- Kategori
- Haber
Ne canavar, ne anne
Bir kız çocuğu doğdu 18 yıl önce.
Masum, temiz. Henüz her şeyden habersiz.
Bilmiyordu kimlerin eline doğduğunu. Kimlerle neler yaşayacağını.
Ağlıyordu sadece sıcacık göğüsten akacak süt ve sevgi için.
Yıllar geçti. Fakirdi aile ama sevgi fakiri.
Ayrılmıştı anne babası. Sahip çıkan seven yoktu onu. Tek temasları dayak yediğinde oluyordu.
Kafası karıştı. Mutsuzdu. Boşluğundan ve zavallılığından faydalanıp uyuşturucuya da alıştırmışlardı. Yıllar hızlı geçiyordu ama her yıl biraz daha acıtarak.
Uyuşturucu her gün biraz daha bitiriyordu bedenini. Esiri yapıyordu her gün biraz daha.
Ulaşmak için yapmayacağı yoktu ona. Yaptı da…
Bedenini verdi uyuşturucu karşılığı. Ruhunu verdi bedel olarak.
Bir bedel ödeyecek daha vardı bu hayattan. Her şeyden habersiz bebek.
Bilir miydi ismi bile olmadan geçecekti haberlerde o küçük insan.
Bir bebek daha doğdu 18 yıl sonra, 18 yıl önce doğan bebekten.
Onun kadar sevgisiz, onun kadar yalnız.
Planlamıştı ne yapacağını ona beyninin çalışabilen çok az kısmıyla.
Sopayla, tekmeyle hiç tereddüt etmeden katletmişti bebeği o buz gibi bakışıyla…
Ülkemizde Sosyal Hizmetler Kurumunun, görevinin bilincinde olduğunu sanmıyorum. Ülkemizin geleceği olan bu çocuklar ve aileler takip edilip doğru yönlendirilmediklerinden, eğitim eksikliğinden, gereği gibi sahip çıkılmadığından manşetlerde gördüğümüz bu konudaki suç ve vahşet oranı gün geçtikçe artacaktır.