Ne kadar kim?

İnternette dolanıp durduğunuz zaman öyle çok fazla geçerli olduğunu hissedeceğiniz bilgilere rastlaması mümkün değil. Sosyal paylaşım sitelerinden de pek bir sonuç çıkmıyor. Ama hakkındaki söylemlere ona edilen küfürlere şahit olmaktan sıkıldım şahsen. Ben artık böyle bir adamın gerçek hayatta olduğuna bile inanmayacak hale geldim.

 

Tabi ya olamaz mı? Görmedik mi zamanında bir sürü başka şekilde tanıdığımız ama aslında başka isimlere sahip bambaşka insanların varlığını?

 

Benim aklımın erdiğinden fazla ve başka yerlere götürdü insanlığı bu sanal alem. Bir şekilde tanınmak için “reklamın iyisi kötüsü olmaz” zihniyetinden kurtulamamış bir sürü akıl fakiri sadece ortaya çıktı. Adını bir yerlerde duyurmanın yüzünü bir yerlerde göstermenin en her türlü yolunu bulup tanındılar. Sonrasında ise aklımızda kalmayı hafızalarımızda yer etmeyi başarmış ve başarı konusunda bundan öteye gidememiş bir sürü insan yığını birikti geçmişin gereksiz bir bölümünde. Şimdi ise bu durumu sanal dünyalarda internet üzerinden devam ettiriyor ve de geliştiriyor insanlar.

 

Amaçsızlıklardan daha da acısı aslında söyledikleri yazdıkları hiçbir şeyin gerçek düşünceleri olmadığı hatta bir düşünceye sahip bile olmayacak kadar fikirsiz olan halleridir bana göre. Ha amaçsızlıkları derken tek bir amaçları olduğu kesin ama “tanınmak, ünlü olmak” ne kadar bir AMAÇ olabilirse. Artık fikirlerini düşüncelerini inandıklarını daha çok insana duyurmak kendi gibi olan diğer insanlara ulaşmaya çalışmak diye bir kavram da kalmadı. Ya da belki hiç olmadı. Bu yüzden belki de lider bile çıkmıyor ortaya artık. Lider olmak için önce düşünebilmek gerek. Sonra düşündüklerini anlatabilmek ifade edebilmek. Ve senin gibi olmayanlara saygı duyarak senin yanında olanlar ile hareket edebilmek. Yok ki artık böyle yürek.

   

Olsa da ne oluyor? Yıllar sonra ne istediğini, neye inandığını, neyi bildiğini, neyi bilmek istediğini kısaca kendini bilmeyenlerin diline düşülüyor. Peki, onca emek boşa mı gidiyor? Yoksa asıl önemli olan uğruna düşülecek bir yolu belirleyebilmek mi?

 

Ben insanlar için ağır ithamlarda bulunamıyorum öyle kolay kolay. Şöyle olanlara böyle diyemiyorum işte. İyice emin olmadan işin doğrusunu anlamadan yargılayamıyorum.

 

Alper Terzioğlu olayı da böyle bir durum oldu benim için. Kim bu adam? Ya da her şeyden önce gerçek mi? Hakkında yazılanların ne kadarı doğru söylediği iddia edilen şeyleri kendi mi söyledi? Böyle biri var mı? Düşünce özgürlüğü olayı bu adamı kapsıyor mu? Ya da bu kullandığı kendine has özgürlük gerçekten düşüncesi mi?

 

İnternette görebildiğin fotoğraflarına bakıyorsun bildiğin adam. Kaşı gözü yerinde. Zaten gördüğümüze göre değerlendirme hatasına düşüp de hep yanıldığımıza göre, birini bu şekilde değerlendirmek mümkün değil. Ulaşmana izin verildiği kadar sosyal paylaşım hesaplarında geziniyorsun söyledikleri söz değil yaptıkları saldırı. Ama bir yandan bir gece içinde saldırı bombardımanına tutulmuş karşı ataklarından geri kalmamış söylediklerinin arkasından ayrılmamış. Ama ne sözlerinin kendine ait olduğundan eminim ne de her türlü kurcalamama rağmen böyle birinin gerçek hayattaki varlığından.

 

Aklım karıştı, fikrim ağrıdı. Dünyaya bir daha eşi benzeri gelmeyecek olan bir adam için gerçek hayatta muhtemelen hiç yaşamamış olan birinin söylemiş olduğu iddia edilen sözler kalbimi de acıttı. Ama durum şu anda görüldüğünden ve duyulduğundan farklı değil. O halde sistemin yarattığı kanuna güvenmekten başka yol yok gibi duruyor. Ne de olsa bizim göremediklerimizi görmelerinin illaki bir yolunu bulacaklardır. Ama artık ne olacaksa olsun da olmayan adamlar gözümüzün önünden kalksın gitsin hafızalardaki tozlu raflardaki yerlerini alsınlar.

    

Ferhan PETEK

Köşem Sultan ®

 

http://www.facebook.com/pages/Ferhan-Petek/40815501931

 

https://twitter.com/#!/Fername

 

http://www.haberkrali.com/YaziGoster/21627336-DA3A-4E05-978C-2DFC1B8B5CC0/ne-kadar-kim.aspx