Kasım 10, Atatürk, Bugünkü Hükümet

Biz de birilerinin öldüğünde değerini anlamak, adettendir. Bahsettiğimiz, öyle veya böyle, herhangi biri değil. Atatürk. İlk ve ortaöğretimden başlayarak, çocuk yaşlardan, ne süpermen ne de pelerinli bir olağanüstülük içeren biri, o gerçek bir kahraman. 

Elbette ki, ayakları yere basan, müthiş zekadaki bu adam, öylesine gözümüzde canlanıyordu ki; birgün lisede edebiyat öğretmenim "evlat, onun gibi olmak istiyorsan, önce onu anlamalısın, hep öyle düşünme, Mustafa Kemal senin benim gibi biri, gerçekten 1,74 boyunda, evet şu boylarda, herkesi kendine hayran biri idi" diyordu. Bugün ölçüldüm tesadüf, 1,74 geldi. Onunla aynı boylardayım. Öylesine gözümde canlanıyordu ki, etten sütten bu lideri, daha da, daha da tanımak, dokunmak, tutmak istedim. 

Anladım, yaptığı maharetlerden biri de, bu birlik ve beraberliği, ayrım yapmaksızın, herkesi birbirinden ayıran özellikleri ile düşünüp, söylenmesi gerekeni, yapılması gerekeni yapıyor olmasıydı. Yine birgün arkadaşlarım şaka ile karışık buradaki bir avm önünde beni sıkıştırıp "sen ajan mısın oğlum" diyerek, Davutoğlu'nun başbakan olacağını nereden bildiğimi sordular. Değerli dostlarım, beğen veya beğenme, sev ya da sevme, arap baharı gibi bir dönemde, Türkiye ayağında, ruhumuz duymazken, 5-6 dil bilen, yıllarca bu konulara odaklı çalışmış, hatta Dış İşleri Bakanlığı görevini yürütmüş ben değildim. Sen de değildin. Şuraya varmak istiyorum, atamız, birinin kaşı kara gözü ela diyen ayrımlar yerine, faydalı olmamız, kullanmamız gereken enerjiyi kestirebiliyordu. 

Bugünkü hükümet, efendim oy çaldı iddiaları, efendim çalsın.. efendim paraları çalıyorlar çıkışları, çalsın.. Yahu, zerre umrumda değil, neden mi; taarruz döneminde, savaş döneminde çoğunluk, birlik beraberlik nasıl sağlandı, ben yoktum, bilmiyorum, söylenen ne mi; Türk halkının birlik ve beraberliği. Okuldayken modern gazetecilik anlayışını savundum, tarafsız olmak, birilerine peşkeş çekmek yerine, olanı olduğu gibi verin dedim, önce hocalar böyle bir şey olamaz dedi, önce onlar vurdu. Akabinde bireyler neyi doğru bulduysa, bırakın özgür. İsteyen A ya tutunsun, isteyen B'ye. Senin vicdanın rahat mı kardeşim, bırak kim ne halt yerse yesin. Yalnız şunu bil, sen bunları düşünürken, ikinci bir Mustafa Kemal Atatürk yok, söyleyeyim de.

Gram küfür etmeden, senin zihniyetindekileri yok ettiğimi düşünüyorum.