Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '09

 
Kategori
Güncel
 

Mustafa Mumcu ile son görüşmem

Mustafa Mumcu ile son görüşmem
 

Mustafa Mumcu İzmir Kitap Fuarında


Mustafa Mumcunun vefat haberini aldıktan sonra başıma kaynak su döküldü sanki.

O anda ilk defa başıma bir olay geldi. Yere yığılıp kaldım. Ayakta duramaz haldeydim. Eşimin ve çocuklarımın tüm çabalarına rağmen bugüne kadar yatakta kaldım.

Bu nedenle Mumcu arkadaşımı son yolculuğuna uğurlayamadığıma çok üzüldüm.

Aramızdan ayrılan Mumcu arkadaşımızın nasıl bir insan olduğunu sağlığında organize ettiği toplantılara ve ettiğimiz sohbetlerimize dayanarak izlenimlerimi özet olarak sizlerle paylaşma ihtiyacı duydum kendimde.

Sayın Necip Mesut,
http://blog.milliyet.com.tr/MB_Yazarlari_Izmir_Sohbet_Toplantisi_5/Blog/?BlogNo=205660
MB YAZARLARI İZMİR SOHBET TOPLANTISI 5 Bu pazar 11 Ekim 2009 da. Konu ile ilgili Blog yazısını yukarıdaki linkten okuyabilirsiniz. Sizi de aramızda görmek isteriz. Saygı ve sevgilerimle. Mustafa Mumcu
05.10.2009 17:29:35
Cevap : Eski dostlarla sohbet etmeyi yeni dostlar edinmeyi kim istemez ki, sevgili Mumcu? Hiç tereddütsüz geleceğim.... Saygılar...
06.10.2009 15:11:36


Sevgili Necip Bey,
Seyir Defteri'nde mesaj ve son bloğumda yorum olarak bildirmeme rağmen son durum yayına girmedi. Talep azlığı sebebiyle toplantımız yemeksiz yapılacaktır ve ÜCRETSİZDİR. Herkes kendi içeceğini ödeyecek garsona. İsteyen tost ve bazı kebapları kendisi, yandaki dükkanlardan getirtebilir. Saygı ve sevgilerimle.
10.10.2009 14:26:04


Sevgili Mumcu arkadaşım,

Senin maddi imkanların elverseydi eğer asla bu yazıyı yazmayacağını,

Ev sahibi gibi misafirlerini en iyi şekilde ağırlamak istediğini,

Yanlış gördüğün şeyleri eleştirmekten asla çekinmediğini,

Sağlık durumunun o kadar kötü olmasına rağmen, hayatının son döneminde de topluma faydalı olabilmek arzusu içinde yanıp tutuştuğunu,

Dernek kurma konusunda verdiğin mücadele takdire şayan bir tutum ve davranış olduğunu,

Senin verdiğin o mücadelen kendi şahsi menfaatin için olmadığını,

Senin ayaklarının üzerinde dimdik durduğunu ve satılacak bir kişi olmadığını,

Toplum menfaatlerini her zaman kişisel menfaatlerinin önünde tuttuğunu,

Atatürk hayranı olduğunu,

Her zaman hassas, sevecen ve yufka yürekli olduğunu,

Toplumumuzda çok sık rastlanan ve defalarca arkadaş ve dost sandığın kişilerin ihanetine uğradığını,

Her insanda olduğu gibi benim de senin de ufak tefek kusurlarımızın olduğunu,

Ben biliyorum…

Ben biliyorum demem mutlak anlamda değildir. Sakın yanlış anlaşılma olmasın…

Nereden biliyorsun diyenlere kaynaklarım şunlardır:

1. Mustafa Mumcu'nun Milliyet Blog.com'daki Kişisel Sayfasındaki yazıları,

2. Mustafa Mumcu'nun yaptığı yorumlar ve aldığı cevaplar,

3. Mustafa Mumcu'nun yazılarına aldığı yorumlar ve yazdığı cevaplar,

4. Mustafa Mumcu'nun organize ettiği Toplantılardan edindiğim intibalarım (hepsine katılmıştım),

5. Mustafa Mumcu'nun mekanında defalarca ve saatlerce süren sohbetlerimiz,

6. Mustafa Mumcu ile Telefonda ve MSN de uzun uzuna görüşmelerimiz.

Mustafa Mumcuyu son ziyaretimden bilinmesi gereken "küçük şeyler" : (10 Kasım 2009 Saat: 15:00- 21:00 arası)

İlyas Bayram arkadaşımızın daveti üzerine Alsancak da Havagazı fabrikası Kültür ve Sanat merkezine gittim. Atatürk'ü anma konulu Resim sergisini ziyaret ettim. Uzun süren restorasyondan sonra o tarihi mekanın mükemmel bir duruma getirildiğini gördüm ve çokta memnun oldum.

Resim sergisinden ayrıldıktan sonra Kemeraltında Mumcunun ziyaretine gittim.

İlk anda gördüğüm manzara dehşet vericiydi. Mumcunun çalışma odasına bomba düşmüş gibi bir hali vardı. Mumcunun eşyaları, kitapları v.s. paketlenmiş ve istiflenmişti.

