Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '20

 
Kategori
Öykü
 

MÜŞTEMİLAT

Kavruk Tenli Adam iki saatten beri yoldaydı. Kah at sırtında kah atın yularından çekip yürüyerek devam etti yoluna. Aslında bir kamyon kiralayıp yol arkadaşını kamyon kasasında götürmek aklına geldi ama parasal durumu buna pek izin vermiyordu. İnce ve uzun olmasına rağmen kaslı kollarından kuvvetli bir adam olduğu fark ediliyordu. Burnunu işaret eden bıyığı, kirli sakalı, mavi kumaş pantolonu, haki yeşili tişörtü ve siyah spor ayakkabısı, yol arkadaşının sırtına sıkıca bağladığı spor çantasıyla çalışacağı yere geldi.

Kışın inşaatlarda demir ustası olarak çalışan Kavruk Tenli Adam güler yüzlü tavrıyla patronuyla merhabalaştı. Otuz yıla aşkın süre memurluk yapmış, karısıyla beraber köyde yaşayan, babadan kalma fındık bahçesinden gelen parayla yan gelir elde eden mütevazi bir adamdı Patron. Gerçi fındığın da maddi anlamda pek bir getirisi yoktu ama ürün bahçede kalıp ziyan olmasın diye yaptırıyordu bu işi. Şehir merkezinden minibüsle getirttiği fındık işçileriyle toplatacaktı. Fındık bahçelerinde dallar yerden yükselmesi ve arazinin eğimli olması gibi nedenlerden ötürü için bahçeye motorlu bir aracın girmesi çok zordu. Kavruk Tenli Adam ise toplanan fındığın çuvala konmasının ardından ata yüklenip harmana getirilmesi, fındığın çuvaldan boşaltılıp harmana dökülmesi gibi işlerden sorumluydu.

Patron, Kavruk Tenli Adam ‘a fındık hasadı boyunca kalacağı yeri gösterdi. Ardiye gibi kullanılan eski eşyaların konduğu samanlıktan bozma bir yerdi burası. Patronun karısıyla beraber kaldığı evle arasında yaklaşık beş metre bir uzaklıkta yer alan müştemilat fındık konacak harmana bakıyordu. Müştemilatta eski bir divandan başka, eski yetmişli yıllardan kalma tek kanallı eski bir televizyon, sandalye ve ahşap masanın üstünde de lüks adı verilen gaz lambasının yanı sıra sonradan inşa edilmiş duş yeri, lavabo ve alafranga tuvalet bulunmaktaydı. Yemeğin biraz sonra hazır olacağını söyleyip tavanda asılı duran eski tip elektrikli lambanın çalıştığını teyit eden Patron Kavruk tenli Adam’a iyi istirahatler diledikten sonra müştemilatın kapısını kapattı ve evine gitti.

Kavruk Tenli Adam özenle temizlenmiş müştemilata şöyle bir baktıktan sonra yatacağı divanın yanına spor çantasını koydu. Sandalyeye oturup bir sigara yaktıktan sonra yarından itibaren yaklaşık bir hafta çalışacağı köyün manzarasını müştemilatın kapısından izlemeye başladı. Yeşil rengin hemen her tonunun görüldüğü, kuş cıvıltılarının ırmağın şarıltısıyla birlikte oluşturduğu melodiye kulak verdi bir süre. Lavaboda elini yüzünü yıkadıktan sonra çantasından çıkardığı mavi renkli havluyla yüzünü sildi. Sırtüstü yatağına uzandı ve tavanı izledi bir süre. Sırt çantasından siyah deri cüzdanını çıkardı. Karısı ve beş yaşına daha yeni basmış kızının resmine gülümseyerek baktı. Kışın inşaatlarda demircilik yapan adam yazın ise atile çuvallara konan fındığı taşıyacaktı.

Çalışacağı yere bir akrabasının referansıyla gelmişti. Yaklaşık beş yıldan beri yazın fındık hasatında at ile yük taşımaktaydı. Değişik insanlarla çalışarak önemli yaşam tecrübeleri edinmişti. İnşaat işçiliği gibi ağır bir işte çalıştığı için atçılık yapmak ona pek de zor gelmiyordu.

Alacağı parayı, inşaat sezonunu, eşini,kızını, evinin masraflarını düşünürken Patron pancar çorbası,pilav, salata, ayran bulunan yemek tepsisiyle içeri girdi.Tepsiyi bıraktıktan sonra yemekten sonra çaya davet ettiği Kavruk Tenli Adam’a afiyet olsun dedikten sonra dışarı çıktı.Kavruk Tenli Adam teşekkür etti ve yemek yemeye başladı.İki saatlik yolculuk karnını acıktırmıştı.Yemeğini yedikten sonra boş tabakları toplayıp çay davetine icabet etmek üzere Patron’un evine doğru yol aldı.

Patronla beraber çay içtikten sonra yarına kadar uyuyup dinlenmek için konaklayacağı müştemilata geldi. Cep telefonunun çalar saatini kurduktan sonra yol yorgunluğunun da etkisiyle hemen uykuya daldı.

 
Toplam blog
: 93
: 87
Kayıt tarihi
: 25.02.19
 
 

     TCDD'de makine mühendisiyim. Sanatın iyileştirici gücüne inanan bir insanım.    ..