Müslümanların Düştüğü Haller, Siyasetin Önemi

Müslümanlar kendi yaptıkları, yani dini işlerine geldiği gibi kabul ettiklerinden, Kuran’ı bir tarafa bıraktıklarından bugün belalara düçar olmuştur. Fakat, buna sevinen islam düşmanları avucunu yalayacaktır.

İsrail denen bir terörist devlet var ki, İsmet İnönü zamanında ilk tanıyan müslüman ülke olduk, Amerika başkanları oraya biat etmeden işe başlamıyor. Bunun orijinal resimleri internet yoluyla her zaman görülüp tasdik edilebilir, nitekim onlar için ayıp da değil. İslama karşı birleşen bu yahudi-hristiyan ittifakı muhakkak planlarında şu ana kadar başarılılar. Çünkü, Allah bu dünyada her insana akıl vermiş, dilediği yere kullanabilir, emek verenlerin ise emekleri zayi olmaz.

Fakat, Allah’ı tanımayanlar islamı tamamen kaldırmaya kalktıklarında işin terse dönüşüne şaşacaklardır. Allah’ın da sünneti vardır, inananların ümidi kesilmeye yüz tuttuğu vakit, sapkınlar sevindiği vakit ilahi güce boyun eğmek mecbur olacaktır. Muhammed(sav) öyle bir lider ki, Mekke’de davasını sadece insanlara sözlü olarak anlattığı halde, yıllarca ambargo uygulanmış, teklif edilen tüm zenginlikleri reddetmiş, sefalet, hakaret, eziyetlere rağmen vazgeçmemiş, nihayet, Mekke’yi savaşmadan alabilmiş, toplumu adalet ile doldurmuş, vefatından sonra islam aleminde sıkıntılar başlamıştır. İşte, Allah peygamberine dahi en son aşama aşama bir zafer ihsan buyurmuştur.

Şimdi bakıyoruz, Fetö köpeği, Daeş, El-Kaide, Büyük İsrail’in kuruluşu için ortadoğuda birbirini insanların kırması için kullanılıyor. Erbakan da nice hatalar yapmış biri olsa da, bu konuda ilerigörüşlü ve çok isabetli uyarıları hep tekrar etmişti. Bunlardan anlıyoruz ki, bu zamanda müslüman için tarikat vs. değil önemli olan siyaset, çünkü siyaset ilmini yapamayan müslümanlar medyada yer alamaz, sesini duyuramaz, oynanan oyunlara asla engel olamaz. Muhammed(sav) sağken, Yahudilerle de anlaşmış, müşriklerle de anlaşma yapmış, Allah’ın vahiyleri doğrultusunda siyaset izlemiştir.

Bir mümin, Muhammed(sav) sadece bir peygamber olarak değil, örnek ve zeki bir lider olarak kabul ederek takibe mecburdur, yine örnek bir öğretmen ki-eğitim metodu modern anlayışın ötesinde inceliklerle karşımızdadır, hakeza örnek bir aile babası, örnek bir dede, örnek bir kul, örnek bir tacir…..

Bu ülkede siyasetle Osmanlı yıkılmıştır, ha denilirse yıkılmasa iyi mi olurdu? Muhakkak, her devletin son vardır. Toplum neyi hakederse başına o gelir. O halde, doğru yoldan asla vazgeçmemelidir. Bu toplum Osmanlı’yı hak etmemiştir, bu dinini layıkıyla anlamaya çalışsa, dünya ilimlerini de layıkıyla öğrense müslümana zincir vurulabilir mi?

Nihayet, bir konuda önce Kuran’a bakmak, orda doğrudan bir şey görülemezse falanın filanın dediğine değil hadislere bakmak gerekir. Keramet sevdalısı akılsız müslümanlar, bütün kerametleri bir araya getirseniz kıymeti olmaz, bugün en büyük iş müslümanın hakkını savunabilmek dünyaya duyurabilmek, dininin ve din kardeşlerinin şerefini koruyabilmektir.

Zaman keramet vs. oyun zamanı değil, Muhammed(Sav) mucizeler getirdi görüp inanmadılar, ancak Muhammed(sav)in ömrünün mücadele ile geçtiğini bilmelisin bu yönünle Onu takip etmelisin ki, ilahi dinleyerek kafa yapan müslümana şeytan bile güler. Oku diye başlayan, düşünmez misiniz diye devam eden dininin hakkını ver, ilim müminin yitiğidir diyen peygamber(sav)i örnek al, Fatih Han Hz. 22 yaşında -bilim ve ilim ile yoğrulmuş, birçok dili anlıyor o dillerde eserler okuyordu- İstanbul’u yaptığı buluşlarla feth etti vesselam, adı müslüman yaşamı hristiyan, adı müslüman ama rahatı bozulmasıncı insan nasıl Kuran'ı ve peygamberi anlayabilir ki?

Siyaset bugün bir silahtır, aynı silahla savaşmak mecburdur. Siyaset denince akla partiye hizmet gelmemeli, Muhammed(sav) gibi dostunu düşmanını kurulan tuzakları bozmak anlaşılmalıdır.