Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '07

 
Kategori
Sanat Tarihi
 

Nâzım Hikmet ve Havana röportajı [2]

Nâzım Hikmet ve Havana röportajı [2]
 

Nâzım Hikmet, “Havana Röportajı” adlı şiirinde Batista dönemini de çarpıcı şekilde konu etmiştir:

“Batista kulluğundaydı Şahmeran'ın şekerkamışı milyonerlerinin Yankisinin de yerlisinin de ve tütün ve kahve milyonerlerinin Yankisinin de yerlisinin de ve tanklı uçaklı elli binlik bir ordunun ve de yiğitleri hadım ettikten ve de gözlerini oyduktan sonra döve döve öldüren kışlaların ve önlerinde sırtüstü cesetler çürüyen karakol kapılarının ve her gece karakol duvarlarını yırtıp dışarı fırlayarak sıcak karanlıklarda kanlı kuşlar gibi çırpınan çığlıkların ve Frankist papazların ve kumarhanelerin ve de eroin toptancılarının ve gangasterlerin Yankisinin de yerlisinin de ve orospuların yalnız bir Havana'da on beş bin ve karaya vurmuş bir köpek balığı gibi çürüyenin ve baygın ağır çiçek kokularıyla karışık leş kokusunun genarali Batista tümü altı milyon nüfusunun dört milyonu aç ve yüz bini verem ve Yankilere son on yılda bir milyar dolardan çok kar getiren Küba'da, Birleşik Amerika Devletleri elçisinin Birleşik Amerika Devletleri kara hava ve deniz kuvvetinin Birleşik Amerika Devletleri dolarının yıllardır kulluğundaydı.

956'nın Kasımında Fidel de içlerinde 82 kişi Granma Gemisinden denize indi.
956'nın Kasımında Küba kıyılarına sokulan Granma gemisinden denize inip yarı bellerine kadar suya gömülü ve silahlarını başlarının üstüne tutarak ve ansızın ve bir anda açılan top ve mitralyöz ateşi altında karaya çıkıp ve karanlıkları polis köpekleri gibi koklayan araştıran ışıldaklardan sakınarak ve sarıldınız teslim olun seslerini ve iri kurbağaları çiğneyip bataklıklara ve şeker kamışı tarlalarına dalarak ve palmiyelerle hindistancevizi ağaçlarının ardı sıra tepeleri tırmananlar Sierra dağında buluştu.

Fidel de içlerinde 82'nin 12'si sağ kalmıştı
Fidel de içlerinde 12 kişiydiler 56'nın Kasımında
Fidel de içlerinde 150 kişiydiler Aralığında 56'nın
Fidel de içlerinde 500 kişiydiler Şubatında 57'nin
Fidel de içlerinde 1000 oldular 5000 oldular Fidel de içlerinde Fidel de içlerinde bir milyon yüz milyon bütün insanlık oldular yıktılar Batista'yı 959'un Ocağında ve elli binlik orduyu ve şekerkamışı milyonerlerini yerlisini de Yankisini de ve tütün ve kahve milyonerlerinin yerlisini de Yankisini de ve kışlaları ve önlerinde cesetler çürüyen karakolları ve eroin toptancılarını ve kumarhaneleri ve Birleşik Amerika Devletleri hava deniz ve kara kuvvetlerini ve Birleşik Amerika Devletleri dolarını ve Küba'nın havasında ağır çiçek kokularına karışık leş kokusu dağıldı yani Birleşik Amerika Devletleri kokusu...”

Nâzım Hikmet’in şiirinde “kulluk olarak” nitelediği döneme karşı çıkan gruplardan birine önderlik eden Fidel Castro ve 134 arkadaşı, 26 Temmuz 1953 günü hükümete karşı silahlı bir hareketin başlangıcını teşkil edecek olan Moncada Kışlası baskınını yapmaya karar verirler. Bu baskın sırasında çatışma büyür ve eylem “sürpriz” özelliği yitirilir. Bu eylem başarısızlığa uğrasa da toplumda “Batista’ya karşı ortak bilinç uyanışı” sağlanmıştır. 16 yıl hapis cezasına çarptırılan Castro, yirmi bir ay hapis yattıktan sonra çıkar. Genç devrimciler bundan sonra Meksika’ya geçerler, “26 Temmuz Hareketi” adını verdikleri yeni bir örgüt kurarlar. Ünlü Arjantinli devrimci Ernesto Guevera’nın da aralarına katıldığı örgüt üyelerinden 82 kişi 2 Aralık 1956’da “Granma” adlı gemiyle Küba’ya yeniden ayak basarlar.

Fidel ve arkadaşları, dağlarda iki yıl boyunca Batista kuvvetlerine karşı başarılı bir gerilla hareketi yürütür ve zamanla rejime karşı muhalif olan diğer grupların da desteğini alır. Batista 31 Aralık 1958 günü Dominik Cumhuriyeti’ne kaçar ve 1 Ocak 1959 tarihinde Castro’ya bağlı kuvvetler Havana’ya girerler. Dr. Manuel Urritia Leo devlet başkanlığına, Fidel Castro Ruz ise başbakanlığa getirilir. “Kurtuluş Yılı” olarak adlandırılan 1959, “Zirai Reform Yılı” olan 1960 sonrasında, 1961 yılı “Eğitim Yılı” ilan edilir. O âna kadar halkın okuma-yazma bilmeyen kısmı % 30, kırsal kesimlerde % 60 civarındayken, dokuz aylık bir eğitim seferberliğinin ardından bu oran % 4’e düşer.

Devrimin ilk yıllarında atılan önemli adımlar nedeniyle, ABD’ye ait şirketler ve diğer çok uluslu şirketlerin çıkarları bozulur, Küba üstünde baskı oluşturmaya çalışırlar. Ekonomisi tek bir ürüne yani şekere bağlı olan Küba, ABD’ye sattığı şekeri bundan sonra SSCB’ye satar. Karşılığında petrol ithalatına başlar. Bu nedenle 29 Haziran 1960 tarihinde Küba’ya petrol sağlayan firmalar olan Texaco, Esso ve Shell, Küba’ya olan ihracatı durdururlar ve Washington’ın baskıları sonucu, ithal petrolü işlemeyi de reddederler. 3 Ocak 1961’de, ABD Küba ile olan ilişkilerini keser. Her zaman bir sömürü merkezi olarak gördüğü Küba’nın kontrolü elinden alınan ABD, Küba’ya saldırı harekâtına başlar. 15 Nisan 1961’de rejim aleyhtarı üç pilotun kullandığı üç Amerikan yapımı uçak, Küba hava üslerini bombalar. Başbakan ve Başkomutan olan Fidel Castro ülkenin sosyalist bir yönetim tarzını benimsediğini açıklar. İki gün sonra ABD’de eğitilmiş rejim muhalifi Kübalılar, yine ABD yardımıyla silahlandırılarak Küba kıyılarına çıkartılır. Çatışmalar özellikle “Domuzlar Körfezinde” gerçekleşir. Çıkarma birlikleri 19 Nisan’da teslim olurlar. 1100’ün üzerinde esir alınan saldırganların sorgulamaları ve yargılamaları sonucunda, perdenin arkasındaki ABD’nin harekâttaki rolü ortaya çıkar. Kennedy yönetimi ve önderliğini Roosevelt’in yaptığı Özgürlük Komitesi, Küba hükümetinin esirleri serbest bırakmak için öne sürdüğü tazminat miktarını toplamaya çalışır.

 
Toplam blog
: 353
: 3712
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

"29 Temmuz 1980’de İstanbul’da doğdu. Celal Bayar Üniversitesi, İşletme mezunu. Şiir, deneme, öykü, ..