- Kategori
- TV Programları
20 dakika- İntikam/ Al birini vur öbürüne…

İntikam için geliyor
Aylardır sabırsızlanan izleyici televizyon koltuklarına kuruldu. Mısırlar patlatıldı, meyve ve çekirdekler hazırlandı, çaylar demlendi… her evin hazırlığı bir başkaydı. İnanın çekirdek bile çitlemeden seyre başladı dizilerin her ikisini de. Fakat beklenen oldu mu?
Şimdi önce 20 Dakika ile başlayayım. Ünlü oyuncular Tuba Büyüküstün ve İlker Aksum’un başrollerini paylaştığı dizi ilk gecesinde hem övgü hem eleştirilere konu oldu. Başta İlker Aksum olmak üzere oyunculukların beğeni topladığı 20 Dakika, uyarlandığı orjinal hikayeden önemli bazı farklar taşıyor. Daha önce bu konu ile ilgili bir yazı yazmıştım. Yazının başlığı ile aynı fikirdeydim ve 20 Dakika- Umarım kötü taklit olmaz! Demiştim. Suyunun suyu durumuydu ne de olsa! İlk film Pour Elle idi, Amerikalılar onu taklit etti, tabi biz de onları. Dünyaca ünlü Kaçış Planı( The Next Tree Days) ve Fransız yapımı Pour Elle adlı filmlerden uyarlanan dizi ilk bölümüyle umut verse de sosyal medyada sert ve haklı eleştiriler almaktan kurtulamadı.
Öncelikle, ‘’katil zanlısı’Tuba Büyüküstün’ün arabasının hemen yanında, parmak izi ve maktülün kanını taşıyan bıçağın bulunması, polisin olaydan hemen sonra, aile ile ilgili çok detaylı bir araştırma yapabilmiş olması ilk mantık hatasıydı. O kadar kısa bir sürede, neredeyse tüm deliller toplanmış, bütün Adli Tıp raporları alınmış, ailenin geçmişi araştırılmış olması gerçekçi değildi. İzlediyseniz aynı akşam her iş bitirilmişti. Karakolda gözaltındayken, nöbetçi mahkemeye çıkmadan, komiser tarafından tutukluluk halinin devam edeceğinin haberinin verilmesi en çok eleştiri alan sahnelerin başında geldi. Sen polisin arkadaşım! Fazla havaya girdin! Tutukladın, yargıladın, hapse tıktın yok daha neler?
Hukukçulara göre; komada yaşam savaşı veren adamın ölmesi durumunda, Büyüküstün’ün cezasının müebbet hapise çevrilecek olması hukukla hiç bağdaşmayan bir yaptırım olarak dikkat çekti. 10 gün sonraya duruşma yapılacak olması ise, ülkenin hukuk sistemini yok saymak demekti adeta. Dizinin en acemice sahnesi ise katil zanlısının eşi, yani birinci dereceden yakını, yoğun bakımdaki hastanın odasına elinde çiçekle(?) girebilmesiydi. Çok komik! Nerede yaşıyoruz? Hiç bir güvenlik önlemine, kontrole yakalanmadan, hasta yakınlarının gözüne bile görünmeden yoğun bakımdaki hastanın yanına elinde çiçekle, hele çiçekle girebilen (ben yoğun bakımda yatmış biri olarak çiçek, kolanya v.s. YASAK! Yoğun bakımdan odama geçtim de gene de çiçeklerimi kapının önüne koydular! Yattığım kata bile çıkartılması YASAKLANDI!)İlker Aksum, oyunculuğunu ispat etse de, bu hatalarla dolu ilk bölümde diziyi eleştirilmekten kurtaramadı.
Dizi, daha ilk gecesinde Twitter ’da TT oldu, bununla da kalmadı hem övgü hem de eleştirilere hedef oldu. Özellikle dizi süresinin rakiplerine kıyasla daha kısa olması övgüyü aldı, gerek sansürlenmesi unutulan küfürlü sahne hem de senaryodaki hukuki çarpıklıklarsa eleştirildi.
