- Kategori
- İlişkiler
Müzik Aşkı
10. ANTALYA PİYANO FESTİVALİ
Ben, emekli öğretmen Serap, şehrin bir ucundan kalkıp, gece eve yalnız dönmeyi göze alarak bu geceyi izlemek üzere, öbür ucuna gidebiliyorsam, hem uygun fiyatlı olduğundan hem de değdiğindendir elbette.
Fazıl Say ve Arkadaşları adı altında izlediğim konser, beni yeniden gençleştirdi. Öyle mutlu ve heyecanlıydım ki izlerken, kelebekler uçuştu içimde.
Fazıl Say ne zaman büyüdü de yanına genç arkadaşlarını aldı bilmiyorum. Ancak 11 yaşlarında iki usta kız bizi büyüledi, onların geleceğini tahmin etmek, hiç zor değil.
Genco Erkal, Cihan Aşkın, Çağ Erçağ, Tolga Salman, Güvenç Dağüstün, Burcu Karadağ, Berfin Aksu, Sesim Bezdüz. Kadro bu ama sanıyorsuz ki, yüz kişi çalıyor.
Kemancı müthişti ve çalaken ipleri koptu yayının, tam Hıncal Uluç’luk bir yazı konusu diye geçirdim içimden, nasıl Galatasaraylı Galatasaraylı yazardı dedim, zaten oradaydı ve muhtemelen benden önce ondan okumuş olacaksınız.
Hıncal Uluç ekrandakinden daha karizmatik, ve Tarık Akan oradaydı, onun için ne desek az
Belediye Başkanımız elbette oradaydı, Antalya’nın seçkin sanatseverleri, emeklileri, çalışanları filan falan.
Genco Erkal’ı yıllar önce Bir Delinin Hatıra Defteri’nde izlemiştim. Öyle etkilenmiştim ki, annem beni delirdim diye doktora götürmeye kalkmıştı.
Nazım Hikmet’in şiirlerini, Fazıl Say eşliğinde, Genco Erkal’dan dinledik. Ömrüm uzadı.
Antalya böyle bir şehirdir Gelir düzeyiniz ne olursa olsun, nerede ve ne olduğunuzun önemi yoktur. İsterseniz en seçkin olaylara yetişebilirsiniz. Kendinizi geliştirmek isterseniz, imkansız olan hiçbir şey yoktur. Deniz, güneş, sanat, tabiat, çağdaş yaşam, her şey vardır, illa da bozacağım diye uğraşanlar olmazsa, gerçekten dünya şehridir.