Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Şubat '16

 
Kategori
Futbol
 

Mustafa Denizli, yazık etti kendine!.

Mustafa Denizli, yazık etti kendine!.
 

Galatasaray’a 23 yıl aradan sonra gelen Denizli'nin şu cümlesini unutmak mümkün mü?

“Eğer bir gün başarılarımı, ismimi riske edeceksem, uğruna her şeyimi riske edebileceğim camia burasıdır.”

Mustafa Denizli, sonsuz bir güven içindeydi.

Biz de, onun gelişi üzerine yazdığımız yazıya, “Mustafa Denizli, 23 yıl sonra Galatasaray’a emekli olmaya gelmiş!” başlığını uygun görmüştük.

Denizli, “emeklilik günü”nü  doldurabilecek miydi?

Sorunun “ipuçları” vardı; ama Denizli, Gaziantepspor maçından sonra söyledikleriyle bir bakıma, “ip”i verdi gibi...

Denizli, “hesap kitabı” iyi yapamadığı için, yazık etti kendine!.

*****

Mustafa Denizli, kulübede değil de “penceresi”nde olsaydı...

Yerinde, “iç darbe”yle ulaştırılan Hamza Hamzaoğlu olsaydı...

“Penceresi”nde olmanın rahatlığıyla neler diyebilirdi?

Biliyorum, en zor soru, yanıtı bilinen soruyu sormaktır. Bizim yanıtımız bir yana, futbolseverlerin dünkü Denizli’yle bugünkü Denizli’nin farkını, nasıl değişkenlik gösterdiğini gözden kaçırmayacağı kesin.

Denizli, Galatasaray için bir umuttu. Ancak, yaptığı tek işin umut dağıtmak olduğu görüldü. Oysa konuşmak, vaatlerde bulunmak, beklentileri körüklemek başka, “sözle eylem” arasındaki uygunluk, gerçeklik sağlamak başka...

"Uygunluk”, sahaya, puan cetveline yansımadığı için, Denizli zorda kaldı.

Zorda kalmak, işlerin yürümemesi, “kusur”a ortak arayanları “bahane”lere sığınmaya götürür. İlki, “eldeki malzeme bu; istediğim futbolcular alınmadı”dır.

Medyanın bir kesimince “kehanet”leriyle gündemde tutulmak istenen, dolayısıyla “kahin” sayılan Denizli'nin futbolun içinde olduğuna göre, geldiği kulübün “içini dışını” bilmemesi mümkün mü?

Geçen sezon için “üç kupalı” unvanı olan bir takım, şampiyonlukta en büyük payı olan Melo’yu saymazsak, aynı futbolcularla nasıl böyle tökezler/di?

Denizli’nin döneminde, puana gereksinimi olan/lar, Galatasaray’ın kapısına geldi, “gereksinimi kadarı”nı aldı gitti sanki!.

*****

Anketler yapılıyor/du:

Mustafa Denizli gitsin mi, kalsın mı?

Bizim, “o gitsin, bu kalsın, o gelsin” gibi bir düşüncemiz yok. Ancak, sorunlar “ömrü"nü kısaltıyor, "boyu"nu aşıyorsa, “istifa” ile “istifade” arasındaki tercih, kişinin kendisine kalmıştır.

Denizli, ne yapmalı?

Sorunun resmi yanıtı bugün yarın belli olur.

Bize düşen...

Son söz:

Mustafa Denizli, bir gün özellikle “penceresi”ne döner, söyledikleriyle “Dün dündür, bugün bugündür” mantığına uyarsa, “köşesine çekilme” yolunu gerçekten açmış olur.

 

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..