Twitter ve Ekşi Sözlük kullanıcıları, ‘sanığın hâkim karşısına çıkmadan tutuklanmasına’, ‘mağdurun ölmediği halde sanığın cinayet suçlamasıyla yargılanmasına’, ‘temyiz işlemindeki uygulama hatasına’ ve ‘dava sürecinin inanılmaz derecede hızlı bitmesine’ tepki gösterdi.
Ekşi Sözlükten alıntı yaptım
Gözaltındayken, hâkim karşısına çıkmadan, hakkında tutuklu yargılanması kararı verilen bir kadın var bu dizide.
E adam henüz ölmemiş. Ölen yoksa cinayet de katil de yoktur. Nasıl cinayet yoksa birini katil diye yargılayabilirsin? Nasıl adam ölmeden mahkeme tarihi verirsin?
Bir avukatın temyize gitmemesi kendi inisiyatifinde olmayıp, müvekkilinin onayı durumu istisna olmak üzere aleyhe kararı temyiz etme zorunluluğu vardır. Senaristleri, danışmanları sınıfta kaldı. Otur sıfır!
Hikâyenin ‘kötü adamı’ olan Necmettin Solmaz'ın açıkça ‘‘O….u!’’ dediği sahne ekrana olduğu gibi yansıdı. Bu arada Necmettin Solmaz oynadığı karakterle uzun zamandır mazlum karakterinden farklı bir rolle ekrana geldi. Biz de bunu da sevdik ne demeli, çok iyi bir karakter oyuncusu. Biplenmeyen sahnedeki küfür, ilk bölümüyle ekrana gelen dizinin seyircisini de şaşkına çevirdi. Benim bile ağzım açık kaldı.
Diğer yandan TNS ölçümlerine göre ise dizi AB'de 1'nci olurken Tüm Kişiler'de 3'üncü oldu. Ay Yapım prodüksiyonu olan dizinin senaryosunu Kerem Deren ve Pınar Bulut'un yazdı. Senarist arkadaşlar konuyu pek de iyi çalışmamışlar sanırım! Ama dizi genel olarak beğenildi. Şimdi oyunculuğa gelince İlker Aksum, üst üste mülayim koca rolünü oynadığı için sanırım, dizinin başında silik bir karakter olarak giriş yaptı. Fakat (oyunculuk gücünün yeteceğini hepimiz biliyorduk) dizinin ilerleyen sahnelerinde yırtıcı kimliğe büründü. İlerleyen bölümlerde İlker Aksum’u kaplan, atmaca… şekillerinde seyredeceğiz. Bu rolün de hakkını verdi! Rast gele!
Şimdi gelelim İntikam dizisine; Ay Yapım imzalı ve başrollerinde Beren Saat, Nejat İşler, Mert Fırat, Zafer Algöz, Engin Hepileri'nin yer aldığı İntikam ilk bölümüyle ekranlara geldi. Disney Media Distribution, hit Amerikan dizisi “Revenge”in, “İntikam” adıyla Türk izleyicilerin karşısına çıktı. Amerika’da ve dünya genelinde geniş hayran kitlesine sahip olan dizi, Kanal D ile Disney’in ortak yapımı olarak 2013 yılı başlarında Kanal D’de ekrana geldi. Beren Saat ve Mert Fırat, orijinal dizide Emily Thorne (orijinal Amerikan dizisinde Emily Van Camp) ve Daniel Grayson’ın (orijinalinde Joshua Bowman) rollerini üstlendiler. Dizinin ilk sezonunun 22 bölüm olması planlanıyor. The Walt Disney Company Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs Genel Müdürü Sinan Ceylan, “Popüler ABC dizisi Revenge’in (İntikam) yerli yapımını Kanal D ile beraber Türkiye’de ekranlara getirmek çok heyecan verici” demişti. Revenge’deki (İntikam) gerilim ve ihtişamın Türk izleyiciler tarafından da çok beğenileceğinden emin olduğunu belirten Ceylan. “Son derece başarılı olan Umutsuz Ev Kadınları dizisinin ikinci sezonunun başlamasıyla beraber Türk izleyicilere yerel olarak anlamlı ve eğlenceli hikâyeler sunmanın sağladığı potansiyeli bir kez daha görebiliyoruz” diye konuştu. Yalnız gözden kaçırılan bir şey var ki o da Umutsuz Ev Kadınları dizisi Türk kültürü, gelenek, görenek v.s çok iyi adapte edilmiş bir dizidir. Bu da oyuncularla, yönetmenle birleşince başarı kaçınılmaz oluyor.
Revenge; hesaplaşmaları bitmemiş aileler arasında nesilden nesile aktarılan eski ve evrensel bir dürtüyü anlatıyor. Biz de ‘’Kan Davası’’ olarak geçer bu durum. Orijinal Amerikan dizisinde, kahramanımız Emily Thorne yaz aylarında Hamtpons’a geliyor. Görünüşte arkadaş canlısı ve sofistike bir ‘’komşu kızı’’. Sevimliliği ve cömertliği sayesinde Hamptons sosyetesine girmekte zorlanmıyor. Ancak bu girdiği varsıl ve ayrıcalıklı dünyanın, ailesinin karanlık geçmişiyle bağları var; Emily Thorne da hiç göründüğü gibi biri değil. Emily 9 yaşındayken, babası güvendiği komşuları tarafından korkunç bir tuzağa düşürülüyor ve işlemediği bir suçtan ötürü müebbet hapse mahkum oluyor. Emily babasını bir daha hiç göremiyor ve tüm çocukluğu öfke, özlem ve ihanet içinde kaybolup gidiyor. 17 yıl sonra sahte bir isimle ve tek bir amaçla geri dönüyor: İntikam…‘’Revenge’’ Amerika’da yayınlandığı ABC kanalında 2011/2012 sezonunda 18-49 yaş arası kadınlarda 2 numaralı yeni drama unvanını elde etti. Dizinin ikinci sezonu 30 Eylül Pazar günü başladı. Dizi 200’den fazla bölgeye satıldı; İngiltere (E4), İtalya (Fox Life), İspanya (Fox) ve Avustralya (Seven Network) gibi ülkelerde çok beğenildi.
Biz de dizinin konusu ise; Hayatta sahip oldukları en değerli şey birbirleri olan, bir baba ve bir kız. Mutlu, huzurlu küçük bir aile! Her şey bu ailenin babası Adil’in, iftiraya uğramasıyla başlar. Adil’in yöneticiliğini yaptığı bankanın sahibi, kendi bankasını dolandırmış ve suçu Adil'in üzerine yıkmıştır. Adil'e atılan bu iftirada, aşık olduğu kadın da büyük rol oynar. Adil, suçsuzluğunu kanıtlayamaz ve hapse mahkum olur. Kızı Derin ise babasından kopartılarak yetimhaneye gönderilir. Baba ve kız, bir daha birbirlerini göremeyeceklerdir. Derin yalnız geçirdiği yıllar içinde, babasının bir suçlu olduğuna inandınlır. Cezaevindeki Adil'in ise, hayattan tek bir isteği kalmıştır. Kızı Derin'in, kendisinin masum olduğunu öğrenmesidir. Adil, Derin'e, tüm gerçekleri anlatmak için, günlüler yazar. Derin, babasının günlüklerine, ancak on sekiz yaşına girdiği gün ulaşacaktır. Ancak, babası cezaevinde, masum ve yalnız bir adam olarak ölmüştür. Yıllar sonra babasının masum olduğunu öğrenen Derin in önünde, iki yol vardır. Ya her şeyi affedip yeni bir hayata başlamak, ya da babasının intikamını almak! Derin, intikamı seçer. Bunun için bütün geçmişini ve hayatını siler. Kimsenin bilmediği yeni bir kimlikle, babasını ve çocukluğunu ellerinden alan insanların arasına geri döner. Derin'in bundan sonra adı Yağmur Özden'dir. Hiçbiri, Yağmur'un, intikam almak için aralarına sızdığını bilmiyor. Hiçbiri, bu genç ve güzel kadının ne kadar tehlikeli olduğunun farkında değil. Yağmur ise tüm düşmanlarını çok iyi tanıyor ve hepsinden teker teker hesap soracak. İntikam tek bir adımla başlar ve mezara kadar gider. Yağmur, bu yolculuğa hazırdır.
Efendim Derin ve Rüzgar çocukken aralarındaki yaş farkı neden kesin olarak gösterilmedi? Yıllar sonra yan yana geldiklerinde aralarındaki yaş farkı net bir şekilde görüldü. Rüzgarın köpeği aradan onlarca sene geçmesine rağmen hala bir bebek köpek gibi oyunlar oynuyordu. Otel odasına servis yapan görevliye kaç defa arkanızı döndünüz de çorbanıza ‘’O zıkkımı’’ koymasına izin verdiniz? Kanlıca’da bir yalı kiralayan Derin’e 2000 tl lik davetiyeyi almak koyar mı? Bence arkadaşı saçmaladı! Daha doğrusu senaristler diyalog yazarken hiç düşünmeden yazmışlar belli ki! Biraz çevreye bakıp, gözlem yapıp, ondan sonra yazsalar iyi olur sanırım! Cast ajansı artık oyuncuları kadroya aldırmış ki bunu yönetmen, yapımcı dahil yapıyorlar lütfen akıl var! Mantık var! Bizi de kuş yerine koymayın! Kadroyu güçlü tutarım, görüntü yönetmenim başarır,senaryoyu riske atmam taklit ederim, senaryoda kurgu hatalarını yuttururum, gelsin paralar! Olmaz! Olamaz!
Kanal D'nin uzun süredir beklenen yeni dizisi İntikam, Perşembe akşamı ilk bölümüyle yayınlandı. Ancak 20.00'de ilk defa ekrana gelen İntikam, aynı akşam ardı ardına 3 defa yayınlanınca kanal yönetimi izleyenlerin tepkisini çekti. Yok artık bütün hafta her kuşakta yayınlayın ki sizin kanalı bir daha seyretmeyelim! Ancak Kanal D'nin yayın stratejisi ise oldukça ilginç oldu. Kanal yönetimlerinin geleneksel hale gelen adeti üzerine, iddialı bir dizi ilk defa ekrana geldikten hemen sonra yeniden yayınlanıyordu. Kanal D ise bu stratejiyi arttırdı ve tüm gece boyunca İntikam dizisini yayınladı. İntikam Kanal D ekranlarında aynı akşam ardı ardına 3 defa ekrana gelince bu durum izleyicilerden de tepki aldı. Sosyal medya İntikam’a esir oldu! seçmeleri sizin için yazdım.
İntikam dizisi 3 kere çıktı galiba ve ben 3 ünü de izledim keşke intikam 4 çıksaydı..
Kanal D, intikam dizisini 1 gecede 3 kez yayınlayarak diğer kanallardan yeterince intikam aldı.
İntikam ilk bölümüyle Doktorların tekrar rekorunu kırdı:-) !
Nolur #intikam 4.tekrarini koyun nolur anlamadım ilk 3.de hem belki kaçıran bir iki kişi kalmıştır onlara da yazık yani hadi kanalD..!!!
Kanal D'de hala #intikam var mı? 3 porsiyon verdiler, zorla tanıtmak böyle olsa gerek.İnsan göre göre mecburen izlesem mi diyor.Hep o hep o
kanal d en sonunda bıraktı #intikam ın tekrarını yayınlamayı yeter ettiğin iyi oldu yani.
uyuyorum uyanıyorum #intikam bu ne yahu!
Her iki dizi de seyirci tarafından benimsendi! E! Güzel herkes mutlu! Ama benim gibi seyredenler mutlu değil! Biraz titizlik istiyoruz sizden! Lütfen bu iş ciddi bir iş ve sadece para için yapılmaz! Bu sektör gerçek aşkı ve zahmeti hak ediyor! Senaristler, yapımcılar, yönetmenler v.s sözüm size ‘’Bize yutturdunuz sanmayın!’’ iyi çalışılmış iş ile gelin güçlü kadro, iyi görüntü nereye kadar?
Hayatta başarılarımızın devamını dileği ile…