- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Mustafa Kemal Ermeni kızına aşık olamaz mı? (Devamı)

-Tiril tiril Marmara.
-Masmavi.
-Tertemiz.
-Ve Savarona Yatı hızla Dolmabahçe Sarayına doğru ilerliyor.
-Herminie’nin saçları rüzgârdan dalgalanıyor.
-Ve heyecanlı.
-Ne yapacağını bilmiyor.
-Nasıl hareket edeceği konusunda hiçbir bilgisi yok.
-Yat boğaza girmiştir.
-Boğazın suları masmavi.
-Ve İstanbul canlı.
-Hareketli.
-Yat kısa bir süre sonra Dolmabahçe Sarayının iskelesine yanaşır.
-Ve Herminie yattan iner.
-Kendisine gösterilen yoldan yürüyerek sarayın içine girer.
-Ve yine kendisine işaret edilen yerde oturur.
-Beklemeye başlar.
-Yaklaşık bir saat.
-Sıkılmıştır.
-Sarayın içi tam bir protokol havasını yansıtmaktadır.
-Beyazlar içerisinde, etrafta dolaşan görevliler dikkat çekicidir.
-Her yer tertemizdir sarayın içerisinde.
-Ve bir süre sonra bir görevli gelir Harminie’nin yanına.
-Ve “Paşa’nın kendisini beklediğini” söyleyerek, Herminie’nin kendisini takip etmesini söyler.
-Herminie görevlinin arkasından yürür.
-Bir kat yukarı çıkarlar.
-Ve koridorun tam orta yerinde Mustafa Kemal, beyaz bir takım elbise üzerindedir.
-Beklemektedir.
-“Hoş geldiniz küçük hanım” der, Mustafa Kemal.
-Ve hemen yan tarafta bulunan çalışma odasına geçerler.
-Herminie’nin kalbi duracak gibidir.
-Her şey son derece muntazam bir şekilde düzenlenmiştir.
-İnsanın başını döndürecek gibi.
-Ve Mustafa Kemal, Herminie’nin elini tutarak “Nasılsın” der.
-Herminie “İyi” olduğunu söyler.
-Ama heyecanı dinmek bilmiyordur.
-Rahat olmaya çalışıyor, ama bir türlü rahat olamıyor.
-Mustafa Kemal, Herminie’nin heyecanlandığını fark ediyor.
-Ve onu rahatlatmak adına espriler yapıyor.
-Herminie şaşkındır.
-Karşısında Türkiye’nin kurucusu vardır.
-Ülkenin bir numaralı ismi.
-Herkesi dize getirmiş bir önder.
-Şu anda, tam da karşısındadır.
-Mustafa Kemal Herminie’ye ye sorar.
-“Burada yaşamak ister misin?” Diye.
-Herminie bir şey anlamaz bu sorudan.
-Ve Mustafa Kemal devam eder.
-“Benim eşim olur musun?”
-Herminie küçük dilini yutacak gibidir.
-Ne söyleyeceğini bilemez.
-Annesi gözünün önünden geçer bir an için.
-Ya üvey babası.
-O ne derdi böyle bir şeye.
-Mustafa Kemal kendisine evlenme teklif ediyordu.
-Ve ağzından tek kelime çıkaramıyordu.
-Ne evet diyebiliyordu.
-Ne de hayır.
-Mustafa Kemal “Hemen cevap vermek zorunda değilsin” der.
-Ve Herminie’nin geri dönüş saati gelmiştir.
-Mustafa Kemal “Bir hafta sonra, yine aynı şekilde aldıracağım seni Ada’dan” der.
-Ve Herminie’ye yata kadar refakat eder.
-Ayrılık anında Mustafa Kemal, tekrar Herminie’ye dönerek.
-“Cumartesi günü iskeleye gelmez isen teklifimi kabul etmediğini anlayacağım.”
-Herminie ne diyeceğini ve ne söyleyeceğini bilememektedir.
-Yat Büyük Ada’ya doğru yol almaya başlar.
-Ve Mustafa Kemal, hareket eden yatın arkasından bak kalır.
-Mustafa Kemal yakınındaki isimlere kararını bildirir.
-İsmet İnönü.
-Salih Bozok.
-Cevat Abbas.
-Kılıç Ali.
-Mustafa Kemal’in bir Ermeni kızı ile evlenmek istediğini böylelikle öğrenmiş olurlar.
-Ortalık karışmıştır.
-İsmet İnönü, böyle bir şeyin olamayacağını söylemektedir.
-Keza Salih Bozok da aynı şekilde düşünmektedir.
-“Nasıl böyle bir şey olabilir” düşüncesi kafalarını bulandırmaktadır.
-Memlekette evlenecek kız kıtlığı mı vardır?
-Neden bir Ermeni kızını tercih etmiştir Mustafa Kemal?
-Kılıç Ali sinirlerine hakim olamamaktadır.
-Ve bir hafta, bu tip sıkıntılar ve dedikodularla geçer.
-İsmet İnönü bir ara Mustafa Kemal’e dönerek “Doğru bir karar vermediğini” söyler.
-Mustafa Kemal “Neden” diye karşılık verir.
-Ve İsmet İnönü devam eder.
-“Neden bir Ermeni kızı. Millet ne der böyle bir şeye.”
-Mustafa Kemal “Kaygıların yersiz” der.
-Ve konu kapanır.
-Ama İsmet İnönü bir şekilde bu evliliği engellemesi gerektiğini düşünür.
-Bir hafta geçer.
-İsmet İnönü ve Salih Bozok Savarona yatı ile Büyük Ada’ya gitmek için hazırlık yaparlar.
-Ve Savarona yatı yönünü Büyük Ada’ya çevirir.
-Yaklaşık kırk dakikalık bir yolculuktan sonra yat, Büyük Ada iskelesine yanaşır.
-Saat tam 14’00.
-Herminie valizini hazırlamıştır.
-Ve iskelede hazır bir şekilde beklemektedir.
-Ada halkı merak içerisindedir.
-Paşa’nın yatı neden ikinci kez Ada’ya gelmiştir?
-Herkes meraklı gözlerle olanları izlemektedir.
-Herminie yata biner.
-Ama yat hareket etmez.
-Saatler geçmektedir.
-Ama yat halen hareket etmemiştir.
-Ve Herminie iyice sıkılmıştır.
-Üç saat geçmiştir.
-Salih Bozok, Herminie’nin yanına gelerek “Yatta arıza olduğunu ve arızasının tamirini burada yapamayacaklarını ve yatın bakımını Kartal’da yaptıracaklarını, arızanın giderilmesinden sonra tekrar adaya gelerek kendisini alacaklarını” söyler.
-Herminie yattan iner.
-Ve evinin yolunu tutar.
-Yat tekrar yönünü Dolmabahçe’ye çevirir
-Dolmabahçe Sarayına yanaşan yatta Herminie yoktur.
-Mustafa Kemal, Herminie’nin yattan inmesini bekler.
-Ama beklentisi boşunadır.
-İsmet İnönü, Mustafa Kemal’in yanına giderek, Herminie’nin gelmediğini söyler.
-Ve Mustafa Kemal bir şey sormayarak, arkasını döner ve gider.
-Bu aşk hikâyesi de burada kapanır.
-“GAZİ’NİN BİLİNMEYEN AŞKI”
-Yıllar önce okuduğum bir kitaptı.
-Aklımda kalanların özetidir yazdıklarım.