Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '11

 
Kategori
Şiir
 

Ne kalır geriye?

Ne kalır geriye?
 

Görsel: www. aşkmasalı.com


Sel gider kum kalır geride... Deprem ve sarsıntılar gider, enkaz kalır geriye,

Kaza olur, belâ  olur, hastalıklar olur, geçip gider hayatta ama hasar kalır geriye,

Parlak yalanlar çarçabuk uçar gider, demirimsi soğuklukta gerçekler kalır geriye...

 

Ya olmamış, eksik ya da yarım kalmış bir sevdadan

Ne kalır geride?

Eşiğinde, henüz doğmamış bebeklerin

Ağaçlara ve çiçeklere bağlı kordonlarla

Kendi kendilerini emzirdikleri bir sevdadan

 

Acı, elem ya da en azından kesif bir burukluk... Kırık birer kalp kalır, karmaşık iki zihin ve bir çift de yorgun beden kalır geriye...

 

Öylesi ki, kendi serüveni kadar

Tüm gücüyle ulaşmak için, sevdiği ötekine

Haksızca ve bazen de kıyarcasına uzaklaştırılan

Onlara uzanan diğer ellerin sahibi vücutların

Kümülâtif ağırlığı altında ezildikçe

Ezilmişlikten daha da yorgun düşen bedenler

 

Eksiklik duygusu, iç hesaplaşma anları ve "nerede yanlış yaptım"larla dolu sorular da kalır geride...

Hâlbuki sevda da bir tür dans gibidir, iki kişiliktir, hatalar da öyle, çoğu kez birlikte yapılır!

 

Bir de, derin bir suskunluk kalır,

Masalsı sevinçlerle bulutlar üstünde gezilen

O günlerden geriye, öyle ki

Masum tebessümlerden kendini tümüyle sunmaya kadar

O yelpazede paylaşılanlar ne kadar derinse

İşte o kadar derin ve uzun bir suskunluk.

 

İşte o suskunluğun çocuk parkında gezinirler bazen o doğ(a)mamış çocuklar... Ölü ve usta bir ozanın dizelerden yaptığı kaydıraklardan kayar, kafiyelerden salıncaklarda sallanırlar, "hiç"likten sonsuzluğa doğru hep kayar ve salınırlar...

 

Hoş, zaten biz doğmuş olanlar da bugün var yarın yokuz!

 

Zaman geçer...

Kırık kalplerden sökülen çıtalar,

o karmaşık zihinlerden çıkartılan çivilerle çakılır,

Birer sandık yapılır.

Yorgun beden halatlarıyla sıkıca sarılır.

 

Kaç gün, kaç ay, kaç yıl sürerse sürsün

Olmamış, eksik ya da yarım kalmış bir sevdadan

Tüm geriye kalanların konulduğu sandıkların üstüne

Kalın, italik harflerle "DENEYİM " diye yazılır

Altına da küçük harflerle; "bedeli ödenmiştir,

Hayatın bir kısmı verilerek!"

Biraz da, bizleri esir alan iktisadi aklın akılsızlığına uyarak...

 

Ve o sandık da

Olmuş -ya da olamadan- bitmiş sevda sandıklarının

yanına kaldırılır.

Kesif sisli gönül kilerlerinin,

Her türden ağırlığa dayanıklı, sabır raflarına...

 

Ve unuttu sansınlar diye,

Unutuşun uçurumuna düştüğümüz,

Evin o diğer tüm mekâ nlarında(n)

O kilere girdiğimizde, ister istemez

Her yanımız gibi

sözcüklerimiz de incinmeye başlar! 

 

Ve insanoğlu-insankızı var oldukça, bu devri daim  her daim sürer gider...

Yaş kaç, baş ne olursa olsun (*)

Hem yurtta hem de cihanda ...

İ. Ersin KABAOĞLU,

3 Aralık 2011, Ankara 

(*) REDD Grubunun "Aşktı Bu!" ve MFÖ'nün " Hep Yaşın 19 " şarkıları da bu yazının ezgileri olsun 

 

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..