Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Mutlu bir evlilik istiyorum...

Mutlu bir evlilik istiyorum...
 

Çok şey mi istiyorum? Eşim işinden çıkınca evine gelsin. Halimi, hatırımı sorsun. Beraber mutfakta zaman geçirelim. Ben ona hayallerimden bahsedeyim, o gözlerimin içine bakarak beni dinlesin. Sonra o da bana aşktan söz etse, beni ne kadar sevdiğini defalarca kez söylese. Akşam sahilde yürüsek el ele. Yarın için planlar yapsak.

Eşim çocuk büyütmede bana yardım etse. Mamasını yedirse, onunla oyunlar oynasa. Çocuk büyütmenin aslında ne kadar meşakkatli bir iş olduğunu görüp beni tebrik etse.

Kariyer yapmama destek olsa. Benim yaptığım işleri görüp incelese. Hayran hayran bakıp, benim ne kadar yetenekli olduğumu söylese.

Bana zaman zaman ufak sürprizler hazırlasa. Bazen bir çiçek, bazen bir hafta sonu kaçamağı, bazen de bir yemek.

Cinsel hayatımız renkli olsa, benim de haz almamı sağlasa. Bana değerli olduğumu hissettirse.

Kadınlar ne ister? sorusuna verilecek cevapları merak edenler için yukarıda anlatılanlar birer prototip teşkil etmektedir. Evliliklerde de kadının ne istediği erkek için hep bir muamma olmuştur.

Birçok evlilik terapilerimde erkeklerden şu cümleleri defaatle dinlemişimdir. "Ben karımın daha ne istediğini çok merak ediyorum. Hocam, kumarım yok, içkim yok. Her zaman para veriyorum. İstediği yere gidiyor. Evde eksiğimiz yok. Ama hala benden şikâyetçi." Bu cümlenin değişik versiyonları erkekler tarafından dile getirilirken, eşleri ise şöyle demektedir: "Eve gelir televizyon izler, para verir ama benimle alışverişe çıkmaz. Evle ilgili konuşmak istediğimde televizyonun sesini açar ya da senin neyin eksik söyle bana der."

Erkekler kendilerini başka erkeklerle kıyaslayarak: "Hocam ne adamlar görüyoruz, karısını döven, aldatan. Allah'a şükür benim öyle şeylerim yok.” Kadınlar ise; ”Siz benim ne demek istediğimi anlıyorsunuz, eşiniz ne kadar şanslı. Keşke benim eşimde beni anlasa.” Diyorlar.

Bu böyle sürüp gidiyor. Ortada mutlak olan bir iletişim problemi olduğu muhakkak. Sevgili dili ortak değil. Ortak dili konuşmak o kadar önemlidir ki. Bir topluluğu, toplum yapan en önemli değerlerden biridir ortak dil. Bu durum evlilik için de farklı değildir. Ancak buradaki ortak dil sevgi dilidir.

Sevgi dilinin içerisinde neler vardır? Onunda grameri, konuşma dili ve tercümesi vardır. “Aşkım akşam eve erken gelir misin?” demek, seni çok özledim sana ihtiyacım var, anlamına gelebilir. Üşüdüm demek, bana sarıl demektir, gibi. Bu sevgi dilinin kurallarını, tercümelerini ve konuşma dilini anlayabilenler mutlu evlilikler kurabilmektedir.

Bu yazıyı okumaya başlarken ne düşünüyordunuz bilemiyorum ama ben bu yazıyla eşlerin birbirlerini anlamaya çalışırken ortak dilin düşündürttüklerini anlatmaya çalıştım.

İş çıkışı eve gitmek eşinize bir şey ifade etmiyorsa ortada bir dil sorunu vardır. Eve geç gelip eşinize bir tek karanfil getirmek ve bir öpücükle vermek daha çok şey ifade edebilir. Bunları öğrenmek için konuşmak gerek. Konuşmaktan korkmayın eşinizle, hatta daha çok konuşun. Çünkü konuştukça ortak noktaları bulma ihtimaliniz artacaktır. Yoksa zihin okutmaya çalışarak bir sonuca ulaşamazsınız. Yani bir tartışmada odayı terk edip odanıza gidiyorsunuz. Bu davranışınızın sonucunda eşinizin arkanızdan gelip sizden özür dilemesini bekliyorsanız yanlış olur. Çünkü eşiniz bu durumu benimle konuşmaktan kaçıyor, çünkü hatalı olduğunu biliyor şeklinde yorumlama ihtimali yüksektir.

Konuşamamaktan şikâyet edenler için en önemli kural ise konuşma sırasındaki ifade tarzıdır. İletişim becerilerimizi kitap okuyarak geliştirebilirsiniz.

Mutlu bir evlilik istiyorsanız sorunların üstünü örtmeyin, ortak bir sevgi dili geliştirin (Bunun için 5 Sevgi Dili kitabını okumanızı tavsiye ederim).

 
Toplam blog
: 59
: 2088
Kayıt tarihi
: 07.11.07
 
 

Psikolojik Danışmanım, 3 tane dünya tatlısı çocuğum var. Beşiktaşlıyım... Psikolojiye doğuştan bi..