Müslümanlık Nerde?

Son günlerin en çok konuşulanı olmayı  elbette hak ediyor...  Ak saray  diye anılan sayın Cumhurbaşkanı'nın yeni konutu  ! ! !  

İki gündür de;  birkaç sanatçı  ve  "havuz medyası" denilen  iktidarın sesi olan  basın mensuplarının oluşturduğu toplantıda kullanılan altın kadehler,   saraydan daha çok konuşuluyor  . Sebebi,  her birinin 1000 Lira  değerinde olması...

Okullarda kızlarla erkeklerin ayrı  eğitim göreceği, din derslerinin  ilkokulun birinci sınıfına kadar ineceği kararlarının alındığı 19. Milli Eğitim Şurası Antalya'da yapıldı.  Nasıl bir  döneme  giriyoruz, bizi neler bekliyor  az çok  gündemi takip eden herkes biliyor.

  İslamiyet'in bu kadar yozlaştığı,  bu kadar şekilci bir konuma geldiği,  hatta bu kadar aslı ile alakasının olmadığı bir dönem  , en azından ülkemizde,  bu topraklarda yaşanmamıştır  diye düşünmeden yapamıyor insan...

Allah'ın  son elçisi,  Allah'ın emri ile İslamiyet'i  son din olarak  getiren  peygamberimiz, Hz. Muhammed'in yaşantısını,  görüşlerini, insana ve dünyaya bakış açısını  örnek  almaya "Sünnet"  diyoruz.  Eğer inançlı isek sözde değil özde Müslüman'ım diyorsak,  onun  gibi  yaşamaya özen göstermemiz gerekmiyor mu ... Sünnete uymanın sakal bırakmak,  takke giymek,  tuvalete sol ayakla girip sağ ayakla çıkmak demek olmadığını,  bilerek  yaşasaydı  Müslüman  toplumlar... Bugün böyle mi olurdu  İslam ülkeleri...

Ne Arap dünyası  ne de İslamiyet'i kabul eden diğer ülke ve milletler,  peygamberimizin yaşadığı dönemde yaşanılan İslamiyet'i yaşamışlar, yaşıyorlar...   Bütün İslam ülkeleri  perişan bir durumda bu bakımdan,  bilindiği gibi.  İçlerinde  Osmanlı'dan bu yana İslamiyet'e en  uygun yaşayanı biziz,  daha doğrusu bizdik... Oysa geneli ateist olan Norveç'de suç oranları  hemen hemen  sıfır düzeyinde...Sosyal adalet ise, bu ülkede tam da İslamiyet'in istediği  vasıfta uygulanıyor...

Bunun nedeni Hz. Muhammed'in  yaşantısını sadece  okuyoruz,  anlı şanlı İmam Hatip okullarında veya  çeşitli ortamlarda...  

Fakat,  uy -gu -la -mı -yo -ruuuuzz  ... 

İşte bir örnek,   o güzel insanın yaşamından bir kesit,  günümüzün liderleri ile karşılaştıralım...

Bedir Savaşı sırasında peygamberimiz, askerleri  savaş düzenine sokmak için hiza alırken  bir asker öne doğru çıktığı için onu uyarıyor."Ey adam geri çekil" diyor.  Adam çekilmiyor, yine uyarıyor peygamberimiz. Sonunda yanına gelerek asası ile karnına dokunarak onu geri itiyor. Sahabe-i Kiram'dan olan Sevad isimli kişi "Ya  Muhammed canımı acıttın "  deyince  Allah'ın resulü, "Al bu asayı sen de bana vur" diyor. Sevad "Ama, benim  üzerimdeki giysi yukarı doğru kalkmıştı sen vurduğunda, sen benim tenime vurdun" dediğinde ise  o mübarek insan hemen karnını açmış. "Şimdi vur"  dediğinde ise,  Sevad göz yaşları içinde eğilip  karnını öpmüş   peygamberimizin.    Hadi şimdi günümüzdeki liderler,  bu hoş görünün, bu  engin adalet örneğinin  binde birini uygulasınlar bakalım...

Biraz arpa alabilmek için bir Yahudi'ye  zırhını rehin bıraktığından mı, yattığı yerin  kuru  bir şilteden ibaret olduğundan mı, çoğunlukla  bir kaç hurma ile  öğün geçirdiğinden mi;  hangisini  örnek  alıyoruz acaba  bu,  yolundan gittiğimizi iddia  ettiğimiz  elçinin... Kendi dininden olmayan  bir insanın bir Yahudi'nin cenazesi geçerken  ayağa kalkışını mı,  örnek alıyoruz... Yirmi beş yaşında bekar  bir insan olarak kırk yaşında dul bir kadın olan Hz. Hatice ile evlenmesini  onunla Hz. Hatice ölene kadar  başka bir kadını  eş almamasını  hiç  örnek almaz  "Müslüman " erkekler.  Ama  Hz. Hatice öldükten sonra  himayesi altına almak amacı ile  küçük yaşta evlendiği Hz. Ayşe  ve diğerleri  daha  çok örnek alınır...

Bu yüzden İslamiyet  böylesine tanınmaz bir durumda...  Ancak  Mehmet Akif   gibi erdemli,  gerçek Müslüman'lar  da var elbet ama sayıları  ne kadar az. Kışı paltosuz geçirmesine rağmen İstiklal Marşı için konulan ödülü almayan  o asil insan nasıl isyan ediyor,  İslamiyet'in   maskelerle tanınmaz hale getirilişine...

Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile

Adem aldatmaksa maksad, aldanan yok,nafile!

Kaç hakiki Müslüman gördümse hep makberdedir,

Müslümanlık bilmem ama galiba göklerdedir.

                                             M. Akif 1913 

Asgari ücretin  bin liranın altında olduğu bir ülkede, bin liralık altın kadehlerle  su  içiliyorsa bir ülkede, Nerde  bu Müslümanlık  diye Diyojen misali   aranır dururuz...   Akif'e,  o günlerde  bunları  söyletmiş  insanlar...  Ki, yüz yıl öncesinde;  komşuluk ,  akraba eş dost ilişkilerinin  yani insan  ilişkilerinin  günümüzle  karşılaştırılamayacak kadar  insanî ve İslami çizgide  olduğunu biliyoruz ... 

"Komşusu aç yatarken,  tok uyuyan bizden değildir "  hadisi   düşünülünce ,    "BİZDEN"  olan  kaç  kişi  var dersiniz?  

.