- Kategori
- Psikoloji
Mutlu olma cesareti...

Grinin Elli Tonu
Ben de senin gibiyim.
Sessiz görünsem de, düşüncelerim bir nehir gibi akmaya devam ediyor benim de beynimde.
Aynı gökyüzünün altında, farklı bedenler de aynı mücadeleyi veren iki yalnız varlığız aslında seninle. İkimizin de sessizliğinde aynı itiraflar saklı belki de...
Ben de küsüyorum çoğu zaman dünyaya, kendini beni mutlu etmeye adamadığı için. Ben de hayattan hiç bir şey beklemiyorum çoğu zaman. Kendimi büyük bir kalabalığın ortasında, yalnız ve terk edilmiş gibi hissediyorum.
Sanki;
Işığın ya da karanlığın olmadığı anlamsız bir boşlukta.
Yok olmayan ama yerinde de durmayan tuhaf bir sisin ortasında,
İsteyerek sürdürülen bir sürgünün yalnızlığı bu yaşadığım.
Ben de içimdeki güçlü duyguları ustaca sahteleştirip yok ediyorum.
İnatla gerçek olmayan şeyleri gerçekleştirmek için mücadele ediyorum.
Uzanıp alınmamış, tatmin edilmemiş duygular düzeyinde yaşayıp, iyileşmelerine izin vermediğim yaralarımı yorgun şefkat anlarımla tımarlıyorum.
Suçluyum ben de aslında;
Yaşadığım bu çaresizlik duygusunun bana öğretilmesine izin verdiğim için,
Hissetmediğim bir hayatı sahte olarak yaşadığım ve buna razı olduğum için,
İçimdeki gerçek ben' i cesurca ortaya çıkarmak yerine, inatla olmadığım birine benzemeye çalıştığım için.
Elde edebileceğim ya da yok edebileceğim tek mutluluğun, kendi mutluluğum olduğunu bir türlü kabul etmediğim için,
Kendi mutluluğumun asıl itici gücünün, ben olduğumun farkına varamadığım için,
Mutlu olma cesaretini bir türlü gösteremediğim için!
08 Mayıs 2009
Haşim Arıkan