- Kategori
- Güncel
Mutluluk Veren Meslekler!
Birçok insanın günümüzde, çalışmaktan anladığı şey; emekliliğe hak kazanıp dinlenebilmek ve yaşlandığında çalışmadan rahatça yaşayabilme arzusu. Bu ise asla mümkün değildir.
Öncelikle yaşlanmak demek vücut fonksiyonlarının artık gençlikteki gibi işlev görmemesi demek ki, bu durumda dinlenmek, rahat uyumak bu yüzden mümkün olamayabiliyor. Diğer nedense emeklilik sistemi içerisinde güçlü bir devlet yapısına, birikim kabiliyetine sahip olmayan insanlar için de gelecekte rahat yaşamak maddi açıdan mümkün değil. Aynı zamanda rahat yaşamak için aslında iflas eden vücut organları da hiç uygun değil.
İnsanlar, günümüz koşullarında gençlikten başlayarak ileride yapacakları işleri ve kazanacakları para ile mutlu mesut yaşamayı hayal ederler. Ancak genellikle hedeflerle gerçek yaşantı arasında yaşanan çelişki yaşanır. Birçok insana göre ise gerçek hayat; aç kalmamak için buldukları işi yapacak kadar şans verir. Çoğu insan genellikle emekli olup rahatlamak ister. Sevdiği işi bir insan neden bırakır ki? Âşık olarak yaptığı bir işi insan asla bırakamaz. Mesela birçok insan tembelliği bırakabiliyor mu? Bunun için her türlü fedakârlığı yapıyor. Kapasitesi olmadığının farkında olduğunu bile bile kendisini dev aynasında göstermek, el etek öpmek de dâhil gerçek emek sahiplerinin emeğinden geçinen bir parazit olarak belki de ne olduğunun en farkında olan insan odur.
Bir düşünür “sevdiğiniz işi yaparsanız bir gün bile çalışmazsınız” der. Bu ne kadar büyük ve güzel söz. İnsanların gerçek hayatta yeteneklerini keşfetmeleri ve yeteneklerine göre işe sevdiklerini öğrenmelerine çoğu zaman ömürleri yetmezken, sevilmeden yapılan işlerin yetenekleri nasıl öldürüp insanı gerçek ilerlemeden, mutluluktan mahrum ettiği tartışılamaz.
Birçoğumuzun büyük umutlarla beklediği emeklilik hayali ya da başkalarının yaptığı işlere hayranlıkla bakmasının en önemli nedeni ya kendi yeteneğimizi asla keşfedememek, ya da sevmediğimiz bir işte çalışmak şeklinde özetlenebilir.
Belki de en güzel meslek; aşkla yapılan ve gerçekten de başarılı olunan, mutlu olunan tek meslek; bir üçüncü dünya ülkesinde siyasetçi olmaktır. Çünkü o tip ülkelerde söz konusu mesleklerin erbapları asla emekli olamıyorlar! Çok severek yaptıkları işlerden genellikle ölümleri halinde ayrılabiliyorlar. Hâlbuki birçoğu son derece zengin, hiç çalışmasalar da çocuklarının normal şartlarda yemeyle bitiremeyecekleri servetlere sahipler ancak yaşları doksan ve tekerlekli sandalyelerinde dahi işlerini başarıyla yürütüyorlar. Gerçek başarı hikâyesi buna denir!