Mustafa Kemal'e sosyalist gözle bakabilmek

İçinizde Fidel Castro’yu tanımayanlar olabilir…

Ben tanırım.

İçinizde Fidel Castro’yu sevmeyenler de olabilir…

Ben severim.

Vilademir İliç Lenin’i de severim.

Mao Zedung’u da severim.

Mustafa Kemal’i de severim.

Peki, siz Muallâ’yı sever misiniz?

Ben Mualla’yı da severim…

Mualla’yı sevip sevmediğinizi bilmiyor musunuz yoksa?

Yani, Mualla’yı tanımadan sevmeniz mümkün değil, değil mi?

Elbette bir insanı tanımadan sevemezsiniz…

İçinizde Seyit Rıza’yı tanımayanlar olabilir…

Ben tanırım.

İçinizde Seyit Rızayı sevenler olabilir…

Ben sevmem.

Şeyh Sait’i de sevmem.

Ali Kemalleri, Sait Mollaları, Mehmet Asımları iyi tanırım ve sevmem…

Sevenler olabilir…

Gönül bu… Konar… Diyebilir misiniz?

Ne diyormuş Sn. Ece Temelkuran?

İnsanlar nasıl yaşarlarsa öyle sevişirler…

Bendeniz mümkün değil, Damat Ferit’in yanaklarından bir makas alamazdım…

Ama aynı dönemlere denk gelseydik eğer…

Dudaklarımı Frida’nın o etli panelerinden ayıramazdım…

Mustafa Kemal’e badem bıyık takmaya gücü yetmeyip de bu ülkenin yetiştirdiği dik kuyruklu diplomatlardan Altan Öymen’e, badem bıyık takmaya çalışan, aslen bademi bıyıklı olanların kimler olduğunu da bilirim.

Bizim şu maceralı tarihte Şeyh Sait ayaklanmasıyla, Dersim ayaklanmalarının önemi büyüktür. Şeyh Sait, vatan toprağı olan Musul’u İngiliz’e bağlamıştır… Dersim ise Mustafa Kemal’i demoralize etmiş ve ikinci bir Musul vakasının gerçekleşebileceği şüphesini uyandırmıştır…

Şu Dersim isyanına gelin bir de, farklı bir gözle tekrar bakalım.

Örneğin, o dönemde Türkiye ve dünya komünistleri bu isyanı nasıl değerlendirmişler?

Komitern belgelerinden aynen aktarıyorum: ‘’Mustafa Kemal genel olarak Ulusal Kurtuluş hareketini temsil etmekte ve Türkiye’nin demokratlaşması ve feodal kalıntılar ile radikal din adamlarının etkisinden kurtarılması için çalışmaktadır. Kemal’e karşı ilk olarak emperyalizm, ikinci olarak feodal ağalar, üçüncü olarak din adamları ve dördüncü olarak liman şehirlerinin yabancı sermayeye bağlı ticaret burjuvazisi mücadele etmektedir.’’

Bizzat Lenin tarafından kaleme alınıp, Komünist Enternasyonal’in eleğinden geçen bu tahliller bugün dahi geçerliliğini koruyor. Yalnız bir eksikle: Kendini solda gösteren liberal üçkâğıtçılar ve onların rüzgârından üşüten, kara cahil soltirik’lerle birlikte…

Ah şu komünistler… 1937 enternasyonalinden okumaya devam edelim. ‘’Feodal unsurlar, Kemalist Parti tarafından gerçekleştirilen devrimlere rağmen bu güne kadar ülkenin bu sapa bölgesinde barınmayı başarmışlardır. Dersim, ülkenin ulusal ekonomisi dışında kalmaktaydı. Başka vilayetten hiçbir kimse Dersimde iş yapmayı göze alamazdı. İsyanın arifesinde, tapu kadastro idaresi, feodal aşiret reislerinin elinde bulunan halka ait malların incelenmesi ve saptanmasına ilişkin devlet önlemlerini uygulamaya başlamıştı. Bu durumda feodalizm, kendi yasa dışı egemenliğinin iktisadi temellerini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu hissetti. İşte isyanın en önemli nedeni budur.’’ (Türkiye- Kürt sorunu, Kaynak yayınları, 1994)

Bloğun güzel taraflarından biri de fikirlerimizi paylaşabilmemiz ve olabildiğince bilgi alış verişi yapabilmemizdir… Tüm blog yazanlarına bu yolu öneririm. Bunun dışına çıkmak sadece değer düşürür. Üstelik desteklediğinizi zannettiğiniz fikirleri kirletmenize yol açar…

Bakalım, Fidel Castro denilen komünist neler söylemiş Mustafa Kemal için: Sizin Atatürk gibi bir önderiniz var! Ona sıkıca sarılmak, onun yaşamınıza soktuğu değerlere sahip çıkmak ve korumak sizin bir çok sorununuzu çözecektir!”

(Fidel Kastro, Küba’yı ziyaret eden bir gurup Türk aydınına)

"Devrimci Kemal Atatürk, bizim esin kaynağımız oldu. 1919'da Anadolu’dan emperyalistleri atmak için, Bandırma gemisiyle Samsun’a çıktı. Büyük bir zafer kazandı. Biz de tam 40 yıl sonra, ülkemizden faşistleri kovmak için Granma gemisiyle Havana’ya çıktık. Biz de zaferle kucaklaştık.”

(Fidel Kastro, 1996'da Habitat Zirvesi’nin konuğu olarak geldiği İstanbul’da Atatürk posteri önünde yaptığı basın toplantısında)

“Ben de devrim gerçekleştirdim. Ama Atatürk’ün yaptıklarını yapamazdım. Türkler sağdan sola doğru yazarken Harf Devrimi ile tam tersi yönde yazmaya başladı. Kıyafet Devrimi ve Medeni Kanun’la kadınlara getirilen statü çok önemliydi. O’na ve devrimlerine hayranım. Kendinize başka bir önder aramayın.”
(Aynı basın toplantısında)

‘’Ya istiklal ya ölüm!’’ Mustafa Kemal

‘’Patria o mureta!’’ Ya vatan ya ölüm! Fidel Castro

Bakın bundan tam 11 yıl önce, PKK ile ilgili neler diyor Fidel: “Türkiye’deki olayları yakından izliyorum. Umarım ve dilerim ki, sizin oradaki Kürt Hareketi, Yankee’nin (ABD’nin) petrol bekçisi olmaz.”

Kendini halkına ve adalete adayan tüm güzelleri şükranla anıyorum…

Ve tüm gücümle şunu söylüyorum: ‘’Patria o mureta!’’ ‘’Viva commandatore!’’