Nasuh Mahruki sergimize renk kattı...

24/12/2011

Başarı durup dururken insanın kapısını çalmıyor.

Siz, senelerce bir takım uğraşlar veriyorsunuz. Sizi tanımayanlar bu geldiğiniz noktayı anlamayabiliyorlar.

Ancak yakın çevreniz, yaptığınız fedakârlıkları, çalışma azminizi bilebilirler.

Dünya Yaşlılık Derneği karma sergisi ve ODTÜ’de gerçekleştirilen Genç Girişimciler Topluluğu ödül töreninde, çok değerli, başarılı her kesimden 20 girişimci kişi bu ödüle layık görüldüler.

Nasuh Mahruki, her zaman ki gibi güzel ses tonlaması, düzgün anlatımıyla salondaki konukların kendisini ilgiyle dinlemelerine neden oldu.

Bilindiği üzere, kendisi Sovyetler Birliği’nin sınırları içinde kalan 7000 metreden yüksek beş dağa tırmanarak Kar Leoparı ünvanını almıştı. Aynı zamanda Everest dağına tırmanan ilk Türk Müslüman dağcıdır.

Söylediği bir söz beni çok etkiledi.  “Kamu ve özel sektörden her şeyi beklememek gerekiyor.” Dedi. Ne yazık ki başımıza ne gelirse bizler hep devletten bir şeyler bekleriz.

Akut’un kurucu üyesi olan Mahruki, “ilk kuruluş aşamasında yedi kişiyi zor bulduk.

Şimdi 1400’lere ulaştı sayımız.” Diyerek bunu gururla ifade etti.

Bir de öyle bir şey söyledi ki, etkilenmemek mümkün değil.

“İnsanın yaşadığı topraklara sahip çıkması gerekiyor.”  

Sinan Çalışkanoğlu’da konuşmaları ve sevecen tavırlarıyla geceye renk kattı.

Selena’da, Hades, Yahşi Cazibe dizisinde Ejder Taşkın’ı canlandıran Çalışkanoğlu, Oruç Kaptan ile birlikte Şanslı Masa programını sunmaktadır.

Herkesin çıkıp zorlandığı teşekkür konuşmasında “buradan konuşmak çok kolay” diyerek salondaki konukları kahkaha tufanına boğdu.

Söylediği bir şey vardı ki, gençlerin bunu kulak ardı etmemeleri gerekir diye düşünüyorum. On sene önce ODTÜ’ye festivalde oyun oynamak için gelmiştim.

On sene sonra ödül almak için geldim.”

Alanında başarılı bu iki değerli dostla, Derneğin sergisini gezip, birlikte fotoğraf çektirdik.

Zaman akıp geçerken beş yıl sonra, on yıl sonra, bir bakın bakalım hayatınızda neler değişmiş. Genç kalanlar proje grubu, herkes evinde keyif yaparken, onlar uğraştılar, emek verdiler. Hak ettikleri ilgiyi de sanatseverlerden aldıklarını düşünüyorum.

Boşuna geçen zamanlar kişiden bir şeyleri alıp götürür.

Birileri başarıyorsa sizde yapabilirsiniz.

Yeter ki isteyin ve hiçbir zaman yılmayın, vazgeçmeyin.

Kolay adı üzerine kolaydır. Zorlanıyorsan, hemen pes etme, alıp başını gitmeyi düşünme.

Dur ve kendine şu soruyu sor. Bu benim için ne kadar değerli ve ben bu kişi/iş her neyse bu konu için ne kadar çaba harcıyorum. Onu ne kadar hak ediyorum.

İşte bunları yapabiliyorsanız bir ödülde, kendinize siz verin. Marifet iltifata tabidir sözünü unutmadan.

 e-mail:belginturan@gmail.com