Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '19

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Müttefik mi? Yoksa Ne?

ABD, Trump, Pentagon, Senato, Lobiler...

ABD yi kim yönetiyor? ABD yönetimini yukarıdaki etkenleri toplarsak, bir güruh ele geçirmiş vaziyettedir. Kimler bunlar ? Hepsinin ortak yönü, Evangelist olmasıdır. Evangelist bir Dünya anlayışına sahip olmalarıdır. Burada Evangelist'in ne olduğunu, neye inandığını anlatmayacağım. Merak edenler, internetten kolayca bulabilirler.

Kissinger, Brezinski'den sonra bana göre dünyada uluslararası etkisi çok büyük olan bir şahsiyettir. Düzencidir, dengecidir. Westfalya Anlaşmasına çok önem verir. (Merak edenler, Avrupa tarihini okuyabilirler.) Onun için, sınırların değişmesi vesaire hep denge üzerine olmalıdır. Walrasçı bir dengeye oturtmaya çalışır dünyayı. Ölüm,savaş,kan,mağduriyet onun için önemli değildir. Önemli olan dengedir. Güç dengesi. 

Avrupa tarihi, 1. Dünya Savaşı'nı, 2. Dünya Savaşı'nı (Ki bana kalırsa, 2 inci , 1 incinin devamıdır, ara verilmiştir sadece), AB, Brexit, Rusya,Çin,ABD ilişkileri hep denge ile açıklanabilir ona göre. Maalesef , dünya liderlerini de, çok iyi etkileyebilmektedir. Ölmedi gitti. Neyse.

Biz dünya güçler çekişmesinin, bizim bölgemizle ilgili bölümüne bir bakalım. ABD Suriye'de kalmak istiyor. Bizim sınırımız değişmiş, değişmemiş, veya başkasının sınırı değişmiş, değişmemiş, umurunda değildir. Biz onlara YPG yi söyledikçe, hassasiyetinizi anlıyoruz diyorlar, arkamızdan da, tabi tabi diyorlar.

Bu adamlar, YPG/PYD'ye yatırım yaptılar. Suriye'de kalabilmeleri buna bağlı. PYD/YPG ortadan kalkarsa, bu yatırım çöpe gidecek. Çöpe gittiği gibi, Suriye'de kalma argümanları da bitecek. Ancak gördüğüm kadarıyla Suriye'den vazgeçmiyorlar, geçemeyeceklerde.

Peki Türkiye ne yapacak? Topraklarından vazgeçecek mi? ABD IŞID onun toprak bütünlüğüğnü tehdit etmediği halde, görünürde, okyanus ötesinden gelip buraya üs kurdu. Biz burnumuzun dibinde, bizden toprak talep eden terör örgütüne tamam mı diyeceğiz?

ABD için Sureye'de kalsında , nasıl kalırsa kalsın önemlidir. Fakat onlar da, bunun imkanlı olması için bir tek PYD/YPG yi görebiliyorlar. Ne yapmak lazım?

Güneydoğu Anadolu toprakları, Türkiye için vageçilmez enerji kaynaklarıdır. GAP, oradadır. Sulanabilir verimli araziler oradadır. Bu toprakların o veya bu şekilde tehdit altında olması asla ve katiyen kabul edilemez. 

ABD oyalıyor. Türkiye ise, sabrımı taşırma diyor. Ancak bu konuda kırmızı çizgiler, kafadaki tetik, atmak üzeredir. Millet olarak , öncelikle şuna karar vermeliyiz. Millet kararlı olursa, yönetimde, ona göre daha rahat adım atar, politikalar üretir. Fıratın doğusuna ve batısına girip, bu pisliği temizlemek, Türkiye'nin öncelikli hakkıdır. Evet illa ki yaptırımlar, ekonomik ambargo vesaire olacaktır. Üstelik türkiye'nin Rusya ve İran gibi, petrolü, Katar gibi parası yok. Zor yıllar geçiririz. Lakin diğeri, güney komşularımızdan koparılmış, enerji elektrik ve su gibi kaynaklardan yoksun, patates soğan ülkesi olmak, bizim için daha mı iyi olacaktır. bir nevi , Yavuz Sultan Selim dönemindeki Anadolu gibi olmak daha mı iyidir, Türkiye için.

İşte şimdi konuşmacılar bunu konuşmalı TV lerde, bu tartışılmalı ve millet bilinçlendirilmeldir. Önümüze iki seçenek kondu. Bir tanesi uzun vadede toprak kaybı. İkincisi, uzun vadede, zor zamanlar atlatmış, büyük bedeller ödemiş ama ayaktaki daha güçlü bir Türkiye. Siz olsanız hangisini seçerdiniz?

 

 
Toplam blog
: 116
: 735
Kayıt tarihi
: 27.07.06
 
 

1994 Uludağ Üniversitesi İ.İ.B.F. İktisat bölümü mezunuyum. Aynı üniversitede Genel İktisat Polit..