’’ karakteri vardı. Açıkçası, bu proje teklif edilince, en ufak bir etkileşimin olmaması için, aynı konuyu işleyen TV dizisini izlemeyi bıraktım. Çünkü, önemli olan kendinden bir şeyler katmak olsa da Türkiye de esinlenme iddiasıyla çok acımasız eleştiriler olabiliyor. Bu yüzden özellikle uzak duruyorum."Farklı bir dalda da olsa çok yakından takip edilen aynı konuda bir çalışmanın olmasının etkisini üzerlerinde hissettiklerini ifade eden Balkan, şöyle devam etti: "Ortada çok konuşulan, izlenen ve tartışılan bir dizi var. Bu da bizim yaptığımız iş için beklentilerin yüksek olmasına neden oluyor. Televizyon dizisinde beş sezonda anlatılanı, siz iki saatte izleyiciye aktarmak zorundasınız. Bu oldukça zor ve üstelik insanların beklentileri de çok yüksek. Kanuni'nin şehzade yıllarını, Pargalı İbrahim ile tanışmasını, yoldaşlığını, Hürrem ile ilişkisini, Hürrem'in kaybının ardından yaşadıklarını, hepsini iki saatte anlatacağız. Sorumluluğumuz çok fazla, özenle hazırlanıyoruz." "Muhteşem Süleyman" operasının kostüm tasarımcısı Sevda Aksakoğlu da kostüm hazırlıklarına yaz aylarında başladıklarını, eser için 300'ün üzerinde kostüm hazırladıklarını, çalışmaların sürdüğünü söyledi. İZDOB'un kostüm, kundura ve şapka atölyelerinde, her biri özel tasarlanmış şapka, giysi ve ayakkabıların hazırlanması için halen aralıksız çalışıldığını ifade eden Aksakoğlu, "Bu, sahne için uyarlanmış sembolik bir çalışma. Belgesel yapmıyoruz ancak televizyondakiyle de asla alakamız olmayacak" dedi.

Tabi televizyon dizisinin aldığı eleştiriler nedeni ile de daha dikkatli ve titizlikte çalıştıkları şüphe götürmez. Ama gene de insanın aklında soru işaretleri oluşuyor. Çünkü Osmanlı devleti o kadar da masum değil! Evet anlı şanlı tarihim dünyaya liderlik edip elinde tutabilecek güçteydi. Evet, Hristiyan alemi bizim gücümüz karşısında kaotik bir duruma düşmüş ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Düşmanlarımız çoğaldı, ama acaba biz gerçekten buraya gelirken ‘’masum mu?’’yduk. işte bizi asıl üzen de bu noktada başladı.

Hayatta masumiyetinizin bozulmaması dileği ile…