Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

20 Aralık '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Namı değer, neden bukadar karamsarım?

Namı değer, neden bukadar karamsarım?
 

Kendimi anlatmayı pek seven biri değilim ama neden bukadar karamsar olduğumu öğrenebilmek için sanırım önce kendimi tanımam ve tanıtmam gerekli. Nereden çıktı şimdi durup dururken bu ihtiyaç diye sorucak olursanız, çevremdeki insanlar son günlerde ileri derecede karamsar olmaya başladığımı tabiri caizse evrim geçirdiğimi söylüyorlar. İlginç aslında ben bu değişimi çok önce fark ettim kendimde şimdi bunu söyleyen herkese "Günaydın" diyip gülüyorum.
Aslında birkaç sene öncesine kadar kendimi bile şaşkınlığa uğratacak kadar pozitif düşünebilen, sürekli gülücükler saçan, multi sosyal bir genç kız idim. Geçmiş zaman eki kullanıyorum çünkü artık böyle değilim ve farkındayım. Bu büyümenin sancısımı bilemem ama bence çokça değişik nedenleri var. Hayatım öyle şeyler gelip geçtiki dönüp baktığımda bunları benmi yaşadım yoksa kafamda kurduğum hayallermi acaba diye düşünmüyor değilim. Yaşadıklarımdan yaptığım hatalardan pişman değilim. Aslında hata dediklerim başkalarına göre hata ama bana göre yapılması gereken şeylerdi. Ailemde ki kimseye benzemiyorum onladan farklıyım ve tabikide buda çatışmalara neden oluyor. Çok hayal kurduğumu, karasız olduğumu söyler hep annem. Hayal kuruyorum evet zaten elimde kalan tek avuntum onlar. İlkokuldayken doktor söylemişti melda'nın hayal gücü çok geniş diye ama bilmezdim bu hayal günündeki genişlik bugün beni yaşadığım hayatta memnuniyetsiz, asi ve karamsar yapacağını. Hayallerime inanıyorum onları gerçeklerştirebilmek adına hatalar yapıyorum üzülüyorum, üzüyorum ama yinede vazgeçmiyorum.

Ağlanacak halime gülüyorum bazen. En çokta ben kimim? sorusuna cevap arıyorum. Gerçekten ben kimim ne olmak istiyorum, nelerden hoşlanırım inanın bilmiyorum, yani biliyorumda işte orası karışık. Kendimi bildim bileli hep veteriner hekim olmak istedim halada istiyorum. Ama işte bazı imkansızlıklar belimi bükmüyor değil. 20 yaşımdayım ailemin tüm sorumluluğunu üstüme aldım, almak zorunda kaldım da diyebiliriz. Kızıyorum kendime neden aldın ? ben alamam diyip kendi ideallerine yön versene olmaz! Tanımaya pek fırsat bulamadığım bir babanın ardında kalan bir kadın ve iki kız çocuğu. Tüm hayatını onlar için heba etmiş bir anne. Bukadar fedarkarlıklar varken ortada nasıl derim yapamam diye. Evet hayatımı kendim yönetemiyorum, kendime ait birşeyim yok hayallerimden başka, hiç sevmediğim bir mesleğim var istemeyerek okuduğum bir yüksekokul, iki sene boyunca sorunlu bir ev arkadaşıyla yaşananlar, mezun olduktan sonra açıkta kalmak, İdeallerimi ertelemek zorunda kalmam vs. Hiçbirisi zoruma gitmiyorda anneciğimi rahat ettiremiyorum ya işte karamsarlık burda başlıyor. Senler boyunca kimseye güvenmeden, eyvallah etmeden tek başına bizi büyüttü, iyi kötü biyerlere getirdi ama şimdi benim yapabildiğim ne var? kocaman bir hiçbişey, İşsizim evime bakamıyorum, annemin umut ettiği şeyleri ona sunamıyorum ve en kötüsü kendimle savaşıyorum. Okadar çok nedenlerle boğuşuyorum ki. Kimse bana ağlamayı yakıştırmıyor sen hep gül diyolar nasıl güleyim? Sırf bu söylenenler yüzünden geceleri ağlamayı öğrettim kendi kendime.
Erken büyümek zorunda kaldım, hayatımda bazı seneler eksik ve silik. Yahu bu kadar yazı yazdım hala neden karamsar olduğumu anlayamadım. Siz anlayabildiniz mi?

 
Toplam blog
: 31
: 592
Kayıt tarihi
: 08.09.07
 
 

19.05.1988 yılında İstanbul Fatihte doğdum. Mecburi istikametti benim ki, paramız olmadığı için Fati..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara