Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Murphy Kanunları ve ben

Murphy Kanunları ve ben
 

Nerden duydum, ne zaman duydum hatırlamıyorum. Ama akla gelen başa gelir sözünü bu aralar sık dile getirir oldum. Nedense aklıma gelen de hep kötüsü olur. Bir şeyin kötüye gitme ihtimali varsa, mutlaka kötüye gider.(Murphy Kanunları)

Mesela, kapıcının sabah getireceği ekmeği unutma ihtimalini düşünerek, evde hiç ekmek kalmadığı için akşamın dokuzunda bakkala ekmek almaya gittim. Gene ekmek kalmamış olabileceğini varsayarak, en azından pek de tercih edilmeyen tost ekmeğini alıp sabah kahvaltıya çift kaşarlı tost yapmayı düşündüm. Maalesef hiç ekmek kalmadığı ve genelde yığınla duran tost ekmekleri de nedense o gün sıfırlandığı için kaderime razı oldum. Sonra da daha gerçekleşmemiş bir olay için, yani daha sabah olmamış kapıcı ekmeği unutmamış bu endişe nerden çıktı diye kendime kızdım. Belki de sabah işe erken gidileceği ve sabah çabucak bir şeyler hazırlamam için yeterince vaktim olmadığındandır diye şimdi yorumluyorum.

Üç ihtimal vardı. Ya kapıcımız ekmeği zamanında getirecekti, ya ekmeği getirecek ama bu zaman eşim işe gittikten sonra olacaktı. Son ihtimal de hiç getirmeyecekti. Unutması uzak bir ihtimaldi. Çünkü o kadar apartman vardı. Her gün en azından 20 daire sabah için ekmek siparişi veriyordu. Ekmek dağıtımını unutamazdı değil mi ?

Ama... unuttu! Hem de sadece bizim siparişi. Hem de evde evde hiç ekmek yokken. Hem de işe erken gidileceği zaman ve etrafta kahvaltı için simit alacak hiçbir yer yokken bile.

İkinci bir olay da; sabahın beşinde bir türlü uykuya dalamadığı için ve benim de hala bir yarım saat de olsa uyumak istediğim günlerden bir gün oğlum pusetinde uykuya dalınca uyanmasın diye pusetiyle yatağın üzerine bırakıverdim. Düşme ihtimali vardı. Ama çok derin bir uykuda ve hala çok hareketli olmadığı için düşme uzak bir ihtimaldi. Ama ne olur olmaz diye yatağın kenarına bir yastık koydum. Zaten yarım saat sonra kalkacaktım.

Gerçekten de yarım sonra kalktım ve hemen oğlumun odasına koştum. Evet düşmüştü. Yatağın kenarına koyduğum yastığın üzerindeydi. Yumuşak bir iniş yapmış olmalı ki beni görünce hınzır bir gülümseme belirdi yüzünde. İki ihtimal vardı ve kötü olan gerçekleşmişti.

Murphy yasaları yine devredeydi. Kötüye gitme ihtimali olan her şey eninde sonunda kötüye gider. Binbaşı Edward A. Murphy ABD Hava Kuvvetlerinde mühendistir. 1940'lı yıllarda ani hız değişimlerinin pilotlar üzerindeki etkilerini incelemektedir ve bununla ilgili deneyler yapmaktadır ve şöyle bir ilke bulur:

'' Bir şeyi gerçekleştirmek için iki olasılık varsa ve bunlardan biri felaketle sonuçlanacaksa, kötü olanın gerçekleşme ihtimali olduğunu varsaymak gerekir. Murphy tek bir yasadır ama günümüzde yüzlerce örneğe temel olmuş. Yani herkes kendine göre bir Murphy yasası bulmuş. İşte benim beğendiklerimden birkaçı:

Çözülen her problem yeni problemler yaratır.
Bozuk bir alet tamire geldiğinde daima çalışır.
Hayattaki en güzel şeyler ya kanuna dışıdır ya ahlak dışı ya da şişmanlatıcıdır.
Bir işi tam yapmak için hiçbir zaman vakit yoktur ama düzeltmek için vakit vardır.
Hiç bir iyilik cezasız kalmaz.
Yeni bir alet almadan eskisini bulmanız mümkün değildir.
Kendinizi iyi hissediyorsanız kaygılanmayın geçer.
Konuşmanızda yanlış yapana kadar kimse sizi dinlemiyordur.
Başarı daima yalnızken, başarısızlık herkesin içinde meydana gelir.
Beklenmedik bir anda ele geçen boş vakit mutlaka boşa harcanır.
İşinizde iyiseniz bütün işler başınıza kalır. İşinizde çok iyiseniz zaten üstesinden gelirsiniz.
Şimdi de bir soru;

Murphy kanunlarını kanıtlamaya çalıştığınızda, bu kanuna göre kötü olanın gerçekleşmesi gerekmez mi? Burada da kötü olan deneyin başarısızlığa uğraması değil midir? Yani kanıtlanamamasıdır.

Tam bir kısır döngü değil mi?

 
Toplam blog
: 31
: 4056
Kayıt tarihi
: 24.09.06
 
 

1979 doğumlu. İstanbul Üniversitesi Kimya Bölümü ve İstanbul Üniversitesi Kimya Öğretmeniği Tezsi..