Nedir bu durum diye sorduğumda:

— Hocam, şaşılacak bir durum yok esasında. Aylardır kiramı ödeyemediğim için ev sahibi burasını terk etmemi istedi. Ben de eşyalarımı toplayıp viran da olsa birkaç gün içinde kendi evime taşınıyorum. Orada kira, elektrik, su, telefon ödeme gibi bir derdim olmayacak…

Çok şükür yeşil kartım da var artık. Birde Sosyal Yardımlaşma Fonundan 200-300 Liralık maaşa bağlandım mı bana yeter.

Bundan sonra daha ciddi çalışmalarıma imkanım olacak… Eski evimi biraz düzene soktuktan sonra artık orada misafirim olursunuz. Evimin bahçesinde bir de şömine yaptım mı cızbız da yaparız…

Cızbız dedikten sonra o anda aklıma gelen bir şey sordum:

— Buz dolabın çalışıyor mu?

— Evet çalışıyor. Neden sordun?

—Önümüzde gelen kurban bayramı. Bayramın üçüncü veya dördüncü gününde sana birkaç kilo et getirsem kabul eder misin?

— Kabul etmez miyim hiç? Zaten ne zamandır insan gibi et yediğimi hatırlamıyorum bile. İyi olur…

Kurbanlıkların kesildiği gün Mumcunun payını ayırdım ve buzdolabımın bir köşesine koydum ama göründüğü gibi kısmet nasip olmadı…

Yaklaşık altı saat süren son sohbetimiz esnasında daha pek çok sorular sordum kendisine ve aldım cevapların özeti şöyle:

— Hocam, Milliyet Blogda "YAZARER, derneğimize yardım bekliyorum."(21.10.2009) başlıklı yazımda maddi yönden çıkmaza girdiğim için imkanı olanlardan yardım istedim. Sponsorluk, Onursal üyelik ve derneğimize bağış olarak destek istediğim.

Çok sevdiğim ve saydığım bir arkadaşımın maddi imkanlarını bildiğim için maddi destek verebilir diye düşünmüştüm.

Bazı kişilerin beni dilenci gibi görmelerini ve Mumcunun bu duruma düşeceği belliydi zaten demelerine ve sevinmelerine tahammülüm kalmamıştı ve yazımı yayından kaldırmak zorunda kaldım. Neden beni bu duruma düşürdüler hala anlamış değilim, anlamadan da bu dünyadan gideceğim galiba…

— Hocam, sen benim hakkımda Blog yazmak istediğin zaman ben sana yazmamanı rica etmiştim. İyi mi yaptım kötü mü yaptım bilemiyorum ama eğer hatırlıyorsan, "sen bulaşma bu işlere, seni de top ateşine tutarlar ve kahrolursun. Senin de benim gibi hassas yapın var zaten." demiştim. Bence susman kendin için daha iyi oldu. Bana gelince ben alışığım böyle işlere…

Seni MSN de yazılarımla gücendirdiğimin farkındayım. Ben bazen şakanın dozunu kaçırıyorum. Bu yüzden sohbetimizin başında senden özür diledim. Bana küsmene rağmen bugün ziyaretime gelmene, benimle ilgilenmene ve hoşbeş olmana şaşırdım desem yeridir.

Bana yan gözle bakanlardan da özür dileyeceğim. Ben dersimi aldım sayılır. Bundan böyle hiç kimseyle tartışmaya girmeyeceğim.

Bu günlerde eski evime taşındığımda çok daha ciddi konularda yazmaya ve Dernek üzerinde çalışmalarıma devam edeceğim…

— Hocam, bu soru'nu şöyle cevaplayabilirim. Sen hariç en çok maddi ve manevi destek A. Ç. arkadaşımızdan gördüm. Onun bana yaptığını kardeş kardeşe yapmaz. En son benim kira borcumu ev sahibi ile anlaşarak kapatması sözle ifade edilemeyecek kadar büyük bir olay benim için. (göz yaşları…)

P. Z. arkadaşımdan da çok iyilikler gördüm. Ne yazık ki, son zamanlarda bana küsmüş bir hali var. Bir yerlerde istemeyerekten onu da küstürmüşüm herhalde. Ben ona hayatta küsemem, çünkü o beni en iyi anlayan ve en iyi dostumdur. (göz yaşları…)

Saat 21:00 oldu Mumcunun on yıllık öğrencisi ve dostu Ali, hala eşyaları paketlemeye devam ediyordu…

Kimse Mustafa Mumcunun 29.11.2009 tarihine vefat edeceğini bilemezdi…

Hayallerini gerçekleştiremeden çekti gitti sonsuzluğa…

Allah rahmet eylesin, yakınlarına sabır versin…

"Demiri yıpratan PAS'DIR,

İnsanı yıpratan GAM'DIR!"

Dikkatli olalım, LÜTFEN!

http://blog.milliyet.com.tr/Fincanda_Kahvenin_Tadi_Yok_Artik/Blog/?BlogNo=216275

http://blog.milliyet.com.tr/Milliyet_Blog_a_veda_zamani_geldi_/Blog/?BlogNo=209955

Necip MESUT 03.12.2009 10:30

 
Toplam blog
: 32
: 785
Kayıt tarihi
: 17.10.08
 
 

Otuz altı yıl Eğitim sektöründe: Meslek Öğretmenliği ve Yöneticilik yaptıktan sonra 1.5 yıl önce ..