Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Para dediğin Katalizör'dür!

Para dediğin Katalizör'dür!
 

Parayla ilgili toplumumuzdaki algılayışa bir bakalım... Paran yok ama onurlusun, gururlusun, sıcacık bir yuvan, seni seven arkadaşların var ve çok mutlusun. Haline şükret, iyi ki fazla paran yok!  Sakın daha çok para isteme, hayatına parayı çekme! Daha fazlasını istersen mutsuz olursun. Ne de olsa zenginler mutsuzdur, şımarıktır, aileleri parçalanmıştır, hayatları sevgisizdir, onlar gurursuz ve onursuz kişilerdir...

İşte bugüne kadar bizlere izletilen dizilerin ve filmlerin verdiği mesajlar, bilinçaltımıza gömülen düşünceler...
Peki ya gerçekten zenginlik mutsuzluk mu? Bu yüzden mi para sıkıntısı çekiyoruz? Mutsuz olmamak için, onurlu ve gururlu kişiler olmak için mi?
Peki gökten para yağsa, hangimiz toplamayız da öylece bakarız? Ben istemem çok para mutsuzluk deriz?...

Para kirlidir, pistir, elimizin kiridir. Bu sebepten para kazanmak için çalışıyoruz! Her sabah erkenden kalkıp, akşam geç saatlerde eve dönüyoruz, kendimizi yoruyor ve yıpratıyoruz! Bana para vermeseler de aynı tempoyla çalışır, her gün işe gider gelirim diyen kaç kişi var?
 
Hem para için çalışıp, didinip, hem neden paranın kötü bir şey olduğunu, bize mutsuzluk getireceğini düşünüyoruz da parayı sevmiyoruz? Hayatımıza çekmiyor hatta itiyoruz?
 
Belki de paranın gerçek anlamını hiç irdelemediğimizden üzerinde düşünmediğimizdendir.
Oysa para sadece bir değişim aracıdır. Paranın icadından önce insanlar ihtiyaçlarını, sahip oldukları şeyleri değiş tokuş yaparak karşılıyorlardı. İhtiyaçların çeşitliliği artınca sahip olunan şeylerin değiş tokuşu da zorlaştı.  Paranın icadı bunu kolaylaştırdı.
 
Kimyada "katalizör" diye bir madde vardır. Katalizör, kimyasal tepkimeye girerek kimyasal tepkimenin hızını arttırır ve tepkimeden değişime uğramadan çıkar. Ben parayı katalizöre benzetiyorum. İhtiyaçlar arasındaki değiş tokuşu hızlandırarak kolaylaştıran, kendisi de değişime uğramayan madde.
Çalışmamız karşılığında para kazanıyoruz ve bunu ihtiyacımızı almak için veriyoruz. Yani aldığımız şey için aslında o kadar saat çalışmış oluyoruz. Günde 8 saat çalışarak 100 TL kazandığımızı düşünelim. Dışarda yemeğe gidiyorsunuz ve 40 TL ödüyorsunuz. Yani aradaki para katalizörünü düşünmezseniz yemeğinizin bedeli aslında 3 saat çalışmanızın emeği.
 
Her ihtiyacımız için ihtiyacımızı temin eden kişi için belirli bir saat çalışıp veya sahip olduklarımızla almak istediğimiz şeyi değiştirerek hayatımızı yaşayabilir miydik? Evet bu mümkün, böyle kişiler tanıyorum. Örneğin, senin şirketin için şunu yapacağım 2 yıl telefon faturası ödemeyeceğim diyerek anlaşıyor. Tabi bunlar çok sınırlı. Her ihtiyacımızı bu şekilde karşılamak ihtiyaçların çeşitliliği arttığından pek mümkün görünmüyor.
 
Kısaca para ne pistir, ne kirlidir, ne de bizi mutsuz eden şeydir. Para, emeğimizin karşılığında aldığımız ve istediğimiz şeye sahip olabilmek için verdiğimiz katalizörümüzdür.
 
Eğer istediğimiz kadar para kazanamıyorsak, parayla ilgili düşüncelerimizi değiştirmenin vakti gelmiştir. Mutlaka parayla ilgili kötü bir düşüncemiz vardır ve onun bizim hayatımıza girmesini engelliyordur. Küçükken bize söylenen bir söz, bir algı olabilir bu. Parayla ilgili ilk deneyiminizi düşünün ve bunu bulmaya çalışın.
 
Parayla ilgili tüm kötü düşüncelerinizi değiştirebilmeniz ve onu hayatınıza bol miktarda çekebilmeniz dileğiyle.

 
Toplam blog
: 10
: 1225
Kayıt tarihi
: 03.05.11
 
 

Doğayı dinlemeyi, müziği hissetmeyi, kalbimin beni götürdüğü yere gitmeyi ve kendimi keşfetmeyi